21 Şubat 2020 Cuma

REKOR..


            Farklı formatlarda ve perspektiflerde ortaya konulan Ortadoğu Projesi veya Stratejisinin anlam ve kavramlarından çıkan tek sonuç; bilhassa da petrol ve ağır madde zengini Ortadoğu Devletlerini demokratik(!) örgütleme başlığı altında, emperyalistlerin sözde himayesi manzumesinde sömürgeleştirilmelerini hedeflemektir işin özünde.

            Yani küresel liberalizm bağlamında bütün yazı tematiği altında sunulan karalamaların ‘oğlum sana söylüyorum gelin sen anla’ mantığıyla yorumlanmasını gerektiren tek neden aslında budur. Öyleyse uzun laflara hiç gerek yoktur. O halde insanlığın kurtuluşu masalıyla, bütün sömürge olarak görülen Devletlerin uluslarından soyutlanarak, istihsalatlarının tek bir Küresel Devlet sembolü altında kartelleştirilmesinin açılımı da budur.

            Yani tek bir başat patron Devletin ve avenesinin güdümünde yeni bir bilim kurgu senaryosu biçilmektedir Dünyanın geri kalanına. Kıssadan hisse gerekirse, ‘ye kürküm ye’ anlayacağınız. Ne ki bu düşünce yoğunlaşırken; Breksitle ilk çatlak, AB’nin temel direği olan İngiltere’nin topluluktan ayrılması nedeniyle, AB çatısında büyük hasara yol açtı. Bu ani ayrılışı eski tüfek İngiliz’in boşuna yapmayacağını bilen diğer AB’liler de artık sıraya gireceklerdir herhalde.

            Bu nedenle de Ortadoğu’da devamlı sıcak tutulan savaş siyaseti, bütün Ortadoğu ulus Devletlerinin ortak bağımsızlıkları bağlamında, vakit geçirilmeden Avrupa ve USA’ya yeni bir karşı projeyle ihraç edilmelidir. Bu Proje elbette Rusya, Çin, Hindistan vb diğer Asya Devletleri tarafından da ortak menfaatleri doğrultusunda desteklenmelidir. Bu hattı müdafaa Projesine PARABOP, ABOP, BBOP, EXTBOP, XBOP vs ne ad verilirse artık, nasılsa yakışacaktır.

            Aynı paralelde bu Projenin Türkiye’mizi de 18 yılın acı tecrübelerinden sonra nihayet ve yeniden, kuruluş ilkelerimizide revize edeceğine olan inancım büyüktür. Yeter ki Doğulu dostlarımız da bu Projenin önem ve aciliyetini gelecek müktesebatları bağlamında idrak edebilmiş olsunlar.


            Herhalde bu kaçınılamaz gerçeği gören çakal İngiliz de bir an önce kısmen oluşmuş, tamamı da yolda olan yeni Doğu Birliğindeki yerini almaya özen göstermektedir mutlaka. Ve diğerlerinden her zamanki gibi yine bir adım önde olacaktır kuşkusuz. Yani vaktiyle Doğudan kopya edilen uygarlık yine oraya dönecektir sonunda.

            İsrail denen ülke aslında Ortadoğu’daki bir Amerikan üssüdür. Çünkü kâr-zarar ikilemini hayat felsefesi edinen Musevi genetiğinin, Devlet denen mefhuma ihtiyacı yoktur aslında. O nerede olsa yaşar. Hem de üretim araçlarından gerçek payını hemen alarak, herkesten de çok daha iyi yaşar. Hal böyle olunca da Devlet aidiyeti kendisini o Devlete zorunlu ve de sorumlu kılar ki bu Yahudi fikriyatına ters düşer.

            Bugün Yahudi’nin esas gücü, Amerikan Federallerinin her birinde, Amerikan varlığı olan Doların hakimiyetini elinde tutuyor olmasında yatar. Dolayısıyla İsrail’in Ortadoğu’dan tasfiye edilmesi, yeni bir Genosit demek asla olmaz. Ve bu işlem uluslararası antlaşmalarla da kan dökülmeden yapılabilir. Ve netice de sadece Amerikan üssü elimine edilmiş olur. Böylelikle de USA, İsrail üssü olmadan Ortadoğu da asla bir varlık olamaz.

Yahudi’ye mal edilen Amerikan fitnesinden kurtulan sadece Ortadoğu Devletleri değil, bağlamında bütün Dünya yeniden huzur bulacaktır. Şayet bu olmazsa emin olsunlar ki bütün iş birliği yaptığı uluslara zarar veren Amerikan fitnesi, bu defa kendi üstlerine yıkılacak olan İsrail’deki Museviler, sonunda kabaran faturayı ödemek zorunda kalacaklar ve aslında hep günahsızları bulan kıyam da kaçınılmaz olacaktır.
           
            Mutlu değiliz, asayiş berkemal, hukuksa arada bir uğruyor, çocukları aç olan işsiz babalar kendilerini yakıyor, cinnet halindeki ana ve babalar çoluk çocuk telef oluyor, işsizlik, yokluk üstüne de enflasyon memleket boyu. Muhalefet ise çözümü halktan bekliyor. Halk ihtilal mi yapsın. Onun için bile Türk milletinin kut ölçülerinde, Atatürk gibi bir lidere ihtiyacı vardır. Yani lideri olmayan İhtilal, İhtilali olmayan devrim ve devrimi olmayan İnkılapsa asla olamaz.

Bakın bir tek adam bile topunuza yetiyor. Şayet Atatürk hamurunda bir lider çıkaramayacaksanız en iyisi toptan istifa edin. En azından Dünya tarihine ve tek bir muhterisle baş edemeyen muhalefet olarak da Guinnes rekorlar kitabına geçersiniz.


            Almanya da yine ve yeni bir Türk katliamı yapıldı. Genç bir rasist Türk kafelerini ziyaret ederek orada bulunan Türkleri tarıyor. Yine günahsız Türkler, aklını kıçında taşıyan bir sapkın tarafından telef ediliyor. Bu meczubun kendine göre, salt bir rasist eylem olan olayı perdeleyerek, sözde yabancı düşmanlığına saptıran bir akıl tutulması da var.

            O halde bu soytarıya soralım: Senin ülkende eski jenerasyonlar ‘wie Du Mir, so Ich Dir’. Biz de ‘kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma’ deriz. Anlaşılan sizlerin bu bilgeliklerden hiç nasibiniz olmamış. Sizler samanlıkta büyüdünüz herhalde. Şayet yediğin bu herze bütün yabancılara karşı bir protesto eylemi idiyse vurdukların, başka yabancılarla adil bir karışım olmalıydı ki bizi de ikna edebilesin.

Öyle ya Almanya da sadece Türkler yabancı değil. Yoksa birileri mi seni bu provokasyona tetikledi de Müslüman Türkleri bilhassa seçtin. Ya da bu eylem ancak, tarihi Türk korkusunun temelinde yattığı ruhsal bir cinsel sapıklıkla cevabını bulur. Her ne ise.

            Yalnız sen ve senin gibiler çok iyi bilmelidir ki Türk kimseye benzemez. Çünkü onun emmioğulları yetişinceye kadar bir çoğunuzun da bir hayli kanı dökülür. Türk yüreği geniştir ve orada hepinize yer vardır. Zira korku tanımaz, özgüveni tamdır. Lakin o yüreği de sakın karşınıza almayın. Zira bu hiç tavsiye edilmez…

                                                                       Serendip Altındal




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder