Dolar, Dolar
olduğundan beri böyle pespayeleşip, ayakkabı kutularına kadar düşerek hem de
milyonlarla ifade edilmemişti. Baksanıza bizde bile iti, biti dolar milyarderi
oldu. Eskiden gelişme ülkelerinin gayrı safi milli hâsılaları ancak milyon
Dolarlarla betimlenebiliyordu. Beyler nasıl oluyormuş, uluslararası tedavül
birimi olarak ulusu olmayan bağımsız bir para birimi yerine, herifin Dolarını
seçermisiniz, böylece sıkıştıkça 7 X 24 saat karşılıksız Dolar basarak, sizi
kendi ülkelerinizde Dolar denizlerinde boğan kan emicinizi de ellerinizle
yaratmış olur ve işte böyle de mal varlığınıza ortak edersiniz. Ne haber! Şimdi
size de dank etti mi, küresel sermayenin Amerikalı olmayan diğer Kompradorları.
Bu millet, haramzadelerin Dolar kutuları,
çarpık ilişkilerinin video ve ses kasetleri arasında heder olup giderken, bir
de mahalli seçimler geldi dayandı kapısına. Tersliğe bak sen. Bir yanda TBMM,
AKP adlı İslam öncesi Bedevi infirat çetesi işgali altında, inim inim inlerken
ve tüm akillerinin de sesleri kısılmışken, birde bu densizler karargâhının
düzenekleriyle(!) seçimler yapılacak. Allah şaibeli sonuçlardan tüm yurdu
korusun. Bu adamlar seçimle geldi; ama seçimle gidecek cinsten değiller. Çünkü
her zaman kıvıran Coni Volkır gizli servisleriyle, sonuna kadar bunlara bel
altı desteği sağlayacaktır. Her ne kadar işlemese de çakma Kürt projesi - BOP
değil - adına, başka çaresi de yoktur esasen. Bakmayın siz diğer yanda, kamu
önünde Erdoğan karşıtı akıttıkları timsah gözyaşlarına. Ben bunu yıllardır
biliyor ve söylüyordum. Nihayet herkes de anladı galiba.
Beyaz Sarayda ki çocuklar ne
hikmetse kendilerini aslan, bizleri de hep geyik zannederler. Ne var ki dişleri
kesmeyince, mide fesadına uğrayıp yediklerini yutamadan kusarlar ve elleri
ayaklarına hep dolaşıverir. Yakın zamanda Ukrayna da olduğu gibi. Hedefleri
Kırımdı; ama sonuç hüsran oldu. Ne fetbaz aşüftedir onlar. Eloğlu bu bizim
geyik kafalılara benzemez. Aslan malsan da dinlemez adamın dişini kökünden
söküverir sonra.
Ne casusu ulan, ülkenin casusluk
yanı mı kalmış. Nasıl olsa hudutlarını yolgeçen hanına döndürmüşsün. Şimdi
casusa kılıf mı uydurmaya kalkıyorsunuz Suriye sahtekârlığınızda. Her halde
içinizde helal süt emmiş bir vatan evladı olmalı. Bir şey daha var. Türk
milletinin sinir sistemi, gen yapısı itibarıyla çok ciddi riskli bir bölgesidir.
Fazla üstüne gitmeye de hiç gelmez. Sonra suratının ortalık yerine bir anda Allah
ne verdiyse kafayı çakıp dişlerini dökünce, genç yaşta anneannen gibi emzikle
yemeye başlarsın. Biz uyaralım da ona göre…
O halde bunlardan nasıl kurtulmayı düşünüyorsunuz
sayın oydaşlar. Ve özellikle de kararsızlık bahanesiyle sandığa bile gitmeye
tenezzül etmeyen siz kararsız(!) aymazlar. Bilhassa da sizlerin geleceği daha
karanlık gözüküyor. Çünkü bir de bugünlerimizin müsebbibi olarak, gelecekleri
çalınacak olan kendi çocuklarınız, bizatihen sizleri sorumlu tutacak ve
pişmanlıktan muzdarip olacaksınız. Belki de ayağa kalkıp lütfen bir oy
atarsınız artık. Ayrıca bu sadece bir başlangıç olacaktır. Çünkü mahalli
seçimlerle henüz iktidar değişmiyor, daha genel seçimlerde de bir zahmet
sandığa geleceksiniz, lütfen unutmayın. Ha, ne dersiniz. Zira durum gittikçe
sizler içinde telafisi olmayan bir mecraya doğru yuvarlanıyor. Sonra hayatınız
boyunca isteseniz de rey kullanamayabilirsiniz. Hani bir hatırlatayım istedim.
Artık vakit nakittir. Oylarınızı
bölmeden; ama iktidara en yakın partiye - ki bu parti uzak ara CHP dir - plase
etmelisiniz. Ve asla unutmayın ki, bu seçimlerde hele de konu başlığı AKP ise,
CHP nin en kötü adayı bile AKP nin en iyi adayından daha hayırlıdır. Çünkü amaç
önce AKP çetesinden kurtulmaktır. Zira bu asalakları kapınızdan kovsanız
bacanızdan yine düşerler içeri. Ayrıca başarısız bir CHP li den bir sonraki
seçimlerde kurtulmak, sülük gibi kanınızı emecek olan AKP li den kurtulmaktan
çok daha kolaydır. Bu hususu hala anlayamadıysanız siz umutsuz vaka olmuşsunuz
demektir artık. Çünkü aksi bir durum, ne CHP nin tarihi geleneğine, misyonuna
ne de eşyanın tabiatına uygun düşer. Yani hiç unutmayın ki konu vatansa, CHP
asla bir AKP değildir ve istese bile olamaz zaten...
Benim ne yapacağımı sorarsanız, kendi adıma
sağlam bir Kemalist ve eski bir CHP li olarak, bugün partinin dürüst, namuslu
başkanı Kılıçdaroğlu ve bazı Kemalist, tam bağımsız üyelerinin dışında, açılım
vurgunu yemişleriyle, Neo Amerikancılarını asla kabul etmiyorum. Bu bağlamda
takım halinde gönlümü okşayan tek adayım Perinçek ve partisi olduğu halde,
matematiğim bana her şeye rağmen oy broşüründe, üstünde CHP logosu olan her
daireye (il, ilçe vs.) ekseriyet adına ve adayın kimliğine bile bakmadan -
tıpkı torbacı kırsal göçerleri gibi, böylece asosyali kendi silahıyla vuralım -
EVET basmamı emrediyor. Tüm aklı ve vicdanı
olanlara tavsiye olunur. Hele de iktidar partisinin de mekânı olan Ankara’da,
dünkü CHP mitingini de gördükten sonra "GÜMBÜR
GÜMBÜR GELİYORLAR" demiş olmamız gerekiyor artık...
Serendip
Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder