Tarih öncesinden gelip sonsuza giden
evrensel devinimin jeolojik halkası, öncesi var olan nice denizleri, kıtaları –
mesela MU, Atlantis gibi – yok etmiş ve kimbilir daha nicelerini de yoktan var
edecektir. Bulgulara göre MU kıtası Atlantis’ten bile çok daha önce var iken
doğal afetler ve jeolojik etkenlerle yok olmuş böyle bir kıtadır. Bu kıta
tamamen yok olmadan evvel de, bütün bulgulara göre ilk sakinlerinin Türk oldukları
ve kıta batmadan önce de dört yöne göç ettikleri kabul ediliyor.
Bu göçlerin ortak sonuçları, birbirlerinden
bir hayli uzaklarda olan Mayaların, Azteklerin, Amerika ve Kanada
Kızılderililerinin atalarının da Türk olduğunu, hepsinin temel uygarlıklarının
aynı ellerden çıktığını ortaya koyarak tespit ediyor. Ayrıca bilimsel tarafsız
batılı aydınların ortak görüşlerine göre de, bu gerçek asla yadsınamıyor. Ne
var ki, Doğuda bile bulunan her uygarlığın altında bir arî(!) Batılı parmağı
arayan Hıristiyan fanatiği, putperest Batılı dünyası, gerçek atalarının aslında
MU’ dan neşet eden ve bütün dünyaya yayılan Türkler olduğunu, kendi şişirme
tarihinin de patlayacağı gerekçesiyle, düşünmek bile istemiyor, hiç şüphesiz.
Bu bağlamda, başta dünyanın çok
farklı bölgelerinde bulunan ve Mısır piramitlerinden çok daha önceleri var
oldukları tespit edilen ‘Türk Piramitleri’ ve diğer bütün tarihi bulgulara
dayanarak, Türklerin Orta Asya’ya da çok öncelerden gelmiş olacaklarına inancı
nedeniyle, bütün katmanlarıyla Ari(!) Batılı Emperyalizme karşı dimdik duran
Atatürk’ü, ‘ezoterik’ olarak algılamak, dolayısıyla Batılı egosentriszm’in yanı
sıra, bizde ki yandaşları için de, cehaletin hem de önünde bayrak açanıdır.
Oysa işin tarihi gerçeğinin yanında,
burada bizi öncelikle ilgilendirmesi gereken, ‘TÜRK’ ün, dünya uygarlığının
atası olduğu bilgisidir. Ve her zaman haklı olarak iddia ettiğimiz gibi tarihte
bilinen ilk devlet kurma becerisinin de mihmandarı olarak, aynı zamanda dünya
siyaset ve devletler tarihinin de banisi olmasıdır. İşte sevgili Atatürk’ümüz,
bu bilgilerin ışığında ve bu gerçeğin oluşturduğu büyük Türk kimliğinin de
bilincindeydi. Türk’ü her vesilede yüceltmesinin nedeni de tarihi masallara değil
ama her şeyden önce evrensel gerçeklere dayanıyordu.
Şimdi bizim ancak bu günlerde
anlayabildiğimiz gerçekleri, Atatürk’ün bizlerden yaklaşık 100 yıl kadar önce
anlamış olması, onu ezoterik(!) mi yapıyor. Bu arada bilinen tarih dizesine
göre M.Ö. 10000 lerde, İsa’ları bile henüz doğmamış, Batılı Ari(!)’lerin, taş
devriyle boğuştukları düşünülecek olursa, M.Ö. 70000 yıllarından öncesine
dayanan MU’ tarihinin, kıtanın sakini olan Türklerin uygarlığını da akıl almaz
ve emsal kabul etmez noktalara taşıdığı asla unutulmamalıdır.
Sonra, aslı bir Anadolu Türkmen’i
olan Hz. Muhammed, Türk tefsiri ve hadislerini boşuna mı kullanmıştır. Bu
hadisler, - ‘Allah’ın Askerleri’, ‘Zülkarneyn’ vb. - Kuranda boşuna mı yer
almıştır acaba. Düşünüyorum da, bugünkü aklımla Atatürk zamanında veya daha
önce yaşamış olan bir araştırmacı olsaydım, MU’ ya belki bende düz mantığımla
varır ve bu nedenle de asla dahi olmazdım, zannediyorum. Ve çok iyi de
biliyorum ki, bu yol bana olduğu kadar, bütün yeterli düz mantık sahiplerine de
açık olacaktı.
O halde bilimsel bulgulardan
sofistike akıl yürüten entelektüel, özgün ve bağımsız düşünce insanlarını,
ezoterik olmakla yaftalamaktan vaz geçelim. Ve şimdi biz, bazı yabancı
araştırmanlarında söylediği gibi; ‘Hepimiz Türküz’ dersek acaba ezoterik mi
oluruz, bunu düşünelim.
Hele de şimdi, bütün gnostik takıntıları bir kenara
koyup, bütün dinlerden ve peygamberlerinden on binlerce yıllar önce tek Tanrıyı
(Gök Tanrı) keşfetmiş, cennet ve cehenneme inanmış, Allahın da askeri olan Türk
varlığı, Kuranda da yazdığı gibi, şayet kurtarıcı
olarak Anadolu ve Orta Doğuya gelmemiş olsaydı, ne İslam ne de Arap dünyası var
olabilirmiydi acaba diye sorgulamak gerekir aslında.
Ondan da öte, İslam’ın da doğuş ve
yayılma nedeni Türk varlığı değilmidir acaba, belki de Atatürk’ün Müslümanlığı
da buna dayanıyordur herhalde, kimbilir, olamaz mı? Ama neresinden baksak, Atatürk
gibi bir adam evladının, asla Vatikan parametreli, karakuşi(!) Müslüman olamayacağını da söyleyebiliriz.
Serendip Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder