Ulan
TÜRK’ün vatanında ATATÜRK,
evet mi, hayır mı kapsamında herhangi bir referanduma sığar mı, dünyaya
kıç tarafından fırlamış kefereler. Vaktaki Türk Milleti böyle anlamsız bir referandumu
protesto edip sandığa gitmese bile, ne bok yiyecektiniz? Yoksa o ilahi Türk
mucizesinin kutsal heykelini, kaldırabileceğinizi filan mı sanıyordunuz? Şimdi
şapkalarınızı koyun önünüze ve hiç olmadığınız kadar akıllı olun da, hiç
olmazsa daha fazla da köpeklemeyin artık.
CHP de ki tümörler yine sancı
yarattılar ve Vatan partisinden bir iki adayı aralarına sokturmayarak, umutla
beklediğimiz milli yapılanmayı başlamadan dumura uğrattılar. Bu konuda
kendilerini haklı sanan iki parti liderine de aslında bu millet, tavır koymalıdır.
Çünkü Kılıçdaroğlu, şayet bir iki aday da Vatan Partisinden gösterseydi, acaba
taşımakta zorlandığı(!) inci gerdanlığında eksilme mi olurdu. Veya boşa geçen
yılların kayıplarında, daha da bir artış mı olurdu.
Perinçeğe gelirsek; başlarken her
şeye şartsız tamam demişken, ne oldu da birden adaylık iştahı kabarıp talepler sıralamaya
kalktı. Ve muhalefet lideri olan CHP’nin güncel konseptini de sarstı. Oysa CHP’ye
arka planda tam destek verseydi, milli birlik adına beklentisiz fedakârlığı çok
daha büyük yazılacak ve şansı gelecek seçimlere de birkaç misli artacaktı. Beklentili,
salt düzeysiz politikayı tercih edince de, sıradan bir siyasiden ne farkı kaldı
ki. Ve bu durumda seçmen, gelecek seçimde milli bir devlet adamı (lider) olarak
kendisine nasıl güvenecekti. Bunu da bir düşünüverseydi.
Demek
ki konu vatansa ve milli liderliğe soyunuluyorsa da ilk şart, asla yaşarken ölü
sayılmamaktır. Çünkü zaman, bir zamanlar İşçi Partisinin kendi adına
koalisyonlar kurabildiği zaman değildir. Ve şimdi zaman bizim için, İstiklal
öncesinde olduğu gibi tekrar, olmak veya olmamak zamanıdır artık.
Kılıçdaroğlu’nun “PKK’yı anlamak
lazım” ifadesini biz hiç anlayamadık doğrusu. Çünkü açık ara Amerikancı bir
açılım bildirgesi olan bu ifade, bir milli(!) lidere asla yakışmıyordu. PKK
şayet silah bırakmıyorsa, özgüven sahibi, tam bağımsız bir milli lidersen,
bıraktırırsın, daha doğrusu da yutturursun ona kendi silahını. Şu ara TSK’mızın
kimseden hesap alıp vermeden yapmaya çalıştığı gibi. Allahtan ki bu ülkenin
Atatürk askeri var. Yoksa bu noktaya da bir itirazınız mı var.
Sonuçta görülüyor ki; iktidar esasen
can derdinde, muhalefette de özgüven sahibi, toplumundan tam destek alabilecek
ve milletine sapına kadar, acabasız güven verebilecek bir lider boşluğu
var. Mevcut liderlerin tutarsızlığı nedeniyle, şoktan şoka girdiğimiz bu
günlerde, yazılarımız bile birbiriyle tutarlı olamıyor. Şayet rahmetli İnönü
yaşıyor olsaydı, bu Soros fabrika ayarlı yeni bitmelere “haydi canım geçiniz”
derdi mutlaka. O halde biz de sadede gelelim artık.
Beyler
şayet bu ülkenin evlatları ve ahde vefa sahibi bireyleri olduğunuzu
düşünüyorsanız, aranızda ittifak yaparak en azından herkesin kabul edebileceği
bir milli lideri seçin hiç olmazsa bari. Şayet siz kendi aranızda anlaşarak bu
bağlamda örnek olursanız, bunu seçmenleriniz de kabul edecektir kuşkusuz.
Şayet
bu zor günlerde yetersiz olduğunuzu düşünüp, milli hükümetsiz bıraktığınız
milletinize, elle tutulabilir başka da bir fayda sağlayamayacaksanız, yine de tarih
önünde temize çıkabilmeniz adına, bu teklifimi bir düşünün derim. İnanın ki bu
seçenek, en son alternatifiniz olacaktır. Yoksa yüce Türk Milleti, sizleri tarihle
birlikte, asla affetmeyecektir.
Her ne kadar soğuk savaş yılları
arkamızda kaldıysa da, yenisi ve çok daha endişe verici olanı da önümüzdedir. Bu
bağlamda yeni Doğu Bloğunun görünen lideri Rusya ile Batının lideri olan ABD’yi
tartıya koyduğumuzda, dostlarının kötü günlerinde de tam tekmil yanında duran
Rusya, ağır basıyor. Yukarı kalkan kefede ki diğeri ise, en hafifinden
emperyalist menfaatleri için bile, önce de dostum dediklerinin gözlerini oymaya
kalkıyor.
Aslında
sadece bu fark dahi, ABD’nin neden yakında topu dikmek zorunda olduğunun da göstergesi
oluyor. Çok eleştiri alan; ama gidince de hayli rahmet duası alacağı anlaşılan Obama’nın
yerine talip olanlara bakınca da, bu durum daha iyi anlaşılıyor. Çünkü hepsini
üst üste koysan bir Obama etmezler. O yüzden Obama, şayet adaylığını koyabilseydi,
yeniden seçileceğini de biliyordu ya zaten. Yani ABD’nin işi(!) daha da
zorlaşacak, hele de ağalarının. Ne ki bu topu
dikiş, yeni cihan harbinden öncemi, sonra mı olur şimdilik onu söyleyemiyoruz…
2016 yılının
Eylül ayında aynı bayramı, yine ve bu defa sökerek kopardığınız tüm müktesep
haklarınızın bilinciyle ve tam bağımsızlığınızın Kemalist gururuyla, apaydınlık
ülkenizde, geleceğe umutla bakan yücelmiş başlarınız yukarıda, tüm sevdiklerinizle
birlikte esenlikle kutlamanıza empati çağrıştırırken; 2015 yılı Kurban
Bayramınızı da her şeylere rağmen, en samimi dileklerimle kutluyor, sağlık ve
esenlikler diliyorum efendim...
Serendip
Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder