19 Aralık 2015 Cumartesi

BİZİM SANCAR'lara..

            Bizim Nobel Fatihi Sancar, sadece Dünya çapında bir bilim adamı değil, aynı zamanda çok derin bir entelektüel olduğunu da ispat etti. Çünkü kendisini bile kimliksiz bırakmaya kalkanlar, oybirliği ile verdikleri herkese nasip olmayan ödülü, adını silmek istedikleri atasına armağan eden bir aydın tarafından, hiç böylesine zarif; ama akıl dolu protesto edilmemişlerdi şimdiye kadar. Seni bu nedenle de defalarca kutlamak gerekir sevgili Sancar. İyi ki varsın, varlığınla sağ ol!

            Atanı, milli Türk kimliğini ve seni sen yapan aziz vatanını kucaklayan zarafette, her biri birbirinden özgün ve anlamlı ince zekâ ürünü mesajlarınla, inanıyorum ki gerçek bir dhi olarak, ellerinden Nobel’i aldığın Batılılarında kalplerini bir kere daha fethetmişsindir mutlaka. Çünkü onlar neresinden baksan, sana, “ödülünü neden Genel Kurmaya verdin” diye soranlardan çok daha akıllı ve adamdırlar kuşkusuz.

            Ayrıca bu yönünle de bir dậhi olarak Nobel’i, ananın ak sütü gibi neden hak ettiğini de tüm dost ve başarını hazmedemeyenlerin gözlerine bir kere daha soktun. Seni bu nedenlerle de defalarca kutluyor, başarılarının devamını diliyorum aziz kardeşim…


            İçi boş vasıfsızların önünde eğilip, etek öpmekten bel fıtığı olmuş (Prof.) Etiketli besleme yarı aydınlara verdiğin adamlık dersinle de, kadim kişiliğinin yanında adeta yok olan o zavallıların çürümüş zihinlerini, daha da perişan etmiş olmalısındır mutlaka. Öz vatanında, Yüce Atatürk’ün yoktan var ettiği imkânlarla adam olan sen, söyle nasıl, büyüklerin tarafından bile eli defalarca öpülmesi gereken bir adam gibi adam olarak yetiştin böyle.

Saygıdeğer ailenin de payı kuşkusuz çok büyüktür senin gelişmende. Hele ağabeyinin elini öperken de sahibi olduğun adamlığını, gözümüze tekrar sokmadın mı aslında. “Hey benim aziz vatanım, meğer neler yüceliyormuş sende” dedirterek yeniden umutlarımı yeşerttin kardeşim, tekrar Sağ ol!

            Gerçek bir aydının nasıl olması gerektiğini sadece Türk insanına değil, bütün dünyaya bir kere daha öğretmiş oldun. Adam gibi adam, yüce insan, bana ve benim gibi düşünenlere, hele de bu kahırlı günlerde verdiğin haz dolu umudu, inan ki tarif edebilmem mümkün değil. Bu yazdıklarım, mütevazı, adam gibi adam kişiliğinle ki sence hak etmediğini(!) sandığın ifadeler de olsa, bil ki öyle değil. Senin gibi varlığından büyük onur duyduğum bir vatandaşım için azı değil, daha fazlası olmalıydı aslında.


            Kariyerinin en üst noktasında olduğuna göre, şayet hayattan yeni kariyer talebin varsa, önünde iki alternatifin var demektir artık. Ticari amaçlarla cam şişelerde yapılan döllenmeler, yoksa yeni sakat nesiller mi yaratıyor. Çünkü giderek insan etiği değer yargılarını değiştirmeye başladı. Ayaklar baş, başlar ayak olmaya başladığına, suçlunun haklı, haklının suçlu olduğuna bakılırsa, geleceğin insanını, neslini canavarlaştırmak adına korkunç bir tehlike bekliyor demektir. İşte ışık dostu Sancar, henüz bakir bir alan olan bu konuda araştırma yaparsan kesin bir Nobel daha kazanırsın. Bu alternatiflerin birisidir, diğeri ise siyaseti seçmendir bana göre.

            Aziz kardeşim Sancar, hiç siyasete girmeyi düşünmedin mi? Çünkü bilim dalında bir aydının erişebileceği tepe noktasındasın artık. Seni CHP’nin başında görmek - ki kimliğinle yakışacağın adres, sadece Atatürk’ün partisidir kuşkusuz – acilen revizyon bekleyen CHP bünyesi için de yeni bir umut olacaktır şüphesiz. İçinde usta drigentlere bile sopa kırdıracak karışık sesli koroların oluştuğu, kendini bilmez gelgitli ajan provokatörlerin kök saldığı CHP, ne yazık ki bugün aynı hudutlarımız gibi, Dingonun ahırına dönüşmüş bir görüntü vermektedir.

Oysa bir bağlamda Cumhuriyet Abidemiz de olan CHP, Türkiye’mizi bugün içine düşürüldüğü, özüne yakışmayacak düzeydeki hazin durumdan kurtaracak tek parti olmalıydı. İşte bu yüzden de, Türk Milleti’nin CHP bünyesi altında, parti ile birlikte senin ki gibi yeni ve dậhi bir dimağa, acilen ihtiyacı vardır. Siyaset nankördür; ama aptallar için.

Ve dậhi Atatürk gibi sen de onun üstesinden gelecek izlenimi taşıyorsun. Aziz ulusuna, ahde vefa dolu yüreğin ve ince zekânla, böylelikle çok daha fazla hizmet etmiş olabileceksin. Nobel’den sonra artık erişilebilecek en büyük mertebe de budur zannederim. Bunu da bir düşünüver lütfen, yüce ulusumuz adına kardeşim, ne dersin!

                                                                       Serendip Altındal



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder