Şefaatini, hoşgörünü, birilerine yaptığın gibi bize de yüz
karası etme Yarabbi!
Akıl, izan,
namus ve adalet yolundan bizleri de saptırma Yarabbi!
İhsan, irfan,
itikat ve ahde vefa yalanlarını bize de huy edindirip, günü, saati gelince;
bizleri de köpek maması kılma Yarabbi!
Mübarek Regaip
Kandilinde bu niyazımızı kabul eyle Yarabbi!
Üç aylara girildi. Sizlerde
niyazlarınızı yaptınız mı Müslümanlar? Yol hala yakınken yapıverseydiniz bari.
Sonra nerelerde neler bulabilirsiniz, hangi ellere muhtaç hale gelirsiniz,
Vallahi artık orası bilinmez…
Seçim arifesinde böylece yol
kandilimizi de yakıp kendi yolumuza yürüyelim o zaman. Bakın yol yordam ortada.
Başta iktidar partisinin hazin durumunun yanında, diğer partilerin durumu da, temel
eğitim seviyesi için bile açık seçik ortada. Hesapsa hesap, programsa program
da ortada. O halde şimdi soralım. Seçimlerde ne yapmaya karar verdiniz artık ey
millet! Bilhassa de siz, hala bir karar veremeyenler. Dikkat edin de, sonra bir
karar vermeye kalksanız da, artık abesle iştigal edenler komedisinin
figüranlarına dönüşeceğiniz için, nedametten en fazla da sizler ağlamak zorunda
kalmayın.
Bu arada birileri de vatandaşlarını ha
babam yanlış yönlendirmeye çalışmakla meşguller. Batan geminin mallarını
kurtarabilme telaşı içindeler sanki. Neresinden baksan, görünen durum budur. Bu
ters ışıkçılar, HDP vs. gibi köşelerde kaybolmuş ajan odaklara boşuna fenerlerini
tutmaya çalışarak, sallamaktan artık kendilerine de faydası kalmamış
kafalarını, daha akıllı kullanmak yerine, bir de böylesi afak işlere
bulaştırıyorlar.
Onlara ne denir bilmiyorum. Ya da
göreli yorumlarınıza bırakıyorum. Ama bana sorarsanız; analarının adreslerini
verseler de, böyle akıllı aslan parçaları yetiştirdikleri için, Bayramda gidip
mübarek ellerinden öpsek bari.
Birilerinin de omuzlarının üstünde
başları var; ama sağa sola çarpmaktan, önüne gelene eğip kaldırmaktan, balansları
bozulup kendilerinin olmaktan bile çıkmış artık bu kafalar. Allah özetle
yardımcıları olsun bu vatandaşların bundan sonra. Başka ne diyelim ki…
Saraylı Erdoğangiller, kümülatif
olarak siyasete soyundular herhalde. Artık oğul Bilal bile özel bir atamayla, Öğretmenler
Bakanı oldu baksanıza. Hani bir eksiğimiz o kalmıştı. Bakalım artık rayının
sonu gözüken bu tramvay yolculuğunun son durağına kadar, daha ne sürprizlerle
buluşacağız.
Yalnız anlayamadığım; muhtemelen
sağlık açısından da artık sona yaklaştığını esefle gören bizim saraylı, benden
sonra tufan demeye hala devam ediyor. Bir baba evlatlarına karşı, nasıl bu
kadar sorumsuz ve vicdansız olabilir, hayrettir. Makyavel bile bunu düşünemezdi
herhalde. Çünkü kendisinden sonra, şahsından alınamayan bütün hesaplar, fitil
fitil ailesinden ve yakın avenesinden çıkarılacaktır mutlaka biline. İşte muhterem
bunu göremiyor ya da görmek istemiyor. Ki bu son seçenek ona daha fazla oturuyor.
Anlayacağınız böyle hayırlı(!) babaları, Allah düşmanlarımızın çocuklarına bile
vermesin…
Serendip
Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder