1 Haziran 2017 Perşembe

DERİNLİK..

           FETÖ derinleşiyor deniyor. Oysa artık karaya vurması gerekmiyor muydu? Yoksa ‘FETÖ bahane OHAL şahane mi’ kurtarıcı oldu yine. Baktılar ki muhalefet baş vermiyor, ‘aslında Referandumda vatandaşın HAYIR tokadını da yemiş kellemizi zor kurtarmıştık, demek ki yolun sonu göründü artık. O halde FETÖ kurgusunun üstünde kalıp, çakma darbeye devamla, muhayyel FETÖ tehdidini uzatmak ve baskıyı arttırmak, kontrolü tamamen ele geçirebilmemiz için en akıllıca iş olacaktır’ demiş olmalılar.

            Daha 16 Temmuz günü ‘kontrollü Darbe yapıldı şimdi arkasından gelecek asıl darbeye hazırlanalım’ diye yazmıştım. Nitekim anında OHAL ve KHK furyası patladı. Bakın gördünüz mü demiştim yakınlarıma bile. Esasen onların kafa sallayarak beni teyit etmelerine de alışıktım her zaman. Ne ki bu bana elbette yeterli olmazdı. Milletim uyanmalıydı aslında.

Çünkü amaç FETÖ yaftalı muhalif avıydı. Üstüne birileri de çıkıp Amerika’yla harp ediyoruz diyerek Erdoğan’a arka çıkıp bizi ihanetle suçlamadı mı? Acaba Trump karşısında Erdoğan’ın, nasıl ona arkadan sallayan Merkel gibi sadece sırıtmak zorunda kaldığını da görmedi mi bu adamlar. Nasıl savaştı ki bu. İnsan hiç savaştığı bir ülkeye gider Başkanının elini sıkar mıydı?

Bugün bütün aklı başında olanlar aynı noktada buluştular artık. Yahu bu kadar zor muydu, bu apaçık ve acemice tasarlanmış kurguyu anlamak. Zaten yeterli akıl ve izana sahip olunabilseydi, ABD ajanı AKP hiç iktidar olabilir miydi Bu ülkede. Hangi birini yazalım, daha nasıl figan edelim ki; hadi canım geçiniz..!

           
            Şırnak’ta görev uçuşu yapan askeri bir Heli nasıl olur da düşerdi. Önce kazadır veya mermi almıştır ilk akla gelen, olmadık zaman, mekân ve şartlarda seçme, güzide, bilhassa da emperyalist terörü ile yapılan mücadelede başarılı olmuş bir askeri kadroyu, bir çırpıda saf dışı bırakacak tesadüf sanrılı bir matematiksel algoritma, akla elbette başka şeyler de getirir.

            Mesela parçaların ve cesetlerin neredeyse teşhis edilemeyecek şekilde ayrışması için, önceden kurulu ve uzaktan kumandaya akuple bir patlayıcı daha önceden monte edilmiş ve kurnazca kaza olduğu intibaı uyandıracak bir bölgeye yaklaştığında da Heli uzaktan patlatılmış olabilir.

Tabii böyle bir mekanizma ABD yetişmelerinin işi de olabilir. Ne ki bir PKK baldırı çıplağının işi olmadığı da kesindir. Her ne ise, lakin böyle bir aparatı uçucuya yerleştirmek için birlik tesisleri içinde, elini kolunu sallayarak dolaşan başka yardımcılara da ihtiyaç vardır. İşte esas sorun da buradadır. Ve ne yazık ki akla yine GENKUR ihmali gelir. Birde bu sıkıntılara karargâh askerlerimizin topluca zehirlenmelerini de ilave edersek. Valla bilmem ki nelerin üstüne daha neleri koyalım. Ve kimden toplu çözüm bekleyelim.

            Hanidir arz ı endam etmesi beklenen Akar’ın alelacele, ifade masasında sahne alarak, önceden eline tutuşturulan ifade beyannamesini tam da bu arada medyaya sıralaması, bana pek anlamlı geldi nedense. Çünkü yakın bir ara ile oluşan kaza(!) bununla aklanmış mı oldu acaba. Yoksa yeni Ergenekon’u şimdi tetikçiler mi icra ediyor acaba? İşte bu da ayrı bir matematiksel varsıldır. Şimdi meraklısı tesadüf ihtimallerini hesaplayabilir artık.


            Madam Merkel ile Trump tartışması siyasal portal de Merkel’in aleyhine kişiselinde ise lehine bir görüntü veriyor. Yalnız neresinden bakılırsa bakılsın bundan böyle AB’nin işi Siyonistlerle bayağı zorlaşacak ve başının da bir hayli belaya gireceği intibaı da veriyor. Pekiyi bu durum üçüncü Dünya Savaşını nasıl etkileyecek, bunu da zaman nasılsa gösterecektir.

Çünkü Trump bundan sonra AB için artık ödeme yapmayacak AB den, önce birikmiş borçlarını ödemesini isteyecek ve bundan sonra ‘adım Mıgırdıç kendim doldurup kendim içerim’ rotasında kalacak gibi de gözüküyor. Kuşkusuz ki ABD emperyalist emellerinden taviz vermeyecek; ama kendi merkezini daha öne çekecek demektir de bu aynı bağlamda.


            Milletim, ah zeytinim vah zeytinyağım derken; yeni bir mağlubiyet için sahaya çıkmakta olduğunu nihayet idrak eden iktidar takımı, şimdilik zeytin tarlası talanını durdurma kararı aldı. Artık iyice köşeye sıkışan ve daha fazla yandaş desteğine ihtiyaç duyan AKP, yandaş inşaat Mafyasının baskılarına, bakalım hangi bahara kadar dayanabilecektir demek düşüyor bize de artık. Ve Allah zeytinlerini de korusun bu ülkenin…
           
           
            Siz kim Kupa finali oynamak kim. Birisi ite dürte başa güreştirilen bir Parti takımı, diğeri Anadolu’muzun daha ilk kupasıyla tanışan bir acemiler mangası. Arkalarında ise taraftar yaftalı çoğunluğu eğitimsiz veya işsiz güçsüz sosyal sorunlu, sürekli uyumsuzluk yaşayan, çoğu da aileleri tarafından ihmal edilmiş psişik bunalımlı, agresif gençlerden oluşan taraftar kitleleri.

Elbette durdukları yerde duramayacak, adam gibi maç seyredemeyecek, elleri dursa kıçları oynayacak sözde taraftar kitleleriydi bunlar. AB kapısında el açmış ülke halimizle, yine yedi düvele rezil olarak, patlangaç sisleri arasında, itişli kakışlı ve utanç içinde bir final maçı izlemek zorunda kaldık. Yazıklar olsun sadece hepsine…

            Suudi Arabistan hidrokarbon damarları genetiğinde ve aslında 4000 metre altında yakın akraba olduğu toprakaltı aile birliği aidiyetindeki Güneydoğumuzun üstünde, neden emperyalist parmakların bu kadar yoğunlaştığına bakınca; emperyalist Mıgırdıçı daha iyi tanımış oluyoruz.

Hesaplarına göre yarınların çok büyük Bor, Hidrokarbon, Uranyum, su vs. gibi paha biçilmez servet kaynaklarının ortak pazarı olacak bir bölgenin hangi sebeple(!) bizden koparılmak istendiği ve hanilerin patronu Türk’ün neden Orta Asya’ya sürülmek istendiği de ayna gibi ortaya çıkıyor.

            Keyfiyet böyle iken sizler ne yapıyorsunuz? Hükümet mekânları arasında boş tabanca gibi gezinmekten, oradan oraya Papaz kovalamaktan, çakma gündemler yaratarak zamana oynamaktan başka. Gözünüzü toprak doyursun, daha yetmedi mi hala. Başka da bir halttan anladığınız yok zaten. İşte topluca verdiğiniz intiba yalnızca budur biraderler.

Oysa yağmasan da; ABD’ye ‘şayet benimle kapışmak istemiyorsan PYD, PKK saflarındaki askeri güçlerini çek, çünkü dalacağım üstlerine’ demek bu kadar zor mu geliyor sana ya da sıkmıyor mu? Bu kadar korkak olma. Bil ki en azından Türk Milleti de HAYIR demezdi buna. Hatta 15 Temmuzdan sonra bize hain diyen birisi de haklı çıkabilirdi, gerçekten Amerika’yla savaşıyorsun diye…
                                                           
                                                                       Serendip Altındal



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder