22 Şubat 2016 Pazartesi

SON KARAR..

            Son kahır günlerinin analizi yapıldığında; Ankara’daki melun kitle katliamından sonra bile Şehitlerin gelmeye devam etmesi, ulusal genetiği olmayan ve ülkemizdeki sebep sonuç ilişkilerinin de ana nedeni olan emperyalist ABD ve hempaları tarafından, ne denli provoke edilmekte olduğumuzu da ortaya koyması bakımından, herhalde artık gözümüzü açmış olmalıdır.

            O halde açıkgözle baktığımızda, Ankara’da ki son katliamdan sonra Erdoğan’ın Obama ile yaptığı telefon münazarasının, aslında çok açık bir kayıkçı kavgası olduğu da anlaşılmış olmalıdır. Çünkü ABD/Israil ortak ürünü olan ve Türk Ulusuna karşın AKP Hükümetinin de kabullendiği Kürdistan senaryosunun, arzu edilen parsayı toplayabilmesi için, Türkiye’nin Suriye’ye girerken Rusya’yı da karşısına alması, tüm müstevliler için, hayallerin bile ötesindeki ortak emperyalist temaşa zevkinin de son orgazmı olacak demektir. Yani bir dokunuşla iki hasmı da saf dışı bırakmanın tarif edilemez lezzeti.

            Şimdi bu indisleri yanyana koyduğumuzda; ABD liderliğindeki emperyalist sırtlan sürüsünün her ne pahasına olursa olsun Rusya ile Türkiye’yi tam cephe kapıştırarak uzayan ve gittikçe de yayılacak olan bir savaştan, azami nemalanmak üzere ellerini heyecanla ovuşturdukları ve aslında en son ümitlerinin de bu olduğu görülüyor.

            Yalnız burada anlayamadıkları veya idrak edemedikleri ise, böyle bir savaşın asla Türk Ulusunun savaşı olmadığı ve olamayacağıdır. Çünkü Atatürk mayalı Türk Ulusunun “Yurtta sulh, cihanda sulh” imanında olduğu, ancak ve sadece bir total nefsi müdafaa savaşına ilgi duyacağıdır. Ve böyle bir meselede, sanki eblehmiş gibi Türk Ulusunu kullanmaya, manipüle etmeye kalkan safdilleri, acı bir hüsranın bekliyor olacağıdır. Zira asla beklentilerini karşılamayacak ve yayılma teamülü de olmayacak bu savaş, vaktaki olsa bile, sadece kendilerine yönelecek ve kendi sonlarını getirecektir. Esasen komşularıyla nedensiz savaşan hangi devlet ayakta kalabilmiştir. Ki Türk Ulusu ise bu doğruyu bilen ulusların en başında gelir.

            Şayet böyle olmadığını, Türk Ulusunun yine total bir varoluş savaşı yapmak zorunda kalacağını var sayarsak da, çok iyi biliyoruz ki yeni bir Sevr niyetine giren yedi düvel, savaşın ne demek olduğunu, son kararını vermiş olan Türk Ordumilleti sayesinde, bir kere daha öğrenecektir nasıl olsa yine.

            Dün Halk TV’de ki bir açık oturumda, Sayın Erol Mütercimlerin kendi adıma beş yıldız verdiğim konuşmasında belirttiği gibi ve kendi yorumumla da, bu gidişin sonunda “siyaset sizinse, kiminle, neden, ne zaman ve nasıl savaşacağımız da bizim işimiz” diyecek olan TSK’mızın, gerekirse ve başka da çözüm kalmamışsa, Türk Ordumilleti adına da bir daha atmak zorunda kalacağı haşmetli tokat, bir hayli can yakacaktır. Bu bağlamda çıkarılacak ilk yasa da, kuşkusuz idam yasağının kaldırılması olacaktır. Ve akabinde bu güne kadar Türk Ulusunun müktesebatıyla oynamaya kalkan bütün vatan hainleri teker teker asılacaktır. Bunların kimler olabileceğini ise, işlek zekâlarınıza havale ediyorum dostlar…


Bir Kitabın kapağını açıp önsözünü, fihristini okumak bile o kitap hakkında fikir verir bize. Şayet ilgimizi çekiyorsa da bütün kitabı okuruz neticede. O halde konu vatansa ve fazla da vaktimiz kalmamışsa, kitabın fihristindeki konu başlıklarından hedefli olarak ilgili sayfalara uzanmamız gerekecektir.

İşte bu nedenle de tekil olayları didiklemeyi biz yine mevzuatçılara bırakalım ve genele bakalım en iyisi ki, okuru da bıktırmayalım. Son seçimlerde kendilerinden AKP ye oy çıkmaz dediğimiz Artvinliler, duyduğumuza göre büyük para transferlerinden sonra, bizi sükûtu hayale uğratarak AKP den düşük yaptıkları nedeniyle hiç beklemediğimiz bir anda ve milli ruhla, yeniden Türk Ulusu bireyleri olduklarını hatırladılar ve milli kimliklerine dönerek bizi bir kere daha şaşırttılar doğrusu. Ne ki orada da kadınlarımızın (amazonlar) ön cephede oluşu, bizi yine hiç yanıltmadı şüphesiz. Çünkü Türk oğullarının (ön Türklerde oğullar tabiri, aynı haklara sahip kız çocuklarını da içeriyordu) onlar olduğunu çok iyi biliyorduk aslında.

            Ve sürpriz bir şekilde yeni bir Gezi ruhunun oluşmaya başladığı Artvin, şimdi dünya genelinde de ilgi odağı olmaktadır. Bakalım işler nereye varacak sonunda. Oysa bu kadar zahmete, kulağını tersten göstermeye gerek yoktu. Açlıktan gözü dönmüş kurt sürülerinin bile başında hep bir lider sürükleyici vardır. Bu işlerin arkasında da doymak bilmez, milletin abc sini sayan, ismi ne herzeyse, bir liboş karası varsa kulağından tutup çekersen hesaba, diğerlerine de ibret olurdu aslında. Bilmem anlatabildim mi?
           
                                                                                   Serendip Altındal



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder