Şimdi
artık 15 Temmuz da rövanşı bekleyebiliriz. Ne ki biraderlerin Referanduma bile
empati oluşturmaya gerek kalmadan, sadece Maltepe izdihamına bakarak; Ademi
iştiraki aşamayacaklarına akılları kestiği için, ellerindeki bütün imkanları
seferber ederek, şimdiden taşıma tabanşörleri temin etme telaşı içine
düştükleri kesindir. Birbirimizi artık iyi tanıdığımıza göre, hani aksini beklemekte
abestir.
Aşağı kalmamak için 80 milyonun
coşkuyla izlediği, bizatihen iştirak ettiği, gönül koyduğu muhteşem yürüyüşün üstüne
15 Temmuz’u, bir rövanşa dönüştürecekleri açıktır. Çünkü büyük yürüyüşü çeşitli
renklerdeki maytaplı balonlarla engelleyebilmeleri, umdukları gibi de mümkün
olmamıştır. Sonuçta aşağı kalmamak zorunda olduklarını düşündüklerinden bir
şeyler yapmaya çalışacakları büyük olasılıktır.
Lakin ne yapsalar da Adalet
yürüyüşünü – ki Dünya siyasa tarihine yeni bir Dünya rekoruyla girmiş müthiş
bir hadisedir – bırakın unutturmayı, ihtişamını gölgeleyebilmeleri dahi mümkün değildir.
Çünkü aradaki fark geceyle gündüz gibidir. Sadece daha fazla gülünç olurlar,
hepsi bu olur işte. Erdoğan’a tavsiyemiz rekabet dolmuşuna binip, asla yeni bir
tufaya doğru yol almaması, elinde kalan sağlamlarını da peşine takmamasıdır.
Millet neler için yürüyüp, neler
için hak çağırırken, yandaş Akit neler yazıyor. Güya Baykal, kendisine ait olan
Halk TV’yi 30 Milyon akçeye satıyormuş. Yahu adamda biraz akıl olur, hiç Baykal
gibi bir CHP eski Başkanı, tam da böyle yeni bir doğum anında, hem de eski bir
kurt siyasi olarak, bu kadar ezcümle bir enayilikte bulunur mu? Buna sokaktaki ekmek
kırıntılarını gagalayan serçeler dahi güler.
Yoksa
onu AKP de bolca mevcut olan yandaş siyasilerden mi sanmıştın. Anlaşılır gibi
değil, bakın nifak uğruna adamlar nelerle uğraşıyorlar. Maltepe’yi yumuşatmak
adına, nasıl da çakma gündemler yaratma gayreti içine girdiler yine. Ama işleri
bu, ne yaparsın. Yoksa bu kafayla ekmek bile bulamazlardı piyasada. Acaba rekor
yürüyüşe, hiçbir baskı altında kalmadan tamamen gönüllü iradeleriyle iştirak
eden milyonların, bu balonlara asılacağını mı düşünmüştü birileri, kim bilir.
Yürüdük,
bitirdik ve helalleşerek ADALETİ gönüllerimizdeki milli beka paragrafının
satırları arasına, hem de altını çizerek ilave ettik. Yapılan iş çok büyük ve
bir o kadar da anlamlıydı. Bu yürüyüşüyle parti Başkanlığından toplum
liderliğine terfi eden Kılıçdaroğlu, artık bundan sonra, tabanı tek yumruk
halinde oluşturan Kuvayı milliyeci Türk Milletini gücendirecek, en ufak bir
fire dahi verememek üzere büyük bir sorumluluk taşıdığının kuşkusuz
bilincindedir. Ve Türk Ulusunu gücendirecek, sükûtu hayale uğratacak, onun altı
okçu, tam bağımsız, bölünmez bütünlükçü, Kemalist kırmızıçizgileri de hepimizin
malumudur şüphesiz.
Çünkü
asla unutulmamalıdır ki Parti Başkanlığından toplum liderliğine terfi etmek,
askerlikte Orgenerallikten, meydan muharebesi vererek Mareşal lığa terfi
etmekle eş değerdedir. Yani bizim Kılıçdaroğlu ’da meydan muharebesi vermiş bir
Mareşaldir artık. Bu ise rütbelerin bittiği noktadır ve asla da geri dönüşü
yoktur. Zira bu rütbe ile itibar kaybına uğramaktansa ölmek daha hayırlıdır…
Her
türlü engele rağmen İstanbullu hemen hemen tüm vatandaşların Maltepe’ye doğru
yollara düşmesi, sonuçta Türk insanına; Cumhuriyet tarihinin en muhteşem
mitingini yaşattı. Meydanları dolduran yaklaşık 2 milyon vatandaşa rağmen belki
bir o kadarı da çeşitli engellemeler nedeniyle meydana ulaşamadı.
Meydandakilerle, çevrelerdekilerin görüntüleri şayet bir panorama resimde birleştirilirse,
bilhassa da gençler için gelecekte torunlarına, ‘aralarında bizde vardık’
onuruyla bırakacakları çok değerli bir armağan olacaktır.
Birilerine
göre sokakta bulunamayacağı söylenen ADALET, şayet o sokaklarda varken yok
edilmişse, onu tekrar sokakta aramayacaktı da, hamamda mı arasaydı bu millet diye
sormak düşmez miydi aklı başında her Âdemoğluna. Gün boyunca sayısız ambulans
vakaları oluştu. Saatlerce bunaltıcı sıcak altında ve izdiham arasında sıkışan
bazı yorgun kalpler, zaman zaman teklediler.
Unutmayalım
ki bütün bu insanlar tamamen kendi iradeleriyle, herhangi bir baskı altında
kalmadan bir araya gelmişlerdi. Kimse onları üç beş Liraya yevmiyeli, taşıma
kıtaları halinde bir biri üstüne istiflememişti. Ne ki 15 Temmuz da bu
manzaraları tekrar izleyeceğimizi iyi biliyoruz. Ama şüphesiz ki tufaya
gelmeyecektir, Hak, hukuk, adalet nidalarıyla kilometreleri aşındıran yüce Türk
Milleti.
Takdirlerimiz
Kılıçdaroğlu’nundur. Çünkü çok uzun ve birkaç Maratonluk bir yürüyüşün üstüne,
kalplere, vicdanlara ve hakka hitap eden bir Maraton konuşmayı da yüksek bir
kondisyonla tamamladı. Sağlık ve esenlikle kal Kılıçdaroğlu. İnşallah işin
sonunda Lider-Mareşal bayrağını da yine bu milletin önünde taşıman nasip olur.
Kendi adıma, bu bağlamda başkalarının beklediği gibi de, tükürdüğümü
yalamayacağıma kalıbımı basarım…
https://youtu.be/TuEYvsRmI1c (yandaki adresten videoyu izleyebilirsiniz)
Serendip Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder