İngiliz
yetiştirmeli Bakanlar, Vekiller ve bilumum kademeli siyasa pozisyonlarındaki siyasiler,
İngiliz güdümlü GENKUR Başkanı, Atatürkçülüğünden arıtılma gayreti içinde milli
ordu hüviyetinden çıkarılıp, nerdeyse paralı asker resmine dönüşerek,
çocukluğunda kurşun askeri bile olmamışların sivil komutası altına giren milli
ordu gücümüz, ekonomik güvencemiz olan hazine altınlarımızın İngiliz’e emanet
edilmesi ve aynı bileşkede Brexit paradoksuyla İngiltere’nin AB topluluğundan
ayrılması gibi indisler bir araya toplandığında; akıl ister istemez Türkiye,
İngiltere, Yunanistan, İsrail bileşkesinde Akdeniz hakimiyetini ve sonuçta eski
Roma benzeri yeni Ortadoğu İmparatorluğunu çağrıştıran bir ittifak projesine
uzanıyor.
Ve
USA’nın, arka plandaki sinsi taşeron olarak elbette ki emeğinin karşılığını da
fazlasıyla alacağı ve bu arada diğer AB ülkelerinin de İngiltere’yi takiben
sırayla kendi Ulusal kabuklarına çekilecekleri öngörülebiliyor.
Şartlı
bağış alırsın; ama yaratmış olduğun vergi kaçırmaya yaptığın aracılığa,
‘vergiden kaçınma’ makyajı yaparsın. Bununla da çerçevene çok uyanık ve
faziletli bir adam olduğunu yazarsın. Milli bir fazilet derneğinin Başkanı
olduğunu da keyfince yok sayarsın. İşte bu akıllı(!) zatın, liyakat ve erdem
özürlü Kızılay Başkanı olduğunu herhalde derhal anlamışsınızdır. Ve bu
muhterem, aslında sabuna basıp hamamda kafa üstü ters köşeye düşen adamın
durumundan daha beter vaziyette olduğunun farkında olmadığına göre, bu badirede
kafasının kırılmadığına da şükretmemiştir herhalde.
Büyük Biradere gelirsek: Sen
Rusya’nın yumuşak ve Batı emperyalist parmaklarının sürekli kaşıdığı karnı olan
Ukrayna’ya, tam da bu günlerde kendisiyle bir uzlaşı antlaşması yapmak yerine,
dostum dediğin Putin’in gözünün içine baka baka, elini sıka sıka çıkıp
gidiyorsan, dostluk mesajların kimseyi ikna etmez artık bundan böyle. Hoş
çevren de bu ani dönüşlerine alışkındır esasen.
Bu
durumda Mehmetlerimiz de güven içinde olamayacaklar demektir. İstem dışı
bulunduruldukları mekânlarda – ki oraları istemesen de Suriye topraklarıdır-.
Sonuç Rusya ile, USA’nın bıyık altından gülüşleriyle tam da istedikleri gibi
bir silahlı çatışmaya dökülünce, zanneder misin ki USA seni silahlı bir
ihtilafa sinsice teşvik ederken sana sonuna kadar da destek verecektir.
Bu çatışmada ülkemiz altından
kalkamayacağı zararlar alıp binlerce Şehit verirse, kendi kıçı da sıkışan
Amerikalı, bu Türkiye ile Rusya’nın ortak meselesidir deyip işin içinden
sıyrılacak mıdır her zamanki gibi yine. Şimdi buna da ‘öyle olmaz’ diyebilir
misin? Ayrıca unutmamalısın ki Rusya müttefikini sonuna kadar destekler ve
USA’ya da asla benzemez. Ki biz buna İstiklal Harbimizde de bizatihen şahit
olmuştuk. Ne ki şu anda Rusya Suriye’nin tam müttefikidir. Türkiye güvenilmez
siyaseti nedeniyle ne yazık ki bu destekten tam istifade edememektedir.
Ayrıca
aynı bileşkede USA’nın, seni gazlayıp birlikte ordumuzu da Rusya’ya karşı
kullanacağı bir tuzağa soktuğunu, acaba anlamış mı olursun? Pekiyi İstanbul’un
en az yarısı, özellikle de Trakya bölgesi Rus füzeleriyle berhava olunca, o
zaman nereye Kanal yapmayı düşüneceksin acaba? Her şeye rağmen yine de bilmelisin
ki hem de çakma İslamcı terör örgütlerini destekleyen, bir neo Osmanlı
projesine hiçbir aklı başında ne bir komşun ne de AB ülkesinden -ki bunlara
yeni ulusalcı İngiltere de dahildir- onay alırsın.
Corona
virüsümü demiştiniz: O halde bekleyelim, inanıyorum ki savunmada ki Çinli
kardeşler 3 günde tam teçhizatlı prefabrik hastaneler kurdukları gibi
kendilerine bulaştırılan Corona virüsünün afet haline dönüşmeden aşısını da
bularak aşıyı, emperyalist sahtekârlara ders olması bağlamında, kendilerinden
önce piyasaya çıkartıp ihtiyaç sahiplerine de ücretsiz dağıtacaklardır sanırım.
Ki bu sayede Batılı çakalların çok paralar kazanacaklarını umarak beklettikleri
serumları, ellerinde patlayacaktır.
Serendip Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder