Bizim
Nobel Fatihi Sancar, sadece Dünya çapında bir bilim adamı değil, aynı zamanda
çok derin bir entelektüel olduğunu da ispat etti. Çünkü kendisini bile
kimliksiz bırakmaya kalkanlar, oybirliği ile verdikleri herkese nasip olmayan ödülü,
adını silmek istedikleri atasına armağan eden bir aydın tarafından, hiç
böylesine zarif; ama akıl dolu protesto edilmemişlerdi şimdiye kadar. Seni bu
nedenle de defalarca kutlamak gerekir sevgili Sancar. İyi ki varsın, varlığınla
sağ ol!
Atanı, milli Türk kimliğini ve seni
sen yapan aziz vatanını kucaklayan zarafette, her biri birbirinden özgün ve
anlamlı ince zekâ ürünü mesajlarınla, inanıyorum ki gerçek bir dậhi olarak,
ellerinden Nobel’i aldığın Batılılarında kalplerini bir kere daha
fethetmişsindir mutlaka. Çünkü onlar neresinden baksan, sana, “ödülünü neden
Genel Kurmaya verdin” diye soranlardan çok daha akıllı ve adamdırlar kuşkusuz.
Ayrıca bu yönünle de bir dậhi olarak
Nobel’i, ananın ak sütü gibi neden hak ettiğini de tüm dost ve başarını hazmedemeyenlerin
gözlerine bir kere daha soktun. Seni bu nedenlerle de defalarca kutluyor,
başarılarının devamını diliyorum aziz kardeşim…
İçi boş vasıfsızların önünde eğilip,
etek öpmekten bel fıtığı olmuş (Prof.) Etiketli besleme yarı aydınlara verdiğin
adamlık dersinle de, kadim kişiliğinin yanında adeta yok olan o zavallıların çürümüş
zihinlerini, daha da perişan etmiş olmalısındır mutlaka. Öz vatanında, Yüce
Atatürk’ün yoktan var ettiği imkânlarla adam olan sen, söyle nasıl, büyüklerin
tarafından bile eli defalarca öpülmesi gereken bir adam gibi adam olarak
yetiştin böyle.
Saygıdeğer
ailenin de payı kuşkusuz çok büyüktür senin gelişmende. Hele ağabeyinin elini
öperken de sahibi olduğun adamlığını, gözümüze tekrar sokmadın mı aslında. “Hey
benim aziz vatanım, meğer neler yüceliyormuş sende” dedirterek yeniden
umutlarımı yeşerttin kardeşim, tekrar Sağ ol!
Gerçek bir aydının nasıl olması
gerektiğini sadece Türk insanına değil, bütün dünyaya bir kere daha öğretmiş
oldun. Adam gibi adam, yüce insan, bana ve benim gibi düşünenlere, hele de bu
kahırlı günlerde verdiğin haz dolu umudu, inan ki tarif edebilmem mümkün değil.
Bu yazdıklarım, mütevazı, adam gibi adam kişiliğinle ki sence hak etmediğini(!)
sandığın ifadeler de olsa, bil ki öyle değil. Senin gibi varlığından büyük onur
duyduğum bir vatandaşım için azı değil, daha fazlası olmalıydı aslında.
Kariyerinin en üst noktasında
olduğuna göre, şayet hayattan yeni kariyer talebin varsa, önünde iki
alternatifin var demektir artık. Ticari amaçlarla cam şişelerde yapılan
döllenmeler, yoksa yeni sakat nesiller mi yaratıyor. Çünkü giderek insan etiği
değer yargılarını değiştirmeye başladı. Ayaklar baş, başlar ayak olmaya
başladığına, suçlunun haklı, haklının suçlu olduğuna bakılırsa, geleceğin
insanını, neslini canavarlaştırmak adına korkunç bir tehlike bekliyor demektir.
İşte ışık dostu Sancar, henüz bakir bir alan olan bu konuda araştırma yaparsan
kesin bir Nobel daha kazanırsın. Bu alternatiflerin birisidir, diğeri ise
siyaseti seçmendir bana göre.
Aziz kardeşim Sancar, hiç siyasete
girmeyi düşünmedin mi? Çünkü bilim dalında bir aydının erişebileceği tepe
noktasındasın artık. Seni CHP’nin başında görmek - ki kimliğinle yakışacağın
adres, sadece Atatürk’ün partisidir kuşkusuz – acilen revizyon bekleyen CHP
bünyesi için de yeni bir umut olacaktır şüphesiz. İçinde usta drigentlere bile
sopa kırdıracak karışık sesli koroların oluştuğu, kendini bilmez gelgitli ajan provokatörlerin
kök saldığı CHP, ne yazık ki bugün aynı hudutlarımız gibi, Dingonun ahırına
dönüşmüş bir görüntü vermektedir.
Oysa bir bağlamda Cumhuriyet Abidemiz
de olan CHP, Türkiye’mizi bugün içine düşürüldüğü, özüne yakışmayacak düzeydeki
hazin durumdan kurtaracak tek parti olmalıydı. İşte bu yüzden de, Türk
Milleti’nin CHP bünyesi altında, parti ile birlikte senin ki gibi yeni ve dậhi
bir dimağa, acilen ihtiyacı vardır. Siyaset nankördür; ama aptallar için.
Ve dậhi Atatürk gibi sen de onun
üstesinden gelecek izlenimi taşıyorsun. Aziz ulusuna, ahde vefa dolu yüreğin ve
ince zekânla, böylelikle çok daha fazla hizmet etmiş olabileceksin. Nobel’den
sonra artık erişilebilecek en büyük mertebe de budur zannederim. Bunu da bir düşünüver
lütfen, yüce ulusumuz adına kardeşim, ne dersin!
Serendip
Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder