İşte ümmetiyle yeni Osmanlı ve de yenidünya’nın
geleceği olacak yumuşacık İslam’ın, 2073’ler
senaryosunun bize göre muhtemel tetikçisi(!) –
aslında gariban uzay kuşunun bundan haberi bile yoktu - uzayın kapısından
dünyaya salimen kanatsız iniş yaptı. Bununla da vasıtasız tek adam uçuşlarının,
uzaydan bile dünyaya mümkün olabileceğini kanıtladı. Yani bundan böyle uzay aracınızdan
kimsenin haberi bile olmadan, dünyaya yakın ve hedef seçtiğiniz bir noktada,
araçtan aşağı atacağınız bir adamınız, ışık hızını bile korunmasız aşacak, salimen ve
yardımsız, seçtiğiniz hedefi tam da on ikiden vuracak(!) demektir. Şimdi
muhayyelinizi bir çalıştırın ve işini bilenlerin(!)
bundan ne senaryolar çıkarabileceğini de bir düşünüverin boş vaktinizde lütfen.
Bir tüyo vermek gerekirse ki, daha
önce de yazmıştık;
kendi adıma, öngörülerimin teyit edildiğini görmekten keyif almıyorum dersem
yalan söylemiş olurum. İçine ‘Globalizm’
masalıyla sokulduğu yeni skolâstik çağda, beyin transferi dört dörtlük tefekkür
(4+4+4) eğitimiyle(!) gerçekleşen ümmet, olgunlaşınca(!)
– ki şimdi fazla uyanık olduğundan, yarın yeterli salaklığa
ulaştığı zaman – yani Büyük Mucizeyi(!) kuşkusuz
ve sorgusuz kucaklayabilecek kemale(!) erdiğinde, yeni
Peygamberiniz(!) kucağında Vatikan Kuran’ı(!)
ve holografik nuruyla birlikte bir gece ansızın, yakın uzaydan muhtemelen de
Mekke’ye, yanar söner bir iniş gerçekleştirecektir. İşte ondan sonra da
seyreyle sen cümbüşü(!).
Neticede Yenidünya Devleti masalı
adına, Pentagon senaryolu bu trajikomik bilimkurgu vodvil’inin, bizim payımıza
düşen ön figüranlığı, nasılsa Erdoğan ve avenesi tarafından sağlanıyor. Bu
bağlamda da, son AKP kongresinde WKB (Wall Street
Kardeşleri Birliği)
yani Pentagon – ki o da aslında Wall Street tetikçisidir
- güdümlü, bütün Ortadoğulu
besleme tetikçilerin birlikte yaptığı gövde gösterisi, bu durumun en açık işareti
değilmiydi? Neticede bütün tetikçiler veya da Pentagon’un Ortadoğu’ya ektiği
genetiği bozulmuş tohumlar, birbirlerini aklamışlardı o kongrede. Hani “Bana dostunu söyle, senin kim olduğunu söyleyeyim”
misali.
Ne var ki ülkemizde, onları ileri
günlere taşıyacak lejyonerleri veya yandaşları henüz yeterli sayıda değildi. Bunun
için de bir şeyler yapılmalıydı. Yeniden ümmetleştirmek adına yokluğa mahkûm
edilmiş ve mideleri boşaltılmış insancıklara aş, iş vermek yerine ‘Tüp Bebek’ ihsan etmeleri de, işte bu yüzdendir.
Erdoğan ve avenesinin, bu bağlamda da sadece kendilerinin gördüğü mucizevî(!) reformlarının yüceliğini, son WKB’li(!) kongrenin uluslar arası çok saygıdeğer ve muhterem üyeleri(!), nasılda
üfleyip şişirdiler değil mi?
Unuttukları veya söylemek
istemedikleri, bu büyük AKP mucizesinin(!)
altında, ülkeyi tamamiyle yabancı sermayeye muhtaç bırakan mevcut ithalat
sanayinden(!) başka, Türkiye’yi bağımsız ihracat
ülkesi yapacak, en küçük milli bir yatırımın bile yer almamasıydı.
Ayrıca bunların, aradan geçen 89 yıla rağmen, yeni doğduğu günlerde bile dünya
şampiyonu olmuş, yüce Atatürk’ün asil milli ekonomisinden bile hiçbir şey öğrenemediklerini, o Pentagon
tohumlarının ifade edebilmesi mümkün’müydü?
Öyle ya, bu tersine(!) işleyen Anadolu reform’unun(!) yeni oydaşlara
ihtiyacı vardı. Her şeyden önce de bu sağlanmalıydı. İşte bu arkadaşlar da birlikte
adım adım, geleceğin Yenidünya Devleti adlı
büyük şov sahnesini(!) şimdiden dekore etmeye başladılar. İyide o sahneyi
görmeye ömürleri yetmeyecek ki, ondan çok öncesi hep birlikte atıklar kuyusunu, beraberce boylamış olacağız nasıl
olsa!
Biz bunları söyleşirken patronları Sam
Amca, Ortadoğu ve Anadolu’ya sıkıştı kaldı ya da demir attı da denebilir. Zira
geleceği’nin bizim buralarda olduğunun o da farkında. Eskilerin anladığı gibi,
Anadolu’nun bugün de Dünya’nın merkezi
olduğunu, sonunda o da anladı. Diğer bir ifadeyle de Amerikalı,
Amerikayı yeniden keşfetti. Bu arada Osmanlı’nın gittiği yoldan gitmeye
kalkıyor; ama Türk evladı olmadığını da
unutuyor. Çünkü bizim buralar Türk ilidir,
sonunda adamı fena çarpar. Sonra da Cin çarpmıştan beter oluverirsin.
Türk elinin değdiği yerde gül biter.
Öyle ki Türklüğünü unutanlar bile bir anda imana geliverirler. Ne demek
istediğimizi yeni bitmelerle, sızma Kasımpaşalılar(!)
anlayamazlar; ama Kuvayi Milli günlerimizin eski
Kasımpaşa Delikanlıları’nın sağ olanları çok iyi anlıyor ve de onların başında
olanlardan, bu günleri iyi ki de görmeyen, Kasımpaşa Spor Kulübünün de kurucusu
olan rahmetli babamın mezarında, şimdi nasıl huzursuz olduğunu sanki yüreğimde hissedebiliyorum.
İşte Sam Amca hazret de bunları iyi tahlil ettiğinden, belki de Türk’ü bu yüzden; ama boşuna Türkîleştirmeye kalkıyor anlaşılan. Kendisine yandaş Kürt(!) yaratması da üstüne üstlük ve de birilerine
tıpa olsun.
Siz AKP sultasına aldırmayın. Onlar
AYOO (Amerikan Yeni
Osmanlı Ordusu’nun)
devşirmeleridirler sadece, Erdoğan’ın ise Pentagon’un gözünde, aslında bir
Yeniçeri Ağasından da fazla bir kıymeti harbiyesi yoktur. Bunu bilin yeter. Ha
bu arada Jandarmalığınızın bile bundan sonra, bizim Yeni
Yeniçerilerin uhdesinde olacağına kendinizi şimdiden alıştırın. Hepimize
kutlu olsun.
Hepsi bir yana; fakat bu arada, yalancının mumu yatsıya kadar yanar asla unutmayalım.
Serendip
Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder