16 Ekim 2012 Salı

DÜNYAYA ÇİVİLEME..

            Uçtuuçtu Baumgartner uçtu. Neyse ki kuşunuz kafesinden uçmadı. İyi de bu adamcağız işi gücü bırakıp, ta uzayın kapısından kanatsız olarak dünyaya neden çivileme daldı. Sizin şov dediğiniz gösterilerde bile, dünya nimetlerini tek taraflı sömürmek adına gizli bir amacı olan emperyalist Batılı, bu işten ne gibi yeni öğretiler çıkardı acaba?
            İşte ümmetiyle yeni Osmanlı ve de yenidünya’nın geleceği olacak yumuşacık İslam’ın, 2073’ler senaryosunun bize göre muhtemel tetikçisi(!) – aslında gariban uzay kuşunun bundan haberi bile yoktu - uzayın kapısından dünyaya salimen kanatsız iniş yaptı. Bununla da vasıtasız tek adam uçuşlarının, uzaydan bile dünyaya mümkün olabileceğini kanıtladı. Yani bundan böyle uzay aracınızdan kimsenin haberi bile olmadan, dünyaya yakın ve hedef seçtiğiniz bir noktada, araçtan aşağı atacağınız bir adamınız, ışık hızını bile korunmasız aşacak, salimen ve yardımsız, seçtiğiniz hedefi tam da on ikiden vuracak(!) demektir. Şimdi muhayyelinizi bir çalıştırın ve işini bilenlerin(!) bundan ne senaryolar çıkarabileceğini de bir düşünüverin boş vaktinizde lütfen.

            Bir tüyo vermek gerekirse ki, daha önce de yazmıştık; kendi adıma, öngörülerimin teyit edildiğini görmekten keyif almıyorum dersem yalan söylemiş olurum. İçine ‘Globalizm’ masalıyla sokulduğu yeni skolâstik çağda, beyin transferi dört dörtlük tefekkür (4+4+4) eğitimiyle(!) gerçekleşen ümmet, olgunlaşınca(!) – ki şimdi fazla uyanık olduğundan, yarın yeterli salaklığa ulaştığı zaman – yani Büyük Mucizeyi(!) kuşkusuz ve sorgusuz kucaklayabilecek kemale(!) erdiğinde, yeni Peygamberiniz(!) kucağında Vatikan Kuran’ı(!) ve holografik nuruyla birlikte bir gece ansızın, yakın uzaydan muhtemelen de Mekke’ye, yanar söner bir iniş gerçekleştirecektir. İşte ondan sonra da seyreyle sen cümbüşü(!).
            Neticede Yenidünya Devleti masalı adına, Pentagon senaryolu bu trajikomik bilimkurgu vodvil’inin, bizim payımıza düşen ön figüranlığı, nasılsa Erdoğan ve avenesi tarafından sağlanıyor. Bu bağlamda da, son AKP kongresinde WKB (Wall Street Kardeşleri Birliği) yani Pentagon – ki o da aslında Wall Street tetikçisidir -  güdümlü, bütün Ortadoğulu besleme tetikçilerin birlikte yaptığı gövde gösterisi, bu durumun en açık işareti değilmiydi? Neticede bütün tetikçiler veya da Pentagon’un Ortadoğu’ya ektiği genetiği bozulmuş tohumlar, birbirlerini aklamışlardı o kongrede. Hani “Bana dostunu söyle, senin kim olduğunu söyleyeyim” misali.
            Ne var ki ülkemizde, onları ileri günlere taşıyacak lejyonerleri veya yandaşları henüz yeterli sayıda değildi. Bunun için de bir şeyler yapılmalıydı. Yeniden ümmetleştirmek adına yokluğa mahkûm edilmiş ve mideleri boşaltılmış insancıklara aş, iş vermek yerine ‘Tüp Bebek’ ihsan etmeleri de, işte bu yüzdendir. Erdoğan ve avenesinin, bu bağlamda da sadece kendilerinin gördüğü mucizevî(!) reformlarının yüceliğini, son WKB’li(!) kongrenin uluslar arası çok saygıdeğer ve muhterem üyeleri(!), nasılda üfleyip şişirdiler değil mi?
            Unuttukları veya söylemek istemedikleri, bu büyük AKP mucizesinin(!) altında, ülkeyi tamamiyle yabancı sermayeye muhtaç bırakan mevcut ithalat sanayinden(!) başka, Türkiye’yi bağımsız ihracat ülkesi yapacak, en küçük milli bir yatırımın bile yer almamasıydı. Ayrıca bunların, aradan geçen 89 yıla rağmen, yeni doğduğu günlerde bile dünya şampiyonu olmuş, yüce Atatürk’ün asil milli ekonomisinden bile hiçbir şey öğrenemediklerini, o Pentagon tohumlarının ifade edebilmesi mümkün’müydü? 
            Öyle ya, bu tersine(!) işleyen Anadolu reform’unun(!) yeni oydaşlara ihtiyacı vardı. Her şeyden önce de bu sağlanmalıydı. İşte bu arkadaşlar da birlikte adım adım, geleceğin Yenidünya Devleti adlı büyük şov sahnesini(!) şimdiden dekore etmeye başladılar. İyide o sahneyi görmeye ömürleri yetmeyecek ki, ondan çok öncesi hep birlikte atıklar kuyusunu, beraberce boylamış olacağız nasıl olsa!

            Biz bunları söyleşirken patronları Sam Amca, Ortadoğu ve Anadolu’ya sıkıştı kaldı ya da demir attı da denebilir. Zira geleceği’nin bizim buralarda olduğunun o da farkında. Eskilerin anladığı gibi, Anadolu’nun bugün de Dünya’nın merkezi olduğunu, sonunda o da anladı. Diğer bir ifadeyle de Amerikalı, Amerikayı yeniden keşfetti. Bu arada Osmanlı’nın gittiği yoldan gitmeye kalkıyor; ama Türk evladı olmadığını da unutuyor. Çünkü bizim buralar Türk ilidir, sonunda adamı fena çarpar. Sonra da Cin çarpmıştan beter oluverirsin.
            Türk elinin değdiği yerde gül biter. Öyle ki Türklüğünü unutanlar bile bir anda imana geliverirler. Ne demek istediğimizi yeni bitmelerle, sızma Kasımpaşalılar(!) anlayamazlar; ama Kuvayi Milli günlerimizin eski Kasımpaşa Delikanlıları’nın sağ olanları çok iyi anlıyor ve de onların başında olanlardan, bu günleri iyi ki de görmeyen, Kasımpaşa Spor Kulübünün de kurucusu olan rahmetli babamın mezarında, şimdi nasıl huzursuz olduğunu sanki yüreğimde hissedebiliyorum. İşte Sam Amca hazret de bunları iyi tahlil ettiğinden, belki de Türk’ü bu yüzden; ama boşuna Türkîleştirmeye kalkıyor anlaşılan. Kendisine yandaş Kürt(!) yaratması da üstüne üstlük ve de birilerine tıpa olsun.

            Siz AKP sultasına aldırmayın. Onlar AYOO (Amerikan Yeni Osmanlı Ordusu’nun) devşirmeleridirler sadece, Erdoğan’ın ise Pentagon’un gözünde, aslında bir Yeniçeri Ağasından da fazla bir kıymeti harbiyesi yoktur. Bunu bilin yeter. Ha bu arada Jandarmalığınızın bile bundan sonra, bizim Yeni Yeniçerilerin uhdesinde olacağına kendinizi şimdiden alıştırın. Hepimize kutlu olsun.
           
            Hepsi bir yana; fakat bu arada, yalancının mumu yatsıya kadar yanar asla unutmayalım.

                                                                                              Serendip Altındal


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder