Wikipedia’nız
bile elinizden alındı, nedeni ise kuşkusuz fazla biliyor, öğreniyor olmanızdır.
Hayırlarınızı bile evetlerle trampa ederek bekanızı Haçlıya satan vatan
hainleri, daha nelerinizi elinizden almazlardı. Büyük birader 16 Mayıs da ABD
ye uçuyormuş. Muhtemelen de önüne konulacak ve ülkemizin bekasını yeni bir Sevr
ambalajıyla teslim edecek olan ikili antlaşmayı imzalamak içindir. Yoksa başka
neden olsun ki hele de bu kadar sallıyorken(!) ABD’ye karşı. Yoksa adam neden bir
araba sopa yiyeceği yere adeta koşarak gitsindi.
Bugüne
kadar ki buna, 15 Temmuz darbesi de dâhil olmak üzere, ABD ile var sanılan
sürtüşmelerin hepsinin aslında göstermelik kayıkçı kavgaları olduğuna, hala
itirazı olan var mı aranızda. Anlaşılan şimdi kara paracı, rüşvetçi Zarrap ortaklığı
suretiyle pekişen uluslararası terör ticaretine yataklık konusu da üstüne
binince, bizim birader artık iyice köşeye sıkışmış oldu.
Şimdi
bundan nasıl yırtarım ve yeni yaptırımları nasıl engellerim endişesiyle, yeni
direktifler almak üzere alelacele ABD ye uçuyor birisi. Bunun arkasından şayet yakın
günlerde Ankara’nın Kızılay’ında, ABD tankları ile oluşan bir parade izlemek
zorunda kalırsanız sakın şaşırmayın artık Ankaralılar.
Ondan
sonra Güneydoğu da, yıllardır yok halimizle oluşturmaya çalıştığımız en değerli
GAP bölgelerimizin, maden yataklarımızın üstünde kurulacak, İsrail/Kürdistanı
yerleşkesini acilen oluşturmak üzere; bizdeki röpteşambırlı bazı çakma
Atatürkçü köşe yazarı/çizeri yarı aydınlar ve lider beğenmeyen; ama lider de
olamayan diğer süslü beslemeler, elbirliği ile katkı sağlamaya başlayınca, buna
da ben hiç şaşırmam doğrusu. Çünkü o tiplerin bugüne kadar yaptıkları, bundan
sonra da yapacaklarının garantisidir nasılsa.
Şimdi kendisiyle, kedinin fare ile
oynadığı gibi oynamak sırası, Trump’un manikürlü parmaklarına geçti artık. ‘Bak
arkadaş şu masaya otur hele, önce ipliğini pazara çıkarıp, birde uluslararası
yüce mahkemelerde burnunu sürtmemizi istemiyorsan, sonrasında da ancak bizim
göstereceğimiz deliklerden birine sığınıp, müstevli Osmanlı ataların gibi,
canını bile almaya gerek kalmadan, sersefil yok olmak niyetinde değilsen,
istediğimizi bize teslim etmek zorundasın, bilesin’. Bağlamında, ben küçük bir
dizi senaryosu yazmış olsaydım, bunun nerelerine rötuş yapardınız acaba? Elinizi
vicdanınıza basarak, hele bir düşünün lütfen.
İsrail/Kürdistanı dedik de, yarın
Rusya’nın da başını yakacak ve bütün Avrasya’yı giderek yutacak olan bu sinsi
yılan, şayet büyümeden yok edilemezse, Putin’in Rusya’ya attığı büyük bir kazık
olacaktır. Ve Erdoğan’dan sonra sıra ona da gelecek ve mevcudiyetleriyle
uluslarını yıkan liderler başlığı altında Dünya Ulusları yakın tarihi, onu da
çarmıha gerecektir kuşkusuz.
ABD Donanmasının Kuzey Kore
rotasından, arkası belirsiz büyük bir çatışmaya mahal vermemek adına acilen
sapması, yeni bir Dünya harbine hazır olmadığının ve şimdilik yoluna bildik
ikili kukla oyunlarıyla devam etmeyi, kendisi için daha güvenilir bulduğunun da
göstergesidir. Hele de parayı bastırınca, bizde de bolca bulduğu gibi anasını
bile maddi menfaatlere pazarlayabilecek her mevkiden sayısız vatan haini kelle satın
alabildiğine göre, ‘bastır parayı al kelleyi’, ‘doldur kâseyi yut işkembeyi’ pazarından
ibarettir dünyası da nasıl olsa.
İşte
böyle sayılı meblağlar karşılığı alınmış kellelerden - ki bir muhterem hariç –
oluşan bizim YSK’nın ki bunların ar damarları da çatlamış olduğundan, gam,
kasavet tanımayan gamsız baykuş suretleri de ortadadır. Şimdi bu resmi alıp münasip
bir yanlarına takabilirler hep birlikte artık.
Ankara da vurulan daha doğrusu da
pisipisine harcanan Rus Elçisi şimdi daha çok ilgimi çeker oldu. Adam herhalde
Putin’e muhalifti. Çünkü Putin’in yeni Diktatör suratı ortaya çıkınca, vurulmasında
kasıt olduğu kuşkum da arttı doğrusu. Her halde bu kuşkuya da en doğru cevabı
verebilecek olan, iki devletin istihbarat servisleridir. Erdoğan’ın Türk
Ulusuna attığı kazığı Putin de Rusya’ya attı diyebilmek için biraz daha
beklemeliyiz.
Ne
ki gidişat yakında bunu da diyebileceğimizi gösteriyor şimdilik. Ve bu kazık şayet
yenmeden önlenemezse ve halkları daha evvel uyanıp Diktatör biraderleri ayak
havlusu yapmamışsa, ulus tarihleri tarafından kesinlikle çarmıha çekilmek,
onların kaderleri olacaktır.
Sözün
özü dersek: Giderek trajediye dönüşen ve şimdilik figüranları olarak içinde yer
aldığımız bu Bedeviler tuluatının sonunda İnşallah; 15 yıldır AKP mandacılarına
aptes suyu taşıyan ana muhalefetin ufku, yani geleceği işaret eden altı oklu
amblemi, kırık bir beyaz güvercin kanadına dönüşmez.
Yeniden
adam gibi tek vücut olarak ayakları üstünde yükselecek ve Dünya yüzeyinde
eskisinden daha da saygın yerini tekrar alacak olan Atatürk emaneti yüce
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin asla sararmayacak, hep yeşil kalacak umudu ve
imanıyla. Ve bu yüce Devletin sosyal demokrat yapısı ve halkçı adalet
fundamentinin de her daim harcı olması dileklerimle:
Yine
ver her şeye rağmen 1 Mayıs Bayramınız, panzehiriniz olsun…
Serendip
Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder