Biz bu düşüncelerde ve kendi
kendimizi avuturken, Kılıçdaroğlu’nun ‘Partimize karşı tertip hazırlığı
içindeler’ ifadesi, birden bazı kafaları karıştırdı. Oysa kafa karıştırmaya hiç
gerek yok. Zira neresinden baksanız, sadece bu ifade bile CHP de ki müspet
değişimin ve özünde ki doğruyu bulduğunun en somut belgesidir. Buna da
sevinmeliyiz aslında. Hani meşhur bir sloganımız vardı ya ‘hepimiz
Ergenekoncuyuz’ diye, anımsayın. Hani Ergenekoncu addedilmeyen kompleks
geçiriyordu ya!
Demek ki birileri, özellikle de
içerde ki ve dışarıda ki Amerikancı beslemeler, bu yeni durumdan iyice rahatsız
oldular anlaşılan. Ki, istediğimiz de bu değilmidir aslında. Böylece bu bozuk
tohumların altını çizerek onları deklare edip, devre dışı bırakmak mümkün de
olabilecektir nihayet. Bu doğrultuda böylelerinin yeni hükümet bahçesinde bir
şekilde yeniden kök salmalarının da önü alınmış olacaktır. Bunun aziz yurdumuz
ve Türk Ulusu adına yeni bir şans olduğunu
yadsıyabilirmiyiz?
Son 10 yılımızın kâbusu AKP iblisi,
pardon ABD beslemesi oligark iktidar döneminde, Cumhuriyet dönemimizin bütün
yarım veya eksik kalmış ögeleri, artık birer birer tespit edilmiştir diye
düşünüyorum. Ve ‘KEMALİZM’i tekrar keşfeden(!) CHP ile de, oligarkların yerinden
oynattığı bütün Cumhuriyet taşlarının, yeniden yerli yerine oturtularak, 1950
lerden itibaren yarım kalan ‘Türk Devrimi’ fundamentinin, tamamlanacağına olan
inancımı belirtmek istiyorum.
Ayrıca ‘NEOKEMALİZM’
gibi kurgu kalıplar, Kemalizm’in özüne zarar verdiği, CHP’nin de başında
yaşadığı, abuk sabuk eksen titremelerine sebep olduğu ve Atatürk’ün partisinin
Kemalist seçmeninde de güven erozyonu yarattığı için, bunlara kesinlikle itibar
edilmemesi gerektiğini de ifade etmek zorundayım.
Bundan sonrası yani işi yukarda
iştiyakla özlediğimiz doğrultuda nihayete erdirmek ise, bu gidişatın sonunun
hüsran olduğunu tespit eden Türk Ulusu’nun, ilk seçimlerde Cumhuriyet Halk
Partisini ‘tek başına iktidar’ yapmak ve KEMALİZM’in ruhu olan tam bağımsızlık
ilkesi – Atatürk bu ilkeden başka da bir doktriner miras asla bırakmamıştır -
veya ‘İTİDALİNİ’ yeniden yakalamasına,
kısaca gaflet uykusundan uyanmasına kalıyor artık.
Atatürk, ATATÜRK olduğu halde, sıradan
bir ‘fani’ olduğunu asla aklından çıkarmamış ve tevazuu elden bırakmamış tek
büyük liderdir. Türk Ulusu, işte bu akılcı ve yüce erdemi de asla unutmamak
zorundadır. Hele bütün İstiklâl
gerçeğimizi açıkladığı ve bence tek mirası olan NUTUK ise, gelecek yüzyıllarda,
içerde ve dışarıda tam biat etmiş bir ümmetten, nasıl tam bağımsız bir
millet yaratıldığını bizatihen anlatan, tüm dünyada gelecek nesillerin vaz
geçemeyeceği bir öğreti eseri olacak, her kapağı açıldığında Atatürk yeniden
doğacak ve bir kere daha büyüyecektir.
§ Türkiye'nin
bugün karşılaşmakta olduğu sorunlar elbette geçmişte üstesinden gelinenler kadar
büyük değildir. Dahası, başarısızlıklarından değil, başarılarından
kaynaklanmaktadır. Kurucusu olan Atatürk'ün izinde Türkiye, akılcı, insancıl
çözümlerini kuşkusuz bulacaktır, tam anlamıyla uygar ve Atatürk'ün anladığı
anlamda uluslararası ve kültürlerarası uygarlık düzeyine ulaşmış
olarak.
(STIRLING
Paul, 1981. -- Cumhuriyet Türkiyesinde
Toplumsal Değişme ve Toplumsal Denetim).
Serendip Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder