10 Temmuz 2017 Pazartesi

MALTEPE'DEN SEVGİLER..

            Şimdi artık 15 Temmuz da rövanşı bekleyebiliriz. Ne ki biraderlerin Referanduma bile empati oluşturmaya gerek kalmadan, sadece Maltepe izdihamına bakarak; Ademi iştiraki aşamayacaklarına akılları kestiği için, ellerindeki bütün imkanları seferber ederek, şimdiden taşıma tabanşörleri temin etme telaşı içine düştükleri kesindir. Birbirimizi artık iyi tanıdığımıza göre, hani aksini beklemekte abestir.

            Aşağı kalmamak için 80 milyonun coşkuyla izlediği, bizatihen iştirak ettiği, gönül koyduğu muhteşem yürüyüşün üstüne 15 Temmuz’u, bir rövanşa dönüştürecekleri açıktır. Çünkü büyük yürüyüşü çeşitli renklerdeki maytaplı balonlarla engelleyebilmeleri, umdukları gibi de mümkün olmamıştır. Sonuçta aşağı kalmamak zorunda olduklarını düşündüklerinden bir şeyler yapmaya çalışacakları büyük olasılıktır.

            Lakin ne yapsalar da Adalet yürüyüşünü – ki Dünya siyasa tarihine yeni bir Dünya rekoruyla girmiş müthiş bir hadisedir – bırakın unutturmayı, ihtişamını gölgeleyebilmeleri dahi mümkün değildir. Çünkü aradaki fark geceyle gündüz gibidir. Sadece daha fazla gülünç olurlar, hepsi bu olur işte. Erdoğan’a tavsiyemiz rekabet dolmuşuna binip, asla yeni bir tufaya doğru yol almaması, elinde kalan sağlamlarını da peşine takmamasıdır.


            Millet neler için yürüyüp, neler için hak çağırırken, yandaş Akit neler yazıyor. Güya Baykal, kendisine ait olan Halk TV’yi 30 Milyon akçeye satıyormuş. Yahu adamda biraz akıl olur, hiç Baykal gibi bir CHP eski Başkanı, tam da böyle yeni bir doğum anında, hem de eski bir kurt siyasi olarak, bu kadar ezcümle bir enayilikte bulunur mu? Buna sokaktaki ekmek kırıntılarını gagalayan serçeler dahi güler.

Yoksa onu AKP de bolca mevcut olan yandaş siyasilerden mi sanmıştın. Anlaşılır gibi değil, bakın nifak uğruna adamlar nelerle uğraşıyorlar. Maltepe’yi yumuşatmak adına, nasıl da çakma gündemler yaratma gayreti içine girdiler yine. Ama işleri bu, ne yaparsın. Yoksa bu kafayla ekmek bile bulamazlardı piyasada. Acaba rekor yürüyüşe, hiçbir baskı altında kalmadan tamamen gönüllü iradeleriyle iştirak eden milyonların, bu balonlara asılacağını mı düşünmüştü birileri, kim bilir.

Yürüdük, bitirdik ve helalleşerek ADALETİ gönüllerimizdeki milli beka paragrafının satırları arasına, hem de altını çizerek ilave ettik. Yapılan iş çok büyük ve bir o kadar da anlamlıydı. Bu yürüyüşüyle parti Başkanlığından toplum liderliğine terfi eden Kılıçdaroğlu, artık bundan sonra, tabanı tek yumruk halinde oluşturan Kuvayı milliyeci Türk Milletini gücendirecek, en ufak bir fire dahi verememek üzere büyük bir sorumluluk taşıdığının kuşkusuz bilincindedir. Ve Türk Ulusunu gücendirecek, sükûtu hayale uğratacak, onun altı okçu, tam bağımsız, bölünmez bütünlükçü, Kemalist kırmızıçizgileri de hepimizin malumudur şüphesiz.

Çünkü asla unutulmamalıdır ki Parti Başkanlığından toplum liderliğine terfi etmek, askerlikte Orgenerallikten, meydan muharebesi vererek Mareşal lığa terfi etmekle eş değerdedir. Yani bizim Kılıçdaroğlu ’da meydan muharebesi vermiş bir Mareşaldir artık. Bu ise rütbelerin bittiği noktadır ve asla da geri dönüşü yoktur. Zira bu rütbe ile itibar kaybına uğramaktansa ölmek daha hayırlıdır…


Her türlü engele rağmen İstanbullu hemen hemen tüm vatandaşların Maltepe’ye doğru yollara düşmesi, sonuçta Türk insanına; Cumhuriyet tarihinin en muhteşem mitingini yaşattı. Meydanları dolduran yaklaşık 2 milyon vatandaşa rağmen belki bir o kadarı da çeşitli engellemeler nedeniyle meydana ulaşamadı. Meydandakilerle, çevrelerdekilerin görüntüleri şayet bir panorama resimde birleştirilirse, bilhassa da gençler için gelecekte torunlarına, ‘aralarında bizde vardık’ onuruyla bırakacakları çok değerli bir armağan olacaktır.

Birilerine göre sokakta bulunamayacağı söylenen ADALET, şayet o sokaklarda varken yok edilmişse, onu tekrar sokakta aramayacaktı da, hamamda mı arasaydı bu millet diye sormak düşmez miydi aklı başında her Âdemoğluna. Gün boyunca sayısız ambulans vakaları oluştu. Saatlerce bunaltıcı sıcak altında ve izdiham arasında sıkışan bazı yorgun kalpler, zaman zaman teklediler.

Unutmayalım ki bütün bu insanlar tamamen kendi iradeleriyle, herhangi bir baskı altında kalmadan bir araya gelmişlerdi. Kimse onları üç beş Liraya yevmiyeli, taşıma kıtaları halinde bir biri üstüne istiflememişti. Ne ki 15 Temmuz da bu manzaraları tekrar izleyeceğimizi iyi biliyoruz. Ama şüphesiz ki tufaya gelmeyecektir, Hak, hukuk, adalet nidalarıyla kilometreleri aşındıran yüce Türk Milleti.

Takdirlerimiz Kılıçdaroğlu’nundur. Çünkü çok uzun ve birkaç Maratonluk bir yürüyüşün üstüne, kalplere, vicdanlara ve hakka hitap eden bir Maraton konuşmayı da yüksek bir kondisyonla tamamladı. Sağlık ve esenlikle kal Kılıçdaroğlu. İnşallah işin sonunda Lider-Mareşal bayrağını da yine bu milletin önünde taşıman nasip olur. Kendi adıma, bu bağlamda başkalarının beklediği gibi de, tükürdüğümü yalamayacağıma kalıbımı basarım…

https://youtu.be/TuEYvsRmI1c   (yandaki adresten videoyu izleyebilirsiniz)
                                                                      
Serendip Altındal

Video Kanalım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder