Her şeye rağmen, bir tane halk adamı Ekmeleddin, on tane
çakma imam Tayyibe 100 basar. Esasen İhsanoğlu’nun tek alternatif olarak
sahneye konuluşunun, bir AKP dış Gladyosu senaryosu olduğu kesindir. Çünkü
Tayyip seçmeni tam kadro sandık başında olacaktır nasıl olsa. Onların avantajı
da birlikleridir aslında. Oysa manipülatif hesaplarla ustalıkla partilerine
küstürülen ve bölünen Ulusalcı, Milliyetçi, Kemalist kesim, şayet bir de
sandığa gitmeme gafletinde bulunursa, Gladyo tuzağına düşmüş ve kendi elleriyle
istemedikleri halde Tayibi zaten seçmiş olacaklardır. Ne var ki, Tayyip’ten
kurtulmak için bizim tek avantajımız çoğunluğumuzdur.
Rakibin
nasıl olsa seçilemez kabul ettiği adayı seçip, Tayibi ters köşeye yatırmak
avantajı varken, bunu kullanmayıp avantajını düşmanına kendi eliyle armağan
edene, herhalde ilerde tarih akıllıydılar demeyecektir. Ayrıca Kemaleddin
İhsanoğlu vizyonunda bir kişiliğin, temsil ettiği misyonu kontrpiye
bırakmayacağı da kesindir. Çünkü aksi olursa, psikoloji kanunlarının amuda
kalkacağı da kaçınılmaz olur. Kendisi gerek her konuda boş rakibine bir hayli
fark atan alt yapısıyla, gerekse de verdiği çeşitli demeçlerle, bu görüşümüzde
haklı olduğumuz umudunu da fazlasıyla vermektedir aslında.
Ne
var ki yine de İhsanoğlu’nun, biz Milliyetçi, Ulusalcı ve Kemalistlerin içine
sindirdikleri müşterek adayları olmadığını hep biliyoruz. Ama kendisinin
kaçınılmaz şartlar gereği – ki cesur ve nosyon sahibi bir Kemalist kimlik çıkıp
da, liderliği ele alarak "adayınız benim"
demediğine göre, mesela bir Demirtaş bile kendini zorla aday yapmışken, nedense
bizim taraftan böyle bir teşebbüs bile olmadı üstelik – istemeden de olsa tek
mantık adayımız olmak zorunda olduğunu, anlamış olmamız gerektiğini de düşünüyorum.
Ve anlaşılıyor ki bu ince hesap olayı, muhtemelen CIA kaynaklı matematik uzmanı
sosyopatların ürünü olsa gerekir, çünkü AKP hanzolarının aklı bu kadar ince
hesaplara eremezdi herhalde.
Hiç
unutulmasın ki, dört defa Türk'ün toprağından kovulmuş olan Haçlı'nın bu defa
Tiranlığının tescili olur, Tayyibin muhtemel bir başkanlığı. Oysa seçimle gelen
bir adam evladı Ekmeleddin, şayet istediğiniz aday çıkmazsa hatta seçimsiz de
gider. Haçlı'nın Türkün toprağına kılıcını bile kullanmadan yerleştireceği diktatörü
olacak olan - İranlı Humeyni'nin Türkiye Şubesi - bir Tayyipten kurtulmak ise
mutlaka kanlı bir ihtilal gerektirecektir. "Benim adayım olmadığı için
seçime gitmiyeceğim" diyenler, pekiyi buna da hazırmısınız. Hiç
sanmıyorum. O zaman ara ki bulasın sizleri. O halde saçmalamayı da bırakın.
Beyin ve kalp gözlerinizi bir değil; ama en az dört defa açın derim ben. Ona
göre bizden uyarması. Yoksa akla başka şeyler de gelecektir.
Böyle
bir alternatifsiz seçim zorlamasında bırakılmak, inanın başta beni ve yapımdaki
tüm bireyleri rahatsız eder. Ne var ki henüz akıl gözleri kapalı ve deneyimsiz
bazı dünkü çocuklar, yeni uyanmaya başlayan mahmur akıllarıyla, birde bize akıl
vermeye kalkmıyorlar mı, işte o zaman müthiş geriliyorum. Sağlığımı korumak
adına, arada sırada ki doğrularını da tenzih etmek kaydıyla, onların aynı
bağlamda ki zırvalarını okumuyor, dinlemiyorum.
Her toplumda muhalefet vardır ve toplumlarının selameti
adına olmalıdır da. Vaktaki bizim Ekmeleddin birader, bize düşman karşı
gruptaki böyle bir muhalefetin bize de kabul ettirmeye kalktığı bir adayı bile
olsa, bu dahi bizim de menfaatimize uyar. Zira düşmanımın muhalifi de benim
dostumdur. Çünkü neresinden baksanız, İhsanoğlu gibi nosyon sahibi ve
uluslararası itibari konumda ki bir kişiliğin, bunlardan yoksun, ahlak ve
itibar erozyonunda ki, vereceği hesapların ezici korkusuyla da her şeyi yapmaya
muktedir bir kimliğin, zorunlu olarak medet umacağı ufak hesaplarla uzaktan
bile işinin olmayacağını da anlamış olursunuz.
Yani İhsanoğlu gibi bir kimlik adamını, istenmediği yerde zor kullanarak
da tutamazsınız...
Son söz: Şimdi birileri yine kalkıp; "Ekmeleddin
biraderin için bu kadar yazmana değermiydi?" diye sorabilirler belki.
"Böylesi bir teklemin önünde bırakılmışsam, EVET!" olurdu cevabım.
Öyle ya, madem aklımız olduğunu iddia ediyoruz; o halde egomuzun da mantığımızın
önünde değil, arkasında durmasına özen göstermeliyiz. Bilmem anlatabildim mi...
Serendip
Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder