27 Ocak 2012 Cuma

İTİDAL MESELESİ

           Yeni yapılanmasıyla yola çıkarken, başlangıçta ekseni titreyen ama şimdilerde yeniden balansı sağlayan CHP, seçmeniyle güven tazeledi. Nihayet ‘Kemalist Doğrunun’ tek doğru olduğunu özümseyen CHP, ‘Yeni Kılıçdaroğlu ivmesi’ ile zannedersem, özlemini çektiğimiz, Kemalizm aracı ve olmazsa olmazı ‘ALTI OK’ imajını yeniden yakalamış oldu. Bu bağlamda da, muhtemel bir iktidar değişikliğinde İnşallah, ‘Türk Devrimi’ kaldığı yerden yoluna devam edip halkıyla bütünleşecek ve devrimin özüne ulaşacaktır.
            Biz bu düşüncelerde ve kendi kendimizi avuturken, Kılıçdaroğlu’nun ‘Partimize karşı tertip hazırlığı içindeler’ ifadesi, birden bazı kafaları karıştırdı. Oysa kafa karıştırmaya hiç gerek yok. Zira neresinden baksanız, sadece bu ifade bile CHP de ki müspet değişimin ve özünde ki doğruyu bulduğunun en somut belgesidir. Buna da sevinmeliyiz aslında. Hani meşhur bir sloganımız vardı ya ‘hepimiz Ergenekoncuyuz’ diye, anımsayın. Hani Ergenekoncu addedilmeyen kompleks geçiriyordu ya!
            Demek ki birileri, özellikle de içerde ki ve dışarıda ki Amerikancı beslemeler, bu yeni durumdan iyice rahatsız oldular anlaşılan. Ki, istediğimiz de bu değilmidir aslında. Böylece bu bozuk tohumların altını çizerek onları deklare edip, devre dışı bırakmak mümkün de olabilecektir nihayet. Bu doğrultuda böylelerinin yeni hükümet bahçesinde bir şekilde yeniden kök salmalarının da önü alınmış olacaktır. Bunun aziz yurdumuz ve Türk Ulusu adına yeni bir şans olduğunu yadsıyabilirmiyiz?
            Son 10 yılımızın kâbusu AKP iblisi, pardon ABD beslemesi oligark iktidar döneminde, Cumhuriyet dönemimizin bütün yarım veya eksik kalmış ögeleri, artık birer birer tespit edilmiştir diye düşünüyorum. Ve ‘KEMALİZM’i tekrar keşfeden(!) CHP ile de, oligarkların yerinden oynattığı bütün Cumhuriyet taşlarının, yeniden yerli yerine oturtularak, 1950 lerden itibaren yarım kalan ‘Türk Devrimi’ fundamentinin, tamamlanacağına olan inancımı belirtmek istiyorum.
            Ayrıca ‘NEOKEMALİZM’ gibi kurgu kalıplar, Kemalizm’in özüne zarar verdiği, CHP’nin de başında yaşadığı, abuk sabuk eksen titremelerine sebep olduğu ve Atatürk’ün partisinin Kemalist seçmeninde de güven erozyonu yarattığı için, bunlara kesinlikle itibar edilmemesi gerektiğini de ifade etmek zorundayım.

            Bundan sonrası yani işi yukarda iştiyakla özlediğimiz doğrultuda nihayete erdirmek ise, bu gidişatın sonunun hüsran olduğunu tespit eden Türk Ulusu’nun, ilk seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisini ‘tek başına iktidar’ yapmak ve KEMALİZM’in ruhu olan tam bağımsızlık ilkesi – Atatürk bu ilkeden başka da bir doktriner miras asla bırakmamıştır -  veya ‘İTİDALİNİ’ yeniden yakalamasına, kısaca gaflet uykusundan uyanmasına kalıyor artık.

         Atatürk, ATATÜRK olduğu halde, sıradan bir ‘fani’ olduğunu asla aklından çıkarmamış ve tevazuu elden bırakmamış tek büyük liderdir. Türk Ulusu, işte bu akılcı ve yüce erdemi de asla unutmamak zorundadır. Hele bütün İstiklâl gerçeğimizi açıkladığı ve bence tek mirası olan NUTUK ise, gelecek yüzyıllarda, içerde ve dışarıda tam biat etmiş bir ümmetten, nasıl tam bağımsız bir millet yaratıldığını bizatihen anlatan, tüm dünyada gelecek nesillerin vaz geçemeyeceği bir öğreti eseri olacak, her kapağı açıldığında Atatürk yeniden doğacak ve bir kere daha büyüyecektir.

            § Türkiye'nin bugün karşılaşmakta olduğu sorunlar elbette geçmişte üstesinden gelinenler kadar büyük değildir. Dahası, başarısızlıklarından değil, başarılarından kaynaklanmaktadır. Kurucusu olan Atatürk'ün izinde Türkiye, akılcı, insancıl çözümlerini kuşkusuz bulacaktır, tam anlamıyla uygar ve Atatürk'ün anladığı anlamda uluslararası ve kültürlerarası uygarlık düzeyine ulaşmış olarak.
(STIRLING Paul, 1981. --  Cumhuriyet Türkiyesinde Toplumsal Değişme ve Toplumsal Denetim).

                                                                                              Serendip Altındal
             

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder