Camiler iman dolu yüreğiniz dedir. Cami yapmaya ihtiyacınız yoktur diyen
Hz. Muhammed'e rağmen, Müslüman geçinen bizim Badem spor, neden acaba gözüne
kestirdiği her mümtaz köşeye bir cami kondurur. Bunu hiç düşündünüz mü? Sakla
samanı, gelir zamanı mutat pratiği ile vakti geldiğinde onların yerine pahalı
AVM'ler, rezidanslar kondurmak için.
Çünkü gerektiğinde o
camiler ve çevre alanlarına acilen el koymak, kolayca kitabına uyar ve
zahmetsizdir. Ayrıca bu ihtiyaç fazlasının paralarını kimler ödüyor, diye
sorgulamasını bilen vatandaşların da bir itirazı olmayacaktır nasıl olsa. Ya
fanatik müminlerin itirazı olursa diye mi sormuştunuz. Haydi, canım geçiniz,
dert ettiğiniz şeye bakın. Onları esasen adamdan saydıkları yok ki. Onlar sadece
bağışlarını alıp mecliste ellerini kaldırmak veya sahiplerine reylerini atmak
için vardırlar. Ayrıca bu camileri silme dolduracak ümmet mevcutları da yoktur
nasılsa. Bilmem anlatabildim mi?
Badem sporun manevi
başkanı 29 Ekimde, saraydan ziyade kışlayı andıran AK dergâhta (pardon
Aksaray’da) bir resital verecekmiş, meraklısına duyurulur. Ve orada Badem
sporun lordlar(!) kamarasının yanında, prangalı medyanın teneke şövalyeleri ve
çakma komutanlarla, bindirilmiş bürokratlar, levazımcı gugukçular, nasılsa
hazır ve nazır olacaklar, boy farkıyla arz ı endam edeceklerdir. Her avantaya
da balıklama daldıkları gibi.
Çalıp söylesinler,
gülsünler birlikte, aslında ağlanacak hallerine. Şayet işlerine yararsa, Uğur
Dündar'ın aşağıda ki yazısını sağlık verelim. Okunması gerekir ve ibretliktir;
ama onlar ön tasarımlı kafalarında parat olan takiye fontuyla okuyacakları ve
yine anlamamaya programlı oldukları için de, yazının anlamı diğerleri gibi yine
askıda kalacaktır şüphesiz.
İlgili yazı: Bu
yazıyı okurken çok şaşıracaksınız..
Bu yazıyı okuduktan
sonra hoşlarına gitmese de, yine de kafalarına soksunlar ki, Ak sarayları, kira
bile ödemeyen şimdiki kiracısını çıkardıktan sonra, Pentagondan dahi büyük
cismani yapısıyla, Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyetinin Genel Kurmay
Başkanlığının karargâhı olacaktır.
Çünkü aslında yüce Türk
Milletini temsil eden böyle bir yapı, ancak Atatürk'ün şerefli Türk Ordusuna
yakışır. Yoksa bir kelleye verilecek, ya da zerzevat ağırlayacak bir
misafirhane olarak bırakılamayacağı kesindir ve bu neviden bolca yapılan
harcamaların parasını yok haliyle ödeyen bu millet için, hem taşınamayacak bir
lüks ve hem de vebali ödenemez bir günah olur.
Bizler ise aynı gün ve
saatlerde, her halükarda Anıtkabir ve daha başka da mekanlarda, ahde vefa
birlikteliklerinde, huşu içinde; ama çalıp söylemiyor, sadece yüreklerimizdeki
kalıplaşmış Kemalist yemin, anlamlı sabır ve yeniden kavuşmanın özlemiyle,
Çanakkale’ye, Conk bayırına, Sakarya tepelerine, Lozan'a ve ilk açılışa herzaman ki gibi, bu
mukaddes günde yine empati köprülerimizi kuruyor olacağız.
Cumhuriyet Bayramımız
kutlu ve ebediyete nail olsun...
Serendip Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder