7 Ağustos 2014 Perşembe

ASLI İLE NESLİ..

            ABD ifadesi sıkça gördüğümüz; ama çoğumuzun hala tam açılımını bilmediği bir kısaltmadır. Nedir bu, yani Amerika Birleşik Devletleri. Şimdi çıkarın B ile betimlenen Birleşik kelimesini aradan, geride AD, yani sadece Amerika Devletleri olanı kalır. Pekiyi hangi neslin aslıdır şimdi bu uçuk tabir. Buna da ilk önce, kendisine ABD diyen Avrupa atıkları kampusundan çok daha evvel kendi ulusal kimliklerini ispat etmiş, Amerika Kıtasının diğer devletlerinden itirazlar geleceği açıktır.

            Demek ki herkesin milli kimliği ve birliği ile uğraşan ABD, kendi birleştirici vasfını kaybedince - ki bu gidişiyle eli kulağındadır - evlere şenlik bir durumla yüzleşmek zorunda kalacaktır. Kendi kırmızıçizgilerim dediği misak ı milliyesi(!) bir bir peşine bayrak açan bağımsız kantoncuklara bölünmüş bir bühtan tarlasına dönüşünce, zamanların ince hesapçısının eli ayağına dolaşacak ve kendisine de son yaratığı, benzeri olmayan IŞİD gibi çakma bir kimlikle yeni bir çakma Ulus Devlet yaratmak mecburiyetini acilen hissedecektir.

            Sözde demokrat - gizli despot - polis devletiyle, sanal ABD yapısını halen ayakta tutmaya çalışmakta olan burjuva patronlar (para babaları), daha ne zamana kadar bu durumu, salt kaba kuvvetle ve çakma hürriyet heykelinin gölgesinde yürütebileceklerini veya suları kaynadığında nelerle karşılaşabileceklerini de hesaplamışlar mıdırlar acaba.


            Son günlerde nedense isterik bir alışkanlık haline gelen anlam çarpıtma dizelerinde, baş sıralarda olan "ahret" paradoksuna, şimdilerde ne hikmetse birde "Enver Paşa" eklendi. Bizimde bunlara, şayet modaya uyup değinmemiz gerekirse; ahret konusunda bugüne kadar çok atıldı, bundan sonra da atılmaya devam edileceği kesindir. Ne ki, bu konuda daha tutana rastlanmadı henüz bu dünyada, dememiz gerekir.

            Çünkü bu doğrultuda insanın somut bir tespit yapabilmesi için, önce o tarafa gidip bir süreliğine ikamet edip stajdan geçerek, bir durum değerlendirmesi yaptıktan sonra, tekrar bu tarafa avdet edip en azından bir basın toplantısı da yapması veya deklarasyon neşretmesi gerekiyor. Tüm bilimkurgu senaryoları, masal matitas ve din kitapları, dede, derviş, Azrail hikâyeleri, çakma peygamber senaryoları dışında şayet böyle bir elle tutulabilir enformasyon veren olursa, kendi adıma bütün kulaklarımla dinlemeye hazırım.

            Enver Paşaya gelince; bana göre 10 tane Enver Paşa, bir çeyrek Mustafa Kemal etmezdi demekle, herhalde ikisine de fazla haksızlık etmiş olmazdım diye düşünüyorum. Neden mi? Çünkü salt "BEN" savıyla adam, hele de bir ATATÜRK asla olunamayacağı gerçeğini, yedi düvel bile anladığına göre, sağır ve kör Sultan da herhalde anlamıştır artık bu dünyada...
            

         Ektiğin toprak vatanındır. Çünkü aşını, ekmeğini verir, senin ve ailenin müktesebatı olur, sonra da mezarınız olur. Şimdi düşün bakalım; ekmeğini almak için önce ekim yapman neden engelleniyor, neden toprakların, madenlerin, akarsuların başkalarına peşkeş çekiliyor. Neden tarlanı, kaynak sularını, yemyeşil ovalarını terk edip, büyük şehirler diye iğfal edildiğin AVM çöplüklerinin beton mezbahalarına, cebindeki son kuruşlar da toplanarak, zorla – ki sen kendi rızanla geldiğini sanıyorsun - transfer ediliyorsun acaba.

         Çünkü tüm bu hazırlıklar, yakında kalan vatanını da elinden alacak olanların, seni topraksızlığa (vatansızlığa) YAVAŞ YAVAŞ alıştırmak için kurguladıkları tasarımlardır. İstersen biraz da bunu düşünüver…


         Günün son sözü:

         İşte o halde, iki eliniz kanda bile olsa, sandığa gidin. Kime oy vereceğinizi veya vermek zorunda olduğunuzu da, sizi aklı başında vatandaş birey yapan sosyal ve ortak aklınız, size nasıl olsa söyleyecektir. Siz sadece sandığa kadar bir zahmet gidiverin yeter.
         Çünkü aramızda ki müktesebat anlaşmasına hep birlikte imza koymuş bir millet isek, önce ortak paydada olmamız, öyle olunca da ortak amacımız, bize kimliğimizi de veren müspet bilimin atomu olan matematiği doğrulayacak olan denklemi bir sonuca eşitlemek olmalıdır, sonsuza değil. Biraz muğlâk mı oldu? Sanmıyorum. Analarınızın ak sütü gibi rızkınız olan EKMEĞİNİZİ, sadece gereken özenle bir düşünün, o zaman ortak aklın ışığı size de görünecektir inanın.

         Ve işte o zaman da;

                                      Vatanın EKMEĞİNE düşman dayamış hançerini
                                      Elbette bulunur kurtaracak bahtı kara maderini

         Diyecek, yüce ÖNDER in “HEPİNİZ ATATÜRKSÜNÜZ” diye imanla betimlediği gibi ilk önce de kendi özünüzle bütünleşeceksiniz, başkalarınınkiyle değil. Ve bu zorunlu sandık keyfiyetinin, müstevli Tayyip ve kurtlar kamarasını reddetmek yolunda son fırsatınız olduğunu da hemen sahipleneceksiniz nasıl olsa…                        

                                                                                                 Serendip Altındal

Video Kanalım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder