15 Kasım 2021 Pazartesi

BİRLİKTE BÜYÜMEK..

 

                    

SİB (Siyonist İttifak Birliği) yani emperyalistlerin şimdiki Patronu, hala bitmiş bir Erdoğan’dan ister istemez medet ummaya devam ediyor. Bu da demek oluyor ki ülkemizde hala Erdoğan gibi güvenilir bir vasi bulamadılar anlaşılan. Bu gözle bakınca da genel muhalefetin şerefinin bir anlamda, aklanmış olduğu görülüyor. En azından müsterih olmak gerekir o zaman.

 

Yalnız bu durumda yönetimi elinde tutan başka bir güçlü lidere gerek duyacaklardır. Çünkü başka türlü de izahı yoktur bunun. Aslında işin harfi tarifi ve öz Türkçesi de budur anlayacağımız. Ve şayet bu şahıs bulunduğunda veya çoktan eli sıkılmışsa, sil baştan bütün legal ve illegal araçlar kullanılarak yenisinin, bir şekilde popülize edileceği açıktır. Çünkü AKP İktidarının ülkemizi getirdiği durum budur bugün maalesef. Ne var ki ilk fırsatta mevcut ucube Başkanlık sistemi yıkılarak, TBMM otonomisinin yeniden güvence altına alınması şartıyla yeni bir oldu bitti den kurtulmak mümkün olabilir ancak.

 

Bu sözlerimiz, bütün bu işler olurken, Türk Milletinin ve genel muhalefetin bugüne kadar olduğu gibi uzayan konuşmalarla, ahlarla, oflarla ve yağmadan gürleseler de ‘konu mankeni gibi kalmaya devam edeceklerdir’, endişemize dayanılarak söylenmiştir. Yoksa genel muhalefetiyle – ki mevcut 6 Parti ortak bildirgesi gibi- aktif olacak bir Milli İttifak, kendi son sayfasını, diğer yanda milletçe yeşeren umutlarımız çerçevesinde, elbette yazmayı bilecektir. Çünkü bir dış müdahale, mevcut şartlar gereği, isteseler de olamayacağından; ama bizce malum olan çaresizlik bunalımındaki birileri, öngörüleceği gibi de içeriden oluşacak müspet gelişmelere müdahil olmaya kuşkusuz devam edeceklerdir.

 

Bugünün şartları ise bir Milli İttifak önünde yeni bir Atatürk’ü cepheye sürmek üzere aslında çok müsait bir rekabet ortamı yaratıyor. Zira hiç unutulmasın ki rahmeti Atatürk’ün Lider olduğu günlerde, değil Milli İttifak zeminini, o zeminin milleti bile ayakta değildi. Oysa uykuda olan koskoca bir ulusun nasıl yeniden dimdik ayağa kaldırılacağını, bugün anıt mezarında uyuyan en yüce muhteremin Dünyaya gösterdiği mucizevi eğitimin üstünden, tam bir Asır geçti.

 

Mehmet Eymür’ün gecikmeli açıklamalarına gelince; adam her şeyden önce bir Bürokrattır. Ve bugüne kadar hangi İktidar döneminde hele de bir üst Bürokratın, ki karşı görüşte olsa bile Hükümetini sokak jargonuyla eleştirdiği görülmüştür. İşte Eymür de önce bir halk çocuğu olan kendisini bile fazlasıyla rahatsız eden sonu gelmiş bir Hükümetin, artık değişmek zorunda olduğunu, yine de bir Bürokrat jargonuyla fazlasıyla ortaya koymuştur. Ve bu durumda Sedat Peker’in bir Bürokrat Şubesi olarak, Cumhuriyet Arşivindeki yerini almıştır. Ve bana göre de Eymür tam da AKP dönemi kapanırken kendini harbiden aklayan akıllı Bürokratlardan birisi olduğunu da ispat etmiştir. Darısı diğerlerinin başına!

 

Bu yanda her şeye rağmen Sayın Kılıçdaroğlu’nun Gençlik Birliğine yaptığı konuşmanın – ki tam metin mutlaka okunmalıdır- metninin tamimiyle Kemalist’çe olduğu intibaının bütün dinleyicilerde uyandığını söylersem, ne demek istediğimi ifade etmiş olduğumu düşünüyorum. Ki bu durum Erdoğan’ın vasisi olmadığını da açıkça gösteriyor.

 

Demek ki söylemle icraatın ne kadar tutarlı ve Atatürk CHP’sine yakışır olduğunu görmek için; muhtemelen de en geç 2022 yılında yapılması matematiksel olarak da ortaya konmuş olan seçimlerin, CHP ağırlıklı bir Hükümeti ortaya çıkarması gerekiyor artık. Kemalist Milliyetçilerin cevabını merakla beklediği, ‘acaba CHP Kemalist revizyonunu yaptı mı’ mealindeki sorunun Kılıçdaroğlu tarafından da olumlu yönde teyit edildiğinin intibaının bende uyandığını da söylemek zorundayım. Bundan sonra artık tek temennim, Allah utandırmasın demek olacaktır. Çünkü Kuvayı Milliye geleneği ne zaman umutsuz olmuştur da şimdi olsun? O halde bunu sakın unutma Sayın Kılıçdaroğlu!

 

Çünkü Kemalizm’in revizyona ihtiyacı yoktur. Devrimini hatta evrimini bile kendi içinde taşır. Böyle bir başka sistem de mevcut değildir sistemler almanağında. Bu nedenle de CHP aslında kendi özüne dönse dahi kendi Devrimler fırınına sahip olacaktır metelik bile harcamadan. Böylece ekmek yapar gibi küreğini soktukça o fırından yeni devrimleri zahmetsizce çıkarması ve milletine bedava hayır yapması sorun bile olmayacaktır. Şimdiye kadar böyle olmadı mı? Böyle öğretmemişiydi bütün bunları bize, baş Ustamız Atatürk.

 

Hangi fırından alırsam alayım masama ‘memleketimin halleri’ geliyor. Şöyle ki; yakında bağımsızlık talepleriyle Washington DC’nin başını çok ağrıtacak olan Amerikan Eyaletlerinden bizimde yakından tanıdığımız Pensilvanya Eyaletinin Senato Meclisine, Amerikalıların çok yakından tanıdığı şovmen Doktor Mehmet Öz aday yapılmak isteniyor. Öyleyse bizde çoktan defteri kapanan FETO yerine artık bu Doktoru, Diplomat çantasına da yeni tıbbi antlaşmalar koyarak bizim Tıp sektörü üstünden yeni ve pahalı tıbbi projeler yaparak paramızı almak gerekçeli ve Hükümetimizi de kafaya almak üzere müsait bir zamanda, diğerleri gibi ülkemize yollamayı ihmal etmeyecekleri de anlaşılıyor. Ee Amerikalı bu başka da ne beklenir ki? Ne diyelim hayrımıza neyse olsun.

 

Sonuç mu: Evet bir şeyler yapılacak ve hak yeniden milletin olacak. Kemalist’in başının eğildiği hiç görülmüş müdür? Çünkü Kemalist her 10 Kasım da Atatürk’le birlikte yeniden doğar ve onunla birlikte yeniden büyür…

 

                                                                                   Serendip Altındal                                     

 

Özün Kişiliğinin Aynasıdır...

serendipaltindal.blogspot.com

serendipaltindal@gmail.com

Video Kanalım & Şiirlerim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder