Eşyanın tabiatına aykırı KHK’ların,
Milli Savunma nedenli zorunlu hale gelen OHAL uygulamasıyla, ne alakası var
Allah aşkına. Bu soruyu abes bulan; lütfen elini önce akıl taşıdığı varsayılan
başına, sonra da vicdanına koysun da öyle yapsın kendi yorumunu. Mandacısının
sırtını sıvazlayanla, kendisini sakin bir köşede paralamak üzere ağzında
taşıyan kediyi, kendisini taşıdığı için ödüllendiren fare arasında fark yoktur.
Adama eşek derseniz kızar. Eşeğe
derseniz o güzel gözleriyle size ağlamaklı bakar sadece. Oysa eşek mazlum
yaratıktır, Âdemin oğluna çok yardımcı bir hizmetkârdır da. Her gün boynuna
asılan bir torba arpa uğruna, ömür boyu yükünü taşır. Bir o kadar da sopasını
yer. Yine de gıkı çıkmaz garibin. Ne var ki aynı adama aslan derseniz, ne
hikmetse de onur duyar. Oysa aslanın ona hiçbir faydası olmadığı gibi kazara
yolları ormanda buluşsa, kendisini acilen günlük tabldotuna da ekler.
Bu terslik ise bizim Âdemoğlunun
kafasının karışıklığının yeteri delili değil de nedir. Yani bir eşek bile
olamadığının aslında farkında değildir kendileri. Ne ki boyundan yukarı
sallayınca da yanında durulmaz. Bu da kozmosta ki hiçliğinin bir başka
göstergesidir gerçekte. Anlamakta zorlananlar, çevrelerine daha alıcı gözle
bakarlarsa ne demek istediğimi derhal anlayacaklardır.
İşte bir yanda Putin ile flört
ederken, ötedeki Obama’ya göz kırpan Erdoğan’ın yaptığı da budur şimdi. İyi de
Putin buna ne der ya da bu yemi ne kadar yutar. Belki de yumurtadan mı tavuk
çıkar yoksa tavuk mu yumurtadan sorusu bile daha açık cevap içerir bu sorunun yanında.
Çünkü ikisi de aynı sorudur der çıkarsınız işin içinden. Ne ki hiç bir Yenikapı
birlikteliği de bu kadar dönekliği kaldırmaz. Ve bu denli ruhsuzluğa dayanamaz.
İşte bu da asıl meseledir.
Meclisten bomba bahanesiyle karışık,
Atatürk’ün Mareşal üniformalı resmini kaldıran veya kaldırtan aymaz bademler
iyi bilmelidirler ki; bugün bütünüyle şer büstü haline gelmiş ve başka da bir
halta yaramayan kendi mevcudiyetlerini bile işte o üniformaya borçludurlar.
Azerbaycanlılar bile o üniformalı resmin taşıdığı anlam ve değeri, bizdeki saksı
kafalılardan daha fazla bildikleri ve anlamını da idrak ettikleri için,
Atatürk’ün o resmini, önce çok değerli bir halıya dokuyup öyle hediye
etmişlerdi.
Salt kendi egoları için yaşayan ve
toplumlarına en ufak bir katma değer sağlamayan bireylerden oluşan toplumların,
siyasi yapılarının ne olduğu, hatta siyasi bir görüşlerinin de olup olmadığının,
hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Hele böylesi bireylerden oluşan Hükümetlerin
yönettiği toplumların durumu ise, aynen bizdeki gibi ümitsiz ve trajikomiktir.
Ve böylesi bir durum da, rahmetli Levent Kırca’nın tasvirlediği güldürülerle
açıklanabilirdi ancak.
Geçen gün Halk TV de Necip
Hablemitoğlu’nun saygın eşi Şengül Hanımı dinlerken gözlerim yaşardı. Sayın
Hablemitoğlu’nun, yıllarca sevgili eşinin makûs kaderi aydınlığa kavuşsun özlemiyle,
bir kadın olarak tek başına verdiği mücadele takdire şayan ve de ibretliktir.
Şayet filmi yapılsa, önce senaryo Oscar’ı kazanırdı kesin.
Bu saygın Hanımefendinin ortaya
koyduğu büyük mücadele, her şeyden önce de bir erkek olarak bana, bir elimi
masamın üstündeki kasketime, diğer elimi de kalbime koyup başta kendisine, sonrada
sevgili çocuklarına en iyi dileklerimi yollamam için yeterin de üstünde bir
vesileydi. Bu bağlamda içlerinde hala sönmeyen acılarına rağmen yine de
Hablemitoğlu ailesine, mutluluklar ve hayırlı bayramlar diliyorum, esenlikle
kalsınlar…
Vatandaşın ikbal ve derdine deva beklediği
Devlete gelince; bu bağlamda kendisinden beklenen, bugün yaşadıklarının
neredeyse yıllarca önce, noktası, virgülüne kadar hesabını yapmış olan ve
pisipisine harcanan Hablemitoğlu gibi aydınların karanlıkta kalan dosyalarını,
önce ve acilen aydınlığa kavuşturmaktır. Ve böylesi özverili aydınlarımızı da
yetiştirmenin, hiç kolay olmadığı bilinciyle de yapmalı ve gelecekte aynı
durumları önleyecek önlemleri de şimdiden almalıdır.
Ayrıca bu asal görevini yaparken de,
geçmiş suikastların kiralık tetikçileriyle hempa durumuna düşmekten de
kendisini, sadece bu gerekçeyle soyutlayabileceğini ve bu sayede ancak milletin
gözünde aklanabileceğini de asla unutmamalıdır.
Karanlık
sokakların adamlarının karanlık işlerden daha fazla haberi olur ve bu gibiler
polise de muhbir kaynağı oluşturur düşüncesiyle, aşağıda bu konuyla ilgili bir
haberin bağlantı adresini de görüşlerinize sunuyorum.
Bu
potpuri da benden size bayram lokumu olsun. Bu vesileyle de hepinizin bayramını
kutluyor, sağlık ve esenlik dileklerimle birlikte, her şeye rağmen ve ilerisini
öngörerek yine de hepinize mutluluklar diliyorum.
Serendip
Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder