İktidarla
muhalefetin ortak paydası artık kaybolmuştur. Ara ki bulasın. Çünkü iktidar
tarafı bütün diyalog yollarını iletişime kapamıştır. Yüce Meclis çatısı altında
da ortak akıl tıkandığı yani İmam bildiğini okuduğu için, iktidar bir şekilde
tepetaklak olmadan, halen mevcut seçim sistemiyle de bir çıkış yolu olası
görülmemektedir.
Bugün muhteşem yalnızlıkları içinde,
artık Pan’ın efkâr flütünü öttürmeye çalışan dünün iktidar borazancıları, önce
adam gibi Devlet olunması mecburiyetini de anlamış olmalıdırlar artık. Çünkü Referandum,
Adalet yürüyüşü gibi somut öğretiler var ortada. Ve Türkoğlu başında kendi
hamurundan bir Devlet ister. Şayet bunu ona vermez ya da veremezsen ne mi olur.
Bekle, o zaman birlikte kendi sonunu da görürsün. İşte belki de bunu
anlamışlardır herhalde artık, kim bilir…
Liberal emperyalistin zorlama
Küreselcilik enkazının üstünde giderek oluşmakta olan Dünya Ulusları Ortak
Pazarının – veya Yeni Dünya Çarşısının – kurulması amaçlı; Çin’in başlattığı
yeni ipek yolu endeksli büyük ticaret projesinin ilk adımları atıldı. Bankacılık
sektöründen, ulaşım ve lojistik sektörlerine kadar çeşitli branşlarda
Türkiye’mizin de içinde bulunduğu sistem tasarımı, bilhassa ülkemizi jeopolitik
konum ve gerçeği nedeniyle de bu projede çok önemli bir noktaya taşımaktadır.
Ne ki bugüne kadar salt emperyalist
projelerine tek taraflı imzalar atmak zorunda kalmış olan bizlerle, alışık
olmadığımız düzeyde tam bağımsız ve karşılıklı işbirliğine soyunmuş, uzak Asyalı,
Avrasyalı ve tüm bu evrensel projenin lider ve mimarı konumundaki devletlerin
ise tek bir endişesi vardır. O da ülkemizin halen başındaki ikircikli Erdoğan sultasıdır.
Bize altın tabakla hayatımızın fırsatını vermeye hazırlanıyorlarken; ama diğer taraftan
da güvenmekte zorlanıyorlar anlayacağınız.
Bu nedenle de Türkiye’mizin şimdi
içinde bulunduğu durum; güvenilir bir ortak olarak aynı taşın altına elini uzatması
beklenen bir aciliyeti de ortaya koymaktadır. İşte bu yüzdendir ki, Türk
Milletinin şimdi, kendi geleceği adına bağımsız ve ortak kararlar alabilmesi
için, yeni bir Erzurum Kongresine ve bütün sorumluluğu sırtında taşıyabilecek
Atatürk hamurunda bir lidere hiç olmadığı kadar ihtiyacı vardır. O halde haydin
bakalım lider namzetleri göreve. Ey yiğitler, sadece rüzgârlara eyyamcılık
yapmayın, yani çıkın artık meydane…
Rahmi Turan’ın 24 Temmuz tarihli
yazısı maalesef bazı CHP’li Belediyeler açısından da üzüntü veren bir gerçeği
yansıtıyor. Ne ki çoğunlukla AKP’li büyük şehir Belediyelerinin hizmet alanları
içinde oldukları için mağdur edilen CHP’li bazı ilçe belediyelerin, Hizmet giderlerini
arttırabilmek için gelir kaynaklarını zorladıkları, hatta fazla vergi borçları
çıkardıkları da sabittir. Bu mağduriyet bile asla böylesi anti sosyal davranışların
özrü olamaz.
Hepsinin
üstünde, CHP yönetimin bu uygunsuzlukları göz ardı etme lüksü de yoktur. Yönetimin
yapacağı ise adı çıkan Belediyelerini, sürekli; ama haber vermeden ani teftiş
etmektir. Ve unutulmamalıdır ki itimat iyi; ama kontrol daha iyidir. Çünkü
kontrol etmek zorunda olduğunuz teşkilat, sonuçta sizin de varoluş
nedeninizdir.
Evrim
yerine cihadı oturtursan, evrimin keskin pençeleri arasında ilk sen son
bulacaksın demektir. Senin ölüm öten bile kendi kuantlarına (tanrı maddelerine)
ayrışıp mikro kozmos ve evrim marifetiyle yeni materiye (canlı, cansız) enerji
kaynağı olurken, bilmediğin halde evrim senin için de yine bir evrensel yaşam
gerçeği olacaktır. Çünkü senden arta kalan tanrı parçacıkların, artık başka
maddelerin enerji kaynakları olmak üzere yeni görevlerine çoktan başlamış
olacaklardır.
Nasılsa
vakti geldiğinde bunu sende anlayacaksın. Muhtemelen de özlemini çeken
birilerinin, çoluk çocuğun ırzına geçerken onunla iğfal ettikleri eşekler
cennetine göçerken veya yeni bir beyinle tekrar dünyaya geldiğinde kim bilir…
Serendip
Altındal