Ve başka da bir örnek gösterebilin
ki, devrinin bütün olumsuz şartlarına rağmen o, bizim Atatürkümüzden fazla
milletine yarar sağlayabilmiş, hatta bu yararın yakınından bile geçebilmiş
olsun. Yani tek başına yedi düvele karşı bir yalnız adam. İşte benim atam ve
kendi adıma esasen bu nedenlerle Kemalist’im ve asla da bir partizan değilim
ama milli müktesebatım gereği de, Türkiye’de CHP den başka da herhangi bir
partiye sıcak bakamıyorum. Tabii o da gerektiğinde, CHP’yi de sürekli revize
ederek ve çürümesinin de önüne geçmeyi asla göz ardı etmeyerek olacaktır.
Hele de çeşitli ağızlardan ‘küreselci’, ‘liberal’,
‘demokrat’, ‘serbest iş adamı’ fasaryalarını duyunca da, inanın kusacak gibi
oluyorum. Neden mi? İnsaf edin, bakın etrafınıza, ortamınız bunlardan geçiliyor
mu, siz de benim gibi hissetmiyor’musunuz? Ayrıca aşağıda ki grafikte
belirtilen, kısacık Atatürk ekonomi dönemi bile, içinde yer almayan tüm bu
fasaryalara(!) rağmen, borçsuz, çok daha zengin, başı yukarda ve mutlu bir
Türkiye yaratılmış olduğunu ortaya koymuyor mu?
Meğerki önce insanda, adam gibi
adamlık, sonra iyi niyet, daha sonra da idealist bir kararlılık olsun.
Atatürk yaşıyor olsaydı nasıl bir yol izlerdi bilmiyoruz.
Ancak Atatürk’ten sonra gelenlerin ne tür bir performans sergilediğini
biliyoruz. Atatürk’ten önce gelenlerin de nasıl bir performans sergilediği
ortada. Her lider kendinden öncekilerin miras bıraktığı ülkeyi devralır
ama kendisine dağıtılan kartları nasıl oynayacağına da kendisi karar verir. Atatürk bence kendisine dağıtılan kâğıtları
gayet güzel oynamıştır, rakamlar da bunu göstermektedir. Daha sonraki hiç bir
15 yıllık süreçte Türkiye bu kadar başarılı bir ekonomik performans
göstermemiştir. İçerisinde büyük buhranın yer aldığı 1929-1938 döneminde dahi
ekonomimiz ondan sonraki herhangi bir 10 yıllık zaman diliminden daha iyi bir
performans göstermiştir. Atatürk 80 sene öncesinden “Küresel kriz öyle teğet
geçmez, böyle teğet geçer” diyerek bugünün politikacılarına el
sallamaktadır.
Serendip
Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder