Haydin bakalım işe
yaramaz muhalifler hayırlı olsun. Batmak üzere yan yatan Cumhuriyet teknemize, ters
güvertede topunuz bir safra bile olamadınız, gerçekten yazıklar olsun. Böylece
yeni dikta yasasını da elbirliği ile çıkarttınız. Gözünüz aydın, kulaklarınız Manisa
olmuştur artık. Ötekiler elle ayakla, indir kaldır işi götürüyor, ekmeğinizi
bile ağzınızdan çekip alıyorlar, gıkınız dahi çıkamıyor, mecliste izleyip
oturuyor, kafa sallıyor ve hangi hakla da vatandaş sırtında ballı maaşlarınızı
alıyorsunuz acaba.
Şayet göremediğimiz, bilemediğimiz
vatana hayrı dokunan bir şeyler de arada sırada yaptıysanız, söyleyin de
haksızlık yapmış olmayalım bari. Bu arada ayrıcalıklı VIP emeklilikleriniz ise,
yarattığınız yeni Burjuval sınıfın primi oluyor herhalde. Onu da analarınızın
ak sütü gibi hak ediyorsunuz doğrusu sayın seyirciler. Öyle ya! Emperyalist
beslemesi AKP hükümetini, daha başından itibaren ve hiç gereği bile yokken bu
ülkenin başına sarmal bela yapanlar, herhalde sokakta ki vatandaşlar değildi.
Sizin seçmen dediğiniz sokaktaki
adamın üstünde bıraktığınız izlenim ne yazık ki budur işte. Şimdi bu doğruları
yansıtmaya çalışmış olduk, itibar edin. Çünkü seçmeniniz, yani sokaktaki adam
konuşuyor. Aynı bağlamda da hepinizden fazla bilen ve derinliği olan, çünkü ağır
gerçeklerle iç içe yaşayan sokaktaki vatandaşınızla (seçmen) nasıl saf tutabileceksiniz
ki? Seçimlerden önce, ağırlıkla yoğunlaşmanız ve inanarak cevaplamanız gereken
soru da aslında budur.
Ötekileri bırakalım, onlar nasılsa
son turlarını atıyorlar artık. Ama vatandaşın bütün umudu, beklentisi
sizlersiniz. Ne ki siz de bu olumsuz görüntüleri veriyorsanız, vatandaşınız ne
yapsın, kime kucak açsın. Bilmem anlaşılabildi mi? İşte birçok kararsızın ki
aslında doğru yapmadıkları halde; protesto nedeniyle oy kullanmamaları da bu
yüzdendir. Unutulmasın ki kullanılmayan veya kasti olarak hatalı kullanılan oy
yüzdesi, olumsuz seçim sonuçlarının da ne yazık ki kaderi oluyor.
Tüm bu gelişmeler de, herhalde bir
gece de oluşmadı. 12 dolu yılın bakiyesidir sonuç. Önlem almak için neler
yaptınız, daha doğrusu da yapmadınız? Ee şimdi günah çıkarma zamanıdır artık.
Unutmayın ki yakında dokunulmazlıklarınız da sizleri kurtaramayacaktır. Bu
gidişin sonunda artık sokak ortasında polise, zorunlu prostat kontrolü yaptırmak
üzere, domalmaya da hazır olun o halde. Unutmayın ki aldıkları bu zecri
tedbirler aslında sizler içindir, terörist bahane. Veya da "kendim ektim,
kendim biçtim" misali...
Üstüne üstlük Cumhuriyet
tarihimizde, mübarek sayelerinizde bir ilk daha yeşerdi aziz meclis
misafirleri. Cumhur başına da, sanki ekstrelerini hiç göremediği harcamalara
bugüne kadar ödedikleri yetmiyormuş gibi, bırak umutla beklediği emekli
zamlarını; birde katmerli çifte kavrulmuş yeni bir örtülü ödenek ödemek zorunda
kalacak, kıçında artık don bile kalmayan emeklisinden, yetimine bu millet.
Ayrıca sadece bununla kalsa yine
şanslı sayılırız. CIA, NSA, NATO vb.
gibi emperyalist ABD, AB piçlerinin Aksaray’da, topuyla tüfeğiyle kurmakta
oldukları gerçek paralel devletin, personel maaşlarını, toplu giderlerini de
ödeyeceğiz daha anlaşılan. O altlı, üstlü stratejik bir karargâh olan Aksaray’ın,
sadece bir Erdoğan kaprisi mi olduğunu düşünüyordunuz yoksa. İşte insanı bizar
eden bu sonuçların hepsi de, sizlerin işe yaramaz ve sadece AKP kaldıracına
dönüşmüş olan mevcudiyetlerinizden ötürüdür biraderler. Hiç olmasanız veya
meclise gitmeseniz de bundan sonra fark etmeyecektir artık.
Daha devamı var, hepsi bu kadar da
değil. Önümüzde ki Haziran seçimlerinin de bir kötü ön işaretidir bu çok ani
oldubitti. Yakında anlarsınız. Şimdi seçimler de böyle yeni bir oldubitti ile
önce ertelenip, arkasından da GENEL SEÇİM, "mazide kaldı" adlı bir
şarkıya dönüşürse, inanın hiç şaşırmayacağım. İşte o zaman patlayacak asıl,
koltuklarınızın altında ki saatli bombalar. Yazın bir kenara, bilmiyorduk,
sürpriz oldu demeyin sonra.
Daha unutulan kaldıysa onu da sizin
heyulalarınıza bırakıyorum artık. Şimdilik topunuza geçmiş olsun demekle
yetinelim. Nekahetten sonra yine bu konuda görüş belirtmek nasip olur belki.
Asla umutlarını yitiren ve havlu atan bir adam olmadığım halde, bunun bombok
bir yazı olduğunu biliyorum. Bu beni de rahatsız ediyor aslında. Ne yapalım
görünen köyü yazmaya çalıştık. Bir farkla ki, bu günlerde bu ülkede,
karşınızdaki köye bile iyi bir kılavuzla gitmelisiniz, çünkü açık olarak
gördüğünüz yolda dahi nerede mayın olduğunu, nereye basmamanız gerektiğini asla
bilemezsiniz.
Tüm mevcut handikaba rağmen, her açıdan özümüze uygun ve
çeşitli alternatifler arasından seçeceğimiz farklı bir çözümün, yine kendi
inisiyatifimizde olduğunu da biliyorum. Çünkü sapına kadar özgün ve alnı yukarıda
bir Türkoğlu Türk olarak, kaderimi ancak kendim yazarım ve başka fıtratların
figüranı da olamam diye düşünüyorum neticede.
Hükümetten geçtik de, herhalde bu silik
ve edilgen muhalefeti de biz asla hak etmiyorduk. Mutlaka siz de benimle aynı
görüşü paylaşıyorsunuz sevgili vatandaşlarım. O halde başka bir mesele de
kalmıyor herhalde geriye. Ki siz anladınız nasıl olsa Sayın okurlar. İşte tam
da bu birlikte üstüne bastığımız noktada, tekrar buluşmak üzere sağlıkla
kalın...
Serendip
Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder