21 Mayıs 2013 Salı

KENDİ EKTİ KENDİ BİÇECEK..

Âdemoğlu bu, buğday da eker, ısırgan otu da. Başbakanın Obama turu, oysa ne de afili başlamıştı. Bol bol elense peşrevine rağmen, kendisine arzuladığı getiriyi sağlamadı ne hikmetse. Zira hiçte Libya ve Irağınkine benzemeyen Suriye meselesinde, hazım zorluğu çeken ve bel kemerinden aşağısı bayağı sıkıntıya giren Obama hazret, hele zoru da görünce, tipik sömürgeci Sam amca pragmatizmiyle, bizimkini kenara atıp Putinle kucaklaşıverdi bir anda. Bizim gardaşın çektiği elense de havada asılı kaldı.
            Ya işte böyle, büyük devlet olmanın avantajı yanında, büyüğü hababam küçültmenin dezavantajı da herhalde böyle bir şey olsa gerek, Tayyip kardeş. Yani sen şart koyacak durumda değil, ancak sana koşulan şartlara biat etmek konumundasın. Demek ki, toplum liderini, lider de layığını nasıl olsa buluyor bir şekilde. Bak bir şey daha öğreniverdin işte. Yalnız hepsi bu kadar değil, arkası da gelecek alıştıra alıştıra nasıl olsa ve onlarıda hazmedeceksin hiç merak etme.

            Yurda dönüp seyahatin mahmurluğunu da üstünden atınca, ak ile kara koyun, ağılın yolunu bulacaklar kendisi de onları saymaya başlayacak ister istemez. Şahsını yakın Suriye geleceğinde muhtemel (kâbusu olacak BAAS partisiyle de) çok daha kara günlerin beklediği gerçeğini de kaşıklayınca, hele de kanadı kırık, kumandana benzer kumandanı da kalmayan ve kumandanlığı başbakanlığa hiç benzemeyen TSK nın, iç açıcı olmayan durumunu da masaya yatırınca; Vallahi ben bir şey demiyorum artık.
Ama denebilir ki hani; eyyamcılık ateşinle emperyalistin Suriye kurgusuna balıklama dalınca, bak işte tek tabanca kalıp layığını buldun sonunda. Sadece Suriye’yi değil, vatandaşının kanıyla beslediğin ve sonunda acilen kurtulmak zorunda kalarak kanlarını ister istemez keseceğin, Suriyeli terörist tetikçileri de karşına alacaksın. Ya da kalan son saltanatın boyunca haraç vermeye devam edeceksin.
Pekiyi bu arada hangi orduya sırtını dayamayı düşünüyorsun. Yoksa polis elbiseli biberci oğlanlarına veya Suriye’deki haraç verdiğin çapulcularına mı güveniyorsun. Sen sen ol bir de o bozgunları yeme Allah aşkına. Sana değil; ama bu millete çok acırım. İstidadını da artık ezberlediğimiz üzere, bütün bu gelişmelerden sonra, seni de yakında büyük(!) devlet adamı siyasetine cuk oturan muhteşem bir U dönüşüyle, milli merkezde görürsem, inan ki hiç şaşırmayacağım; ama yerlerse tabii.

            Anlayacağınız Tarzan’ı çok daha zor günler bekliyor. Kendisini yapayalnız bırakan Amerikalı dostunun(!) üstüne üstlük, 19 Mayıs gelincik şenlikleri kayıtlarını da temaşa alanına yaydığını var sayarsak, gülsün mü ağlasın mı. Ceyni de bildiğiniz gibi, ondan da fazla bir yardım beklenemez. Gölgeden gölgeye gezinip duruyor sadece. Bizimkisinin işi zor ki ne zor. Güneydoğumuz ve Kuzey Irak merkezli Amerikan çöplüğünden temizlenmedikçe, Ortadoğu’ya huzurun asla geri gelmeyeceğini onurlu bir devlet adamı gibi beyan edebilecek bir durumda da değil ki.
            İşte abuk sabuk afaki işleri bırakıp, başımızda bunu haykırabilecek ciddiyette ve gereğine de noktayı koyabilecek kişilikte bir Başbakanımız olmadığı sürece de, ne yazık ki boynumuz kıldan incedir ve anayurdumuzda hep diken üstünde yaşamak zorunda kalacağımız da kesindir. Sonuçta 47 lerden itibaren başlayan çürüme ve bugüne kadar başımıza gelen bütün hükümetlerin günahıdır, bugün çektiklerimiz. Şayet tüm gelenler arasında adam olanlar çoğunlukta olsaydı, bugün bu yaban mantarları bitebilir miydi bu toprakta. Bir iki adam evladının dışında kalan parazitlerin topunun, Allah belasını versin.
Tek inandığımız gerçek ise, asil Türk Ulusunun başında görmek istediği, herhangi bir parti değil; ama her şeyden önce onurunu savunacak, yüce Atatürk’ün hamurundan yoğurulmuş, nitelik, nicelik ve kimlikte, adam gibi bir TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİDİR. Söyleyin o halde şimdi, başınızda böyle bir devletiniz olsaydı neler vermezdiniz. Onayladığınızı biliyorum. Demek ki haklıyım, değil mi? Ne var ki sözlerin bittiği noktadayız artık. 10 yıldır da anlatıyoruz; ama ne söylesek boş, daha nasıl anlatabilirsiniz ki, anlama istidadı olmayanlara. Yürü asil milletim kim tutabilirdi seni. Ve asla unutma ki, şerefsizlerden korktukça şerefsiz kalırsın…

Serendip Altındal



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder