Düne kadar her fırsatta, emperyalist dünya liderliği
imajını parlatmak ihtirasıyla, hiç bir gövde gösterisinden kaçınmayan ABD; ama
başını yaktığı ülkelerden şamar üstüne şamar yedikçe, geçmiş yıllar içinde
astronomik harcamalarla inşa ettiği imajını, artık sıfırlama noktasına
geldiğinden, şimdi elinde kalana son bir hayat öpücüğü vermek üzere, hele de
tutmayan BOP operetinden sonra, şimdi sütre gerisinden çaktırmadan - çevrim
içi, maskeli - Lejyoner kuklalarıyla, en son oyununu sahneye koyarken de, Orta
Doğu da ganimeti götürmenin hesapları içine girmiştir.
Bu
bağlamda eliyle yarattığı terör canavarını bir yandan kendisi, diğer yandan da
AKP hükümetine semirtirken, dünya kamu oyunu sözde anti terörist beyanlarla
yanıltmaya da devam etmektedir paralelinde. İsrail'in de Türkiye'yi suçlayan
"ak kaşık" rolü, aslında ABD den kopyadır. Neticede turşucunun
arkadaşı da hıyarcı olacaktır kuşkusuz. Yeni oyunda ki rolümüzü ise, lütfen
kendinize sorun, bana değil. Çünkü cevabını siz de çok iyi biliyorsunuz
şüphesiz...
Bu
dönüşüm neresinden bakılsa, Avrupalı hempalarına artık liderleri olamayacağını,
kendilerine başka tetikçi bulmaları sinyalini vermiş demektir de aslında.
Netekim Orta Doğu paylaşımında, Amerika ile İsrail giderek yalnız biraderleri
oynamaya başlamışlar ve aynı bağlamda AB küreselci liboşlar camiasında da hemen
iki başlılık oluşmaya başlamıştır. Eskiden hem yazar hem de oynardı ABD. Şimdi
kendisi de sonun başında olduğu için, sahne özgüvenini kaybetti ve artık
taşeron kullanıyor. İşte bu durumda kalan eşyanın tabiatı gereği de, oluşmakta
olan yeni yapılaşmayı yine, bilhassa da böylesi sahnelerin kaşarlı yıldızı,
entrikalar Krallığı İngiltere tetiklerken, diğer paylaşımcılar da ister istemez
"gemisini kurtaran kaptandır" siyasetine bir anda asılıvermişlerdir.
Böyle bir gelişmede IŞİD gibi çift taraflı -
ABD, İsrail, Türkiye - sacayağında semiren terörist giderek, ülkemizi de
terörist ülkeler safahatına sürüklerken, ötede tertemiz ilk Sosyalist, Ehli
Beyt Hz. Muhammed İslamına, terörist yaftası yapıştırmakta ve
Hıristiyan-Siyonist-Mezhep kurgusunda kalan İslam dünyasını da birbirine
düşürmektedir. Ne ki, bu durum yeni bir kaotik evrenin de habercisidir. Öyle
görülüyor ki, olay vaktiyle Avrupa da yaşanan mezhep savaşlarının, İslam
dünyasına gecikmeli bir transformasyonudur. Bu kaotik yapıdan evvel emirde
sadece Orta Doğu sakinleri değil; ama Avrupalı gamsız Salipler de radikal
etkileneceklerdir. Şayet fren tutmazsa da, herkesin beklediği gibi kaos
Avrasyaya, Asyaya değil; ama muhtemelen önce Avrupaya ve Amerikaya
sıçrayacaktır. Çünkü zaman 1940 lar değildir artık. Ve bu gidişle ABD bizatihen
kendi evinde, yarattığı canavarın eliyle can verecek bir görüntü de vermektedir.
Buna Avrupalılar da sadece sessiz seyirci kalamayacaklardır isteselerde.
Bir
öngörü de Türkiyemiz için sallarsak - madem ki sadece bolca sallanıyor şu
sıralar - şayet sorumluluk bilincinde, aklı başında milli bir hükümet yakın
gelecekte görünen kaotik dönemde ülkemizin başında olursa; inanıyorum ki, iki
başlı devi yemekten başlayarak, durumdan en karlı çıkacak devlet de bizimki
olur diye düşünüyorum. Başbakanın "faizi indir" dediği ve yönettiğini
sandığı devletin Merkez Bankasının, dış sermaye elitlerinin güdümünde ve kendi
sayesinde oluşmuş bir sömürge devletinin finans kurumu haline getirildiği bir
ülkede, bu nasıl olur diye sormayın.
Bana
da bunları düşündüren nedenler elbette vardır. Şu aralar öngörüleri bile
paylaşmak, hırsıza yol göstermek gibi sanki düşman hesabına casusluk yapıyoruz
intibaı uyandırıyor bende. Hoş madem ki de sallıyoruz, biz de biraz optimist
takılalım arada sırada. Lütfen bunu da kendimize çok görmeyelim dostlar. Bu
kadar da lüksümüz her şeye rağmen olsun hiç olmazsa...
Kâh gözlerimi bağlar karalar
Kâh anılarımın anası
ağlar
Asıl vatan ağlarken
Yoldan çıkanlar
Seninde benimde
yüreğimizi dağlar
Çağların ötesinden
Rüzgârın ve bu
toprakların çığlıklarını dinliyorum
Bak rüyasız oldular
artık gecelerim
Çoğu zamanda uykusuz
kalıyor gözlerim
Dön haydi gel artık
acıyı bitir
Bil ki avuçlarımdaki
başım seninledir
Ve hasretinle avdetini
bekliyorum
Yanan köyünün dumanları
arasında
Fidan gibi boynu bükük
siluetini görebiliyorum
Ah o ırzına geçilen
çocuk yaşta bakirem
Vah benim yüreciği
vurgun yemiş güzelim
Umutları yaralı ceylanım
Öpemesem de yaşların
çağladığı gözlerini
Tutamasam da titreyen
ellerini
İnan ki senin acınla
hırsımdan titriyorum…
Serendip Altındal