8 Nisan 2014 Salı

KAFANIZI KARIŞTIRTMAYIN GENÇLER..

            Bugünlerde herkesin kafası karışık. Tabii özgüven sahibi, onurlu, ahde vefalı, omurgalı ve de çoğunluğu teşkil eden eski tüfekleri tenzih etmek kaydıyla kullanın bu ifadeyi lütfen. Ne var ki, beni en fazla ilgilendiren, geleceğimiz olan gençlerimizin kafalarının karışık olmaması. Bakıyorum da, Gezi gençliğimizin bile saflarında, hala Atatürkçülükle, Kemalizm’i birbirine karıştıranlar, hangisinin hangisi olduğunu hala anlayamayanlar var ne yazık ki...

            Bu vasıtasız cehennemlik günahın tek sorumlusu, 1950’lerden itibaren milli eğitim sistemimizin; kapatılan Köy Enstitülerimizden başlamak üzere, giderek Amerikanlaşan bir yapıya oturtularak, dumura uğratılmaya başlanması ve bugün de 4+4+4 kaotik çıkmazıyla bir de üstüne tüy dikilmesidir. Burada çok büyük bir hassasiyetle üstünde durulması gerekense, emperyalist beslemelerinin, milli eğitimin özellikle de MİLLİ yanından kurtulma gayretleridir.

            Daha önce matematik bilimdir, dolayısı ile de matematik yoksa bilimde olmaz demiştik. Yukarda Atatürkçülük konusunda, milliyetsizleştirme oyununun devamı olan ve kasıtlı oluşturulan kafa karışıklığını çözümlemek adına, bir sayfayı aşmadan neler söylenebilir diye düşündüğümde; imdadıma yine matematik yetişti. Öyleyse hemen formülü kuralım o zaman.

            ATATÜRKÇÜLÜK = KEMALİZM = (MİLLİYETÇİLİK + CUMHURİYETÇİLİK +                                HALKÇILIK + DEVLETÇİLİK + LAİKLİK + DEVRİMCİLİK)

            Formülde - kısaca altı ok olarak da betimlenen eşitlikte-, bir element eksik olursa bütün balans bozulur. Yani ortada eşitlik filan kalmaz arkadaşlar. Dolayısıyla bu formüldeki herhangi bir elementin kaldırılmasını, size yeni bir reçete olarak yedirmeye kalkanları çevrenizden temizleyin. Ve iyi bilin ki kafanızı karıştıranlar işte onlardır. Ve asla unutmayın ki bir element dahi eksik olsa, Atatürkçülük (Kemalizm) de ortadan kalkar…

            Formülde Devrimciliğin (İnkılâpçılık) son element olması, aslında önünde ki beş elementin sürekli yaşamından sorumlu devinimi, ifade etmesindendir. Devinim diyalektiği de budur zaten. Dolayısı ile Atatürkçülük (Kemalizm) aslında yaşayan ve ebediyen de yaşamak zorunda olan bir canlı devrimdir. İşte yakın dostunuz(!) emperyalistin sonunu evrensel olarak getirecek olan bu matematiksel olgu da, onun kâbusudur. Atatürkçülüğe karşı taşıdığı nefretin de ana kaynağı, işte yine bu korkudur esasen.

            Bilinmesi gereken bir gerçek daha varsa; Atatürkçülüğün (Kemalizm) aranızdaki, kendilerini liberal olarak betimleyen epiküristlere göre olmadığıdır. Aslında hiç karıştırmamanız gereken tek doğrunun; Atatürkçü olmayan bir Kemalist’in veya Kemalist olmayan bir Atatürkçünün, eşyanın tabiatı gereği asla mevcut olamayacağıdır. Ve şayet bunu teyit etmeyen varsa; hiç unutmayın ki o sizden değildir
                                                                                              Serendip Altındal


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder