2 Kasım 2015 Pazartesi

SUYUNU SIKSANIZ..

            13 yıldır her seçim sonunda aynı şeyleri yazmaktan ben bıktım, siyaset yaptığını sanan muhalefet partileri bıkmadı. AKP iktidarıyla birlikte oluşan boru kafalı insanlar türüne ilaveten solucan ve diğer omurgasızgiller familyalarının da bolardığı ülkemde, boru kafalı türe artık ana muhalefet partilerini de sokmamız gerektiği, nihayet tartışmasız olarak çıktı ortaya. Çünkü bunlarında kafalarında deneyime yer yok anlaşılan. İnanıyorum ki, şayet tarafsız olabilirlerse bu tespite bizatihi kendilerinin de hiç bir itirazı olmayacaktır veya olmamalıdır.

            Beklenildiği gibi, yine ve yeni bir manipülasyondan öteye geçemeyen ve hiçbir mantık ölçeğine sığdırılamayacak seçim sonuçları, sadece seçmene mal edilmemelidir. Çünkü hiçbir ülkenin vatandaş bireyleri, bu kadar dirayetsiz ve mantık yoksunu olamazlar. Zira böyle bir sonucu, kendisini bile var saymayan bu kadar olumsuz deneyimden sonra, istese de hiçbir mantık kabul edemez.

            İki seçim dönemi arasında kalan süreci iyi kullanan, başta da kendi adaylarını yenileyen, yer altı/üstü yandaş faaliyetlerine, Okyanus ötesi ve AB Gladyosu desteği de sağlanan AKP ye, böylece son bir şans daha verilmiş ve yeniden iktidara zorla itilmiştir. Yani iktidara taşınmamış, kelimenin tam anlamıyla arkasından itilmiştir. İşte ince hesaplara dayalı ve ustaca hazırlanmış, fazla da abartılı olmayan seçim sonuçlarının matematiksel grafiği de bunun delilidir. Güneydoğumuzdaki emelleri adına son ümidi AKP olan ve vazgeçilemez Anadolu’muzda artık açıkça sahneye konulan emperyalist misyonunun, AKP mecburiyeti yoksa hala anlaşılamadı mı?

            Tabii bu tespitimize, malum %22’lik taban AKP seçmeninin her ne kadar itirazı olsa da mevcut durum budur. Sabık ABD Mernis projesinin Türkiye paraleli olan ve kendi kontrollerinde olduğunu sandıkları Seçsis sistemiyle, son 13 yılın AKP mağduru olan bugünkü Türkiye’mizde hala adil ve tarafsız seçim sonuçları bekleyenler, böylece bir kere daha hüsrana uğramış oldular.


            3 konuya daha kısaca değinmeden geçmeyelim:

1) AKP aday listesini daha yeni ve popüler bir çizgiye taşırken isabetliydi.

2) CHP ise, bünyesinde birden fazla Hükümet kurabilecek kaliteli insan kaynağı mevcutken, halkı ile bütünleşemeyen adayları ihtiva eden eski liste de ısrarcı olmakla, baş kaybeden olmuştur. MHP ise, 7 Haziran sonrası milli bir Hükümet oluşturulabilme şansını heba ettiği için, artık beni hiç ilgilendirmiyor.

3) AKP ye destek olur amacıyla isabet kaydederken,  günahsız insan hayatlarını yok eden emperyalistin Ankara katliamı, tüm insanlık adına yenir yutulur gibi değildir. AKP aptalca bu senaryoyu kendi üstüne yazdırmıştır; ama esas suçlu ABD ve Gladyosudur kuşkusuz, ne var ki AKP buna rağmen, yarın bu dolaylı eylem ortaklığı için de hesap verecektir. Çünkü bu vahşi ve insanlık dışı eylemden, seçim menfaati çıkardığı açıktır.



            ABD’nin kendilerine kakaladığı Mernis Projesiyle EWG dönemlerinden itibaren, ekonomik bağlamda kevgire döndüklerini sonunda anlayan AB cemaati, nasıl kendi sistemlerine dönmüşlerse, komşu Yunanistan bile aynı projeyi elinin tersiyle fırlatıp atmıştı. O sayede de aslında; yıllar sonra ilk defa Yunanistan da tarafsız ve kurgusuz yapılan seçimlerde, AB göbeğinde bir Sosyalist Parti iktidar olabilmişti. İşte bu çok açık deneyim dahi ne yazık ki bizim muhalefete bir öğreti sağlamadı ülkemizde.
           
            Ve artık apaçık ortaya çıkmıştır ki; Vatan, Millet tiratlarıyla vatandaşın karşısına çıkan muhalefet partilerinden ne köy ne de kasaba olur. Görülüyor ki bu partilerin tek amacı, kendi kıyak vekillikleri ve yanında kaymaklı emeklilikleri adına mecliste bir sandalye kapmaktan başka da bir şey değildir. Sonuç olarak artık Türk Milleti tarafından da iyice anlaşılmıştır ki; Milli bekası olan tam bağımsız Kemalist varlığını temsil edebilecek bir Milli Hükümet, mevcut olan içi boşalmış muhalefet toprağında, maalesef yeşeremeyecektir. Bunun için de, partilerin milli geleneklerine dönmeleri adına gerekli revizyonlar şarttır.

            Ve Türk Milleti bu makûs durumda, sadece adına milletin vekili denen, meclisin suyunu da sıksanız içinde iki elin parmaklarından fazla adam bulamayacağınız bir takım paraziti, kendi yokluğuna, çaresizliğine rağmen yine beslemek zorunda kalacaktır.

            İçinde alışıldığı gibi her şeyin(!) yer aldığı bu son seçimden sonra da tekrar anlaşılmıştır ki, her şeylere(!) rağmen AKP yine de iddia ettiği gibi çoğunluğun değil; ama yukarıdaki tariflere cuk oturan malum bir azınlığın Hükümeti olmaktan öteye yine geçememiştir. Ve böyle bir Hükümetin de, Obamayla birlikte yakın bir gelecekte, çabuk unutulacak bir tarih olmaktan başka da bir geleceği yoktur. Bekleyelim gelecek yakın günler bunun teyidi olacaktır nasılsa…

                                                                      Serendip Altındal



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder