6 Mayıs 2012 Pazar

UÇTUUÇTU KİM UÇTU..

             Uçtuuçtu bizim hezarefen paşa uçtu! Aferin paşa, insan velinimetine böyle sadık(!) olmalı. Taşımak zorunda olduğu öz değerlere olmasa da, ulufe dağıtan Sultan’ına insan böyle sadık kalmalı, işte böyle de hazır olda durmalı zaten. Şerefli Türk Ordusu’nun Albay üstlerine, General, Amiral denirken, Osmanlı Sultanları’nın generallerine de PAŞA dendiğine, gocunmamalı o zaman da insan, değil mi paşa.
            Hayırdır paşa, yürekli, vicdanlı, ahde vefa sahibi, adam gibi saf tuttuğun arkadaşların ve önlerinde de hazır olda beklediğin komutanların, ne yazık ki senin gibiler sayesinde, bugün hücrelerinde hiç de hak etmedikleri, Tanrı’nın değil ama ‘Vatikan İblisi’nin’ çizdiği melun ve sanal kadere zar atarken, senden gık çıkmıyor. Ama anayurdunun erdem sahipleri, haklı sitemlerini ortaya koyunca, generalliğini hem de şerefli ordu’nun Kurmay başkanlığını, birdenbire hatırlayıveriyorsun.
            Ne o, yoksa bu serzeniş de tuluata uydurulmuş başka bir senaryo olmasın veya ulufeni hak etmek adına, sahibinin kapısında arada bir kükremen gereğini hissetmiş olmayasın sakın.

            İyi de, yiğitlerine çuval geçirilirken, günahsız arkadaşların yaka paça derdest edilirken, kendi namusunu kaybetmiş birileri şerefli ordunun ırzına geçer ve kozmik odalarını tarumar ederken, nerelerdeydin be paşa. Herhalde sen o zaman general falan değildin, anlaşılan rütbeni de sana, yeni görevin gibi bir gecede uluf ediverdiler. Senin hamurundan olanlara yakışan da budur, bravo paşa doğru yoldasın. Yeni görevin, birlikte tıngırdadığınız tramvayın gidebileceği son durağa kadar cümlenize hayırlı olsun şimdilik. Başka da ne diyelim ki, nasıl olsa nato mermer(!)
            Anlaşılan rahmetli yüce Atatürk, senin de bir yerlerini acıtmış olmalı. O halde söyleyiver paşa, sıra şimdi de, Türk Ulusu’nun asal olan gerçek ve milli bayramlarıyla birlikte, dünya tarihinin ilk’i ve teki olan İSTİKLAL MADALYAMIZI da mı yok etmeye geldi. Ama ben aziz şehitlerimizin mezarlarından yükselen kemik seslerinin takırtısını duyuyorum. Sen duymuyormusun? Herhalde kulaklarında da pamuk tıkalı olmalı aynı zamanda.

            Ne var ki paşa, cennet, cehennem bebelere balondur. Sende nasıl olsa saatin çaldığında, o anacıklarının ak sütleri gibi alınları temiz yatan aziz şehitlerimizin katına inecek ve koyun’un ak mı kara mı olduğunu göreceksin. Seni nasıl buyur edeceklerini biliyormusun. Ulufeni dağıtan sahibinden, keşke bunun için de bir garanti belgesi alsaydın da, boşuna gaza gelmemiş olsaydın bari. Okültik fantezilerin dışında, dünyanın milyonlarca yıllık yaşına rağmen, oralardan gelipte bize gerçek olan GERÇEĞİ belgeleyebilen bir Âdemoğlu henüz çıkmadı.
            O tarafta aslında benim gibi seni de neyin beklediğini sende bilmiyorsun. Bırak bizi kandırma numaralarını da, imana gel bari paşa. Yalnız senin de herkes kadar bir şansın var, sonunda bugünkü sahibinle de, öyle veya böyle aynı katta muhtemelen buluşacaksınız. Eee artık orada muhteremlere bir kolaylık düşünürsün herhalde. Bari bu en son şansını iyi kullan, hiç olmazsa kalan - o da varsa - son onurunu kurtarırsın belki.

            Yalnız vazgeçilemez bir hususu da hatırlatmak gerekirse, sana her şeye rağmen görevini hatırlatan Türkeli’nin tüm ADAM evlatlarının, öbür tarafa göçerken de, senin endişe ve vicdan muhasebeni beraberlerinde götürmeyeceklerine, ismin gibi inanabilirsin.
           
                                                                                                          Serendip Altındal



                                                                                                          

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder