Burgaz, 27.03.2015
Sayın
Kılıçdaroğlu
Sağ
olsun CHP Kervanınız seçim selamını, iki bayram ikramiyeli mesajıyla verdi. İyi
de Sayın Kılıçdaroğlu, iki bayram ikramiyesi ile on binlerce emekli oyuna talip
olmak bu kadar kolay mı? Yoksa emekliler derinliği olmayan, bir iki ikramiye
vaadiyle akıl ve vicdanları pazarlık masasında satın alınabilen, çaresiz,
kişiliksiz, ayakları havada insanlar olarak mı algılanıyorlar acaba?
Hani
bunun stabil, orasına burasına tırpan atılmayan sosyal güvenlik güvencesi. Reel
enflasyon oranında maaş zammı, milli gelirin adil paylaşımı ve intibak
maskaralığı ile yok edilen müktesep hakların geri iadesi vaadi. Anayasa gibi
olmazsa olmaz, eşit ve adil, katılımsız sağlık güvencesi vb. İşte esas Noter
taahhütü gerektiren maddeler bunlar olmalıydı ki daha, ikna edici bir
selamlaşma söz konusu olabilsin.
Çünkü
emekliler için hakça bir yaşam güvencesi verilebilinmişse, bu devlet ve bütün
ulusun da sosyal yaşam ve refah güvencesi demek olacaktır şüphesiz. Zira bu
güvenin şayet biri yoksa diğeri de yok demektir. Bu gerçeğin ışığında da bütün
sosyal hakların ki buna tüm demokratik evrensel olanlar da dâhildir; ancak
sömürge olmayan, tam bağımsız, kendi ayakları üzerinde durabilen bir ülkede
teslim edilebileceği de ayrı bir gerçektir. Hattı milli değil, sathı milli ve
Kemalist doğrulardan ödün vermeyen milli formattır burada bahse konu olan.
Havass,
insanın alnında yazmaz benliğinde, özeğindedir ve dokunulamaz, ancak
hissedilebilir. Dolayısıyla insanlar üzerinde var olması gereken mülahazat
hanesi emekli dahi olsalar, hep açık tutulmalıdır. Ecevit de adam gibi adamdı;
ama ne yazık ki daha ziyade hatalarıyla anılır oldu bugün. Hala Dervişlerden
medet umulduğu görülüyor. Bu ağır kokulu, kökü dışarıda eski kaşarlardan
kendinizi ve partinizi arındırmanız gerekiyor artık.
Siyaset
kirli ve acımasızdır. Hele de siyasi, bir kere bile hata yapmaya görsün. Bu
durum tabii ki hatalı lığı fıtrat edinmişler için söz konusu değildir. Siz
tarihi CHP misyonu geleneğiyle, daha da dikkatli olmak zorundasınız. Sonra siz de
vebal ödersiniz. Ki yazık olur o zaman, saygın ve dürüst kişiliğinize.
Bürokraside de öyle değilmidir? Tek hatanızda, bütün adamlığınız bir anda
unutuluverir.
Hal
böyle olunca da her şeyden önce, özgün Cumhuriyetimizin kurucusu Cumhuriyet
Halk Partimiz adına, tam bağımsızlık güvencesinin taahhüt edilmesi gerekmez
miydi? İşte bu perspektiften bakınca da aslında emeklilerin, tam bağımsız bir
milli kalkınma ülkesinin refah terazisinde, balansı sağlayan asıl denge unsuru
olduğu kendiliğinden anlaşılır. Bilmem anlatabildim mi? Yani bir ülkenin ulusal
kalkınma statüsü, refahı ve saygınlık değeri, önce emeklilerinin yaşam
standardıyla ölçülür.
Saat
beş buçuk
Biz
yine kalktık
Ahde
vefa dağına bir halat attık
Sonra
birlikte tırmandık
Tırmandık
Ama
bir türlü zirveye varamadık
Ve
nihayet öğrendik ki
Birliği
kurmadan asla da varamayacaktık...
Saygılarımla,
Serendip
Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder