ÇIKIŞ
YOLU!.. <--
Biz
içerde Hükümet telaşı içinde, sanal gündemden gündeme hoplatılıp dururken; IŞİD,
ISIL vs. yaftalı yeni Haçlı ordusu kapımıza gelip dayandı. Ortadoğu hizaya
sokulunca sıra bize de gelecek, haberimiz var mı acaba?
O halde ÇIKIŞ YOLUMUZ ne olmalıdır.
Şayet yukarda ki görseli izlerseniz, cevabını sizde bileceksiniz demektir
artık…
Komşumu soyan hırsız şayet benim
kapımın önünde de dolaşmaya başlamışsa; artık gırtlağına yapışma zamanım gelmiş
demektir. Diğer komşularım ise, Türk ve Allah’ın askeri olduğum için, tarihi
misyonum gereği önce de bana güvendiklerinden, kendilerine de liderlik etmem
adına, benim ne yapacağımı bekliyorlardır aslında. Ne yapalım adımız Türk,
herkesi buna alıştırdık ve bu özelliğimiz de artık fıtratımız oldu. Bu bağlamda
da durum her şeyden önce kendi milli meselemiz olmuştur artık. Ve bu mesele de
kurulacak geçici bir milli Hükümetle, çok acilen yine kendi tarafımızdan çözülmek
zorundadır.
AB&D mafyası Ortadoğu’muzda son
kozunu oynamaktadır artık. Çünkü işleri bitmek üzeredir ve hiç unutmasınlar ki ölüm
çaresizliğinde ki kuzgunun, bu âlemdeki son lokması olacak da en son adamdır
Türkoğlu. Bilmem anlatabildim mi? Yeni İsrail’miş, Ermenistan’mış, Kürdistanmış
geçiniz, bırakın bunları, önce Türk’den vize almışlar mı bakalım. Bu metalarını
hem de onun sergisinde pazarlayabilmek için.
Vatan
Partisini, milli duyarlılığı adına kutlarken, bütün partilerle acilen bir milli
Hükümet kurmaya hazır olduğu açık çağrısının, tüm partiler tarafından da
ciddiye alınması ve köprüden önceki son çıkış olarak benimsenmesi, şiddetle
tavsiye olunur. 13 yıldır köylerin, Toki balonuyla metropollere pompalanması,
sadece peş peşe açılan AVM’ lere kredi kartlı yeni müşteriler yaratmak için mi
yapıldı sanıyorsunuz. Üstüne de, bölgemizde ki kargaşa sonunda 5 milyona yakın
zorunlu göçmenin içimize kakılması, nedensiz mi yapıldı acaba?
Ana
baba günleri yeniden geldiğinde, bir zamanlar İstiklal Harbinin Kuvayı
milliyesi olan köylüden, bugün esinti bile yok. Yoksa onların televizyonlarında
izlemekte oldukları ninni dizilerini, kahve sohbetlerini bırakıp da
topraklarını savunmaya koşacaklarını mı bekliyorsunuz. Daha çok beklersiniz. Emperyalistin,
içimizde AKP’li 13 yılda oluşturduğu sistematiğin ve ektiği tohumların, şimdi
hasat vakti gelmiştir artık kendisi hesabına. İşte şimdi de bunu yaşamaya
başladık aslında.
Varsa
da yoksa da yine MEHMET değil mi? Yani çoğunluğu AKP sıçmanı olurken geri
kalanı da bildiğiniz gibi ‘Al Allahım emanetini’ görüntüsünde. Ne var ki bu memleketin
öz evladı olan kuvayı milli öz yine mevcut. Pekiyi kim lider olacak bu
insanlara. Var mı aranızda Atatürk hamurundan öyle bir yiğit, paşalar,
siyasiler…
Şayet son sözü ordunun söylemesi
bekleniyorsa; bunun adı da DARBE olur. Pekiyi buna da hazırmısınız beyler,
paşalar, hanımlar. Yettiniz gayrı, milletin sabrı kalmadı artık. Birilerinin
seçim telaşı ve provokasyonlarının arkasına saklanarak kendinizi de kurtaramazsınız
bu milletten, bilesiniz. Türkiye meselesi, bütün partilerin, Hükümetlerin ve
kişisel tüm ferdi menfaatlerin üstünde, ortak meselemizdir. Çünkü sığınacak
başka da vatanımız ve gururla taşıyacağımız başka da bir Ulusal kimliğimiz
yoktur. Yani vatanımız kanımızın da üstündedir. Bunu da asla unutmayalım…
Şimdi bizi ‘cambaza bak’
gündemlerine odaklayanlar, bu arada sessiz ve derinden, altımızdan VATAN
halımızı, bize çaktırmadan sıyırmaya kalkıyorlar. Karşınızda asker üniformalı
düşman da aramayın, bulamazsınız. Emperyalistin ordu eskilerinden ve özel
militanlarından oluşan profesyonel askerler var şimdi karşımızda. Çünkü
Anadolu’muzda askerleriyle karşımızda duramayacaklarını ve şayet buna teşebbüs
ederlerse, kendi sonlarını daha da çabuk getireceklerini de çok iyi bildikleri
için, askeri bir cephe açmaya cesaret edemezler. Bu bağlamda da, yukarda ki
görselde izleyeceğiniz Beyazıt Paşa’nın mükemmel sunusu, ihtiyacımız olan bütün
kaynağı fazlasıyla ortaya koyuyor aslında.
Ve
iş bu noktaya geldiğine göre de, biz yine delikanlı gibi askeri güçlerimizle ve
milli üniformalarımızla duracağız bu ipsiz hergelelerin karşısında. Çünkü
Türk’ün malı her zaman meydandadır. Hoş bunun böyle olduğunu kendileri de,
domuz gibi bilirler ya aslında. Ve böylece de konu şimdi hepimizin VATANI olan Türkiye Cumhuriyeti olmuşsa, gerisi de
lafı güzaftır artık. O halde derhal UYANALIM…
Serendip Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder