14 Ekim 2013 Pazartesi

YA VATAN YA LEJYONER KAMPUSU..

           Ulusların katledilmesi, ister özel birimler, ister din yaftalı(!) teröristler tarafından sağlansın. Netice de ikisinin de cebinde Amerikan Doları olduktan sonra ne fark eder ki. Ulusalcı komutanların tasfiye edilmesi ve hemen arkasından askerliğin kısaltılmaya kalkılması, ülkemizde paralı askerliğe geçileceğinin de göstergesi oluyor. Demek oluyor ki Cumhuriyetimizin bekçisi dediğimiz TSK, yakında parayı verenin hizmetinde olacak ve Yeniçeri ocağına bile rahmet okutacak bir lejyoner kampusuna dönüşüyor anlaşılan.

            Parayı kim daha fazla öderse onun hizmetine koşacak olan lejyonere ise, bundan böyle Türk askeri de denemeyeceğine göre, herhalde sırada ki, Türkiye Cumhuriyetinin lağvedilmesi olacaktır. Çünkü tarihte, kendi ordusu olmayan ve paralı orduya bel bağlayan hiç bir devletin geleceği olmamış ve bağımsız devlet kimliği kalmamıştır. Yani kendi orduları ve silahları olmayan bütün devletler, sömürgeci sırtlanlar tarafından parçalanıp yutularak, tarih sahnesinden silinmişlerdir. Çünkü büyük bir devlet olmanın ilk şartı, her şeyden önce güçlü bir milli orduya sahip olmaktır.

            Tıpkı omurgalı komutanlarının yönettiği Atatürk'ün ordusuna sahip olmuş ve kimsenin yan bakamadığı Türkiye Cumhuriyeti’nin bir zamanlar olduğu gibi. Oysa aynı ordu şimdilerde, sıkışınca altına kaçıran PKK'lı sömürgeci piçlerinin bile kafa bulduğu bir görünüm sergiliyor ki, buna inanmak mümkün değil. Kişilik nasıl bir anda bu kadar karakter düşkünü hale gelebilir. Yani teşbihte hata olmaz; ama şimdiki TSK’nin hali, erkeksiz kalmış vasıfsız dul kadınların trajik görüntüsünü veriyor ne yazık ki. Çevrenize bakın, hangi büyük devletin milli ordusu yok. Vatan savunması dışındaki bütün askeri harekâtlarda, özel timlerinin dışında, genelde lejyoner kullandıklarına da dikkat edin.

            Durumun bizatihi farkındalığı ile PKK'sından, El Kaidesine, kaçakçısına kadar her cins çapulcunun yolgeçen hanına çevirdiği hudutlarımıza bakınca, ordumuzun MEHMETÇİKLERİ ve zindanlarda ki komutanları dışında, erkek sıkıntısı çektiği de açıkça görülüyor. Kimse gücenmesin; ama ulusalcıyım derken KEMALİST (özgür ve bağımsız) olmayanları da, kendi adıma bu menfi kategorinin içinde kabul ediyorum. Faiz lobisi ve tefeci Siyonist Gladyonun tetikçiliğine soyunmuş devşirme AKP hükümetinden, elbette bundan başka bir tutum beklenemezdi. Desenize, şu bizim eski sevdalı Haçlı(!) harami, dört defa kapısından giremediği yuvamıza, sonunda AKP'nin biz uyurken, sessizce merdiven döşediği bacasından girdi anlaşılan.

            Son Balyoz kararlarında tutuklanmalarına karar verilen komutanlar dışında ki alt rütbeli tüm subayların en çarpıcı ortak özelliği, çağdaş teknolojilerin millileştirildiği, ulusal silah sanayine kendilerini adamış olmaları. Resme bu noktadan bakınca da, art niyetli şakinin ve kadim düşmanımızın, bağımsızlığımıza her konuda tahammülünün olmadığı hipotezinin altında, sadece imzasının eksik olduğu kendiliğinden anlaşılmaktadır.
            Pekiyi bu herifler Türk’le neden bu kadar uğraşıyorlar, neden onu ortadan kaldırmaya çalışıyorlar derseniz. Çünkü tarihini, kültürünü, medeniyetini hatta adamlığını bile çaldıklarından, bir de üstüne Atatürk’ün haşmetli tokadını da tattıktan sonra, belki de nedametin yanı sıra, ayrıca aşağılık komplekslerinin bunalımına da girmişlerdir de ondan.


Sözün özü: KISSADAN HİSSE…




Tüm aile bireylerinizle birlikte bayramınızı, en içten dileklerimle kutluyorum.

Yeni giysilerinizle, atlıkarıncalarda uçarken yaşadığınız çocuksu bayram mutluluklarını, gazsız, Tomasız gelecek bayramlarda, torunlarınızın da tatmalarını ve Kemalist müktesebatlarıyla ebediyete kadar, özgür ve bağımsız başları yukarda yaşamalarını, GÖK TANRIDAN bütün benliğimle niyaz ediyorum.

                                                                                              Serendip Altındal



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder