31 Ocak 2013 Perşembe

ÜZÜLME SEVİYELİ KARDEŞİM..


            Sevgili Güler bacım her şeyden önce, başkanının ‘Dikkatli konuşalım’ diyerek aklınca sana ve seninle bütünleşen bizlere de atıfta bulunduğu bir ortamda, içine akıttığın ve kendine sakladığın gözyaşlarının süslediği o çok anlamlı gözlerinden öpmek istiyorum. Sen yanlış konuşmadın ki, bilhassa çoktan konuşulması gerekeni en açık üslupla ifade ettin. Beklediğimiz ve kimliğine çok yakışan doğru olan da buydu esasen. Bunun dışında kalansa sinsi politikacı eyyamı olurdu ve bir Kemalist’le zinhar uyuşamazdı. Bir kere gerçek Kemalist politikacı değildir ya da şeffaf politika yapar. Açık, doğru ve her daim güvenilirdir. Esasen siyasette de bu dokuya sahip olmayana kesinkes Kemalist denemez.
Esasen seni de bu doğruyu açıkça ortaya koyduğun için daha çok sevdik ya zaten. Sen çevrende ki, CHP’li olduğunu iddia eden anti materinin, hele de ‘seni sevmiyoruz, CHP yi seviyoruz’ diyebilme gafletinde bulunan ajan provokatör ‘kakadulinin’ çatlak seslerine sakın ola kulak asma. Aslında istenmeyen kendileridir. Biz seni ve şahsında bütünleşen CHP yi seviyor onu istiyoruz. Çünkü gerçek Kemalist olduğumuzu iddia edebilirken, bütün Kemalistler gibi, yüce Atatürk’ümüzün CHP sinin de böyle olması gerektiğini çok iyi biliyoruz.
Ben kendi adıma senin bir kere söylediğini, her gün en az 30 defa tekrarlıyorum. Başkanın bunu duysa ne derdi acaba? Çünkü sevgili Atatürk’ün ivmesiyle, kurucu sahibi olan yüce TÜRK ULUSUNUN kanatları altında, bütün etnik sorun ve problemlerden arınmış, başı yukarda saygın bir ULUS DEVLETİN, beni de saygın birey haline getiren  vatandaşlık kimliğimle, acaba Allah’tan belamızı mı arıyoruz diye soruyorum zaman zaman kendime.
Hiç çakma Kürt milliyetçiliği – ki bunun ne olduğunu, fikrin sahibi Amerikalı da somutlaştıramıyor, bu çakma milliyeti(!) hangi dilde konuşturacağını, kendisi de bilmiyor zira – bir olabilir mi? O zaman bunu diyenlere, hangi CHP yi sevdiklerini de sormak gerekmez mi? Sevdikleri CHP’nin açık olarak adını koysunlar da bizde açık adrese konuşalım o zaman. Biz, rüzgarın suratımıza savurduğu, aslında tanımadığımız elmanın çekirdeğinden elmayı öğrenmeye kalkmıyoruz. Böyle bir enayilik veya kara cehalet, bizi asla saptamaz. Bizatihen sahibi olduğumuz, lezzet ve faydalarını çok iyi tanıdığımız elmanın çekirdeğini analiz edelim ve elmamızı beşere daha faydalı hale getirelim diyoruz.

Yani işin özü demek olan bilgi bütünlüğü, her zaman somuttan soyuta doğrudur. Önce somutu eline almayan hangi bilgi var olabilirdi ki. Bu bilinçsizliği, aynı zamanda da bağnaz ötesi gafleti, her biri yüce pirleri gibi, kendi başına revizyonist olan akılcı Kemalistlerden beklemek ise, abesle iştigaldir. O halde gelin, hep birlikte bir daha adını koyup özüne noktamızı koyalım, sevgili CHP’liler. Aslında hepimizin partisini, bir an önce gerekli kalite kontrolden geçirip, anti maddeyi tasfiye ederek işe başlayalım mesela. Hadi gelin, çatlak zurnaların, devşirme kültürün yandaş elementlerinin, ajan provokatörlerin tufasına getirmeyelim büyük kurucunun mukaddes partisini o zaman.  Kemalizm aynı zamanda evrensel akılcılık değil de nedir (nokta nokta nokta)

                                                                       Serendip Altındal



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder