15 Nisan 2015 Çarşamba

ÖNCE KENDİNİ AKLA..

            İblisin dünya mekânı olan Vatikan’ın bekçisi Papa’nın yediği herzeye bak. Papa nam hazretin, tahtında uslu uslu otururken birileri muhtemelen öküz çıbanını kaşıdı, çıban da depreşti herhalde. Dolayısıyla da sancılı halüsinasyonlar sardı anlaşılan ruh âlemini. Ki anlamsız hezeyanlar zırvalıyor. Doku hasarına uğramamış olsa da, akıl kaybı olup olmadığı da sorgulanmalıdır Monsenyörün. Ciddi bir Alzheimer başlangıcı da söz konusu olabilir hani.

            Ulan tarihçi misin yoksa tarihi belgeler arşivci simi, yoksa da ruhani görevden sonra siyasi seküler yeni bir kariyer arayışı niyetine mi girdin? Sen kim, Ermeni kıyamından sorumlu tutmaya kalktığın adam gibi adam, senin ahfadının da uygarlık hocası olmuş Türk evladı kim. Siz barbarlar bırakın günahsız Türk’e bulaşmayı da, önce kendi kapılarınızın önünü temizleyin. Veya da kapalı kapıların ardında yine birbirinizi düzmeye devam edin. Bu daha da yakışır sizlere hani.


            Düşünki Papa, bizi pek ırgalamasa da, sizin kampta bütün gözlerin üstünde olduğu bir mevkiin adamısın. Bazıları adamlıklarıyla, bazıları da mevkileriyle tarihe girerler. Seninse ruhani konumun itibarıyla tarihe girmen çok daha kolaydır. Bu nedenle de sen önce kendi tarihinle yüzleş. Unutma ki uygarlık tarihiniz bile Türklerden aşırmadır. Ermeni yalanından önce de kendi geçmişinin analizini doğru yap, tarihi tarihçilere bırak, en azından da doğrucu Davut ol ki; sana da adamdı desinler hiç olmazsa.

Bil ki aranızda arada sırada çıkan doğrucu Davutlar da olmasa, adamlıkla bütün bağlarınız da kopmuş olurdu. Bunu da unutma lütfen, belki bir gün işine de yarayabilir. Öğren ki tüm uygarlığınızı önce Doğuya, özellikle de Türklere borçlusunuz. Oturun oturduğunuz yerde. Şayet elbirliği ile Türk güneşini karatmaya soyunduysanız; bilin ki Türkler yine kendi güneşleri olabilirler; bu bağlamda da başkalarına hiç ihtiyaç duymamışlardır derin tarihleri boyunca; ama sizler, bir zamanlar Türk mumuyla aydınlattığınız mağaralarınızı bile tekrar bulamayabilirsiniz…


            Sabık dönemin Anadolu Türkleri, şayet Müslüman değil de, sizin Yunanlı dediğiniz İyon’yalı Türk akrabaları gibi Ortodoks, Katolik veya Protestan olsalardı, nasılsa Ermeni hikâyesine de münasip bir kılıf uydururdunuz herhalde değil mi Monşer? Sen sadede gel de yeme bizi çevrendeki kerizlerin gibi. Esasen bu ve benzeri artık vazgeçilmeziniz haline gelmiş takiye konularında, maaşlarını ödediğiniz bizim fırka İmamları ve onların kılavuzu oldukları çakma Müslümanlarına da pabuçlarını ters giydirirsiniz evelallah. Başta da dedik ya, İblisin Şatosuna bayağı da yakışıyorsun hani Papa Efendi.

            Aferin sana veya yeni trendle de alkışlar. Ermeni katliamıymış! Haydi, canım geçiniz.  Sallamadan önce bir sorgulasaydın bari muhterem. Kimin parmağı varmış; yokluk içinde yaşam mücadelesi veren ve ekmeğini yediği harp yorgunu Osmanlıyı, onursuzca sırtından kalleşçe bıçaklayan; aslında kıyama uğramaları gerekirken de sadece tehcire uğrayan, eli kanlı Ermeni çetelerinin kıçında acaba? Buraya sayısız belgeyi sıralamak, bu yazının amacını aşan bir abesle iştigal olurdu. Çünkü nasılsa da boşuna olurdu. Şayet üzüm yerine, bağcı hedef gösteriliyorsa…

Her şeyden önce de, çoluk çocuk on binlerce Türk’ün kanına giren bu Ermeni Barbarlarından, tüm insanlık adına hesap sorulmalıdır aslında. Bir de şunu düşünüver bir zahmet. Ya o dönemde Atatürk gibi bir erdem adamının ve arkadaşlarının yerinde Hitler, Stalin veya emsali liderler bulunuyor olsa idi, acep nasıl olurdu o Ermeniciklerinizin(!) hali o zaman?

Kimseyi arkadan hançerlemedikleri halde, acımasızca kıyama uğrayan Musevileri ve onların yanında kanı dökülen, halen de dökülmekte olan, çevrendeki diğer günahsızları da bir anımsayıver muhterem. Ve çok iyi bil, hiç de unutma ki, onurlu ve uygar Türk tarihinde, Türkler nefsi müdafaa dışında hiçbir zaman, hatta düşmanlarının bile kanını isteyerek, sizler gibi de sadist ve sapkın bir zevkle dökmemişlerdir. Türkler hep güçsüzün yanında durmuşlar ve asla karşısında olmamışlardır. Can düşmanlarına bile bir şans daha tanımışlardır. Unutma ki adalet sadece aynı zamanda adil olan cesurlarla sağlanabilir bu dünyada.


Haydi, varmısın bahse. Araştır istersen, aksine rastlarsan senden özür de dilerim Monsenyör. Şimdi kendini ve başkalarını da aldatmayı bırak. Sen önce bu çağrıya kulak ver Sayın Papa Hazretleri. Yani ilk önce çakma Ermeni tarihinin doğru asalını öğreniver bir zahmet. Belki kaybettiğin yüzünü tekrar bulma şansı da yakalamış olursun. Başta kendin olmak üzere, tüm temsil ettiğin dernekler, vakıflar ve hempaların adına. Nereden nereye, Papa’nın siyaseti bile sonunda bizim Erdoğanların muhteşem(!) dış siyasetiyle örtüştü. Anlayacağınız Papa da, bizimkilerden esinlenerek, boyundan büyük sallamaya başladı herhalde…

Uganda, Ruanda, Kongo, Etiyopya vs. gibi liderlerini bekleyen arayış ülkelerinde belki iyi bir başkan/diktatör olabilirdi bizim Erdoğan. Ne var ki kendini bulmuş ve 100 yılın laik Cumhuriyet kültürüne sahip bir ülke için bu durum hayal bile edilemez, geçmiş olsun artık. Akıl var yakın var. Başkan bükümlü diktatör kazığını yiyecek adamlar kampusuna mı benziyor, koskoca Atatürk’ün, bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti acaba?


Bırakalım ham hayalleri artık. Türk Milleti kime ne zaman hesap soracağını da çok iyi bilir ve bunu kimseden de öğrenmeye ihtiyacı yoktur. Öyle değil mi Erdoğan birader. Sen de Türk Milletinin bir ferdi olarak, bunu iyi biliyor olmalısın…

                                                                      Serendip Altındal

           
                                                                                                           




  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder