Fatih Bilişim Projesinde etkili
eğitime başlamadan önce çocuklarımızın beraberlerinde getirecekleri öz verileri
dikkate alınarak ve tespit edilecek eksiklik ve yanlışları onarılarak genel
eğitime başlamaları bu güncelde artık daha fazla önem kazanmıştır.
Bu eksikler veya tam olması gereken
bilgiler esas itibariyle:
1-
Örf,
adet ve gelenekleri içeren bütün milli ve ulusal kimliğin ana fundament olması ki
bu özgüvenli bir vatandaşlık profilinin olmazsa olmazıdır.
2-
Genel
eğitime geçme aşamasında yaş, sosyal durum ve çevreden elde edilmiş yeti ve
kazanımlar doğrultusunda Fen, Edebiyat, Güzel Sanatlar vs. gibi alanlara ön geçiş
için çocuklarımızın yeterlilik oranlarının hatasız olarak tespit edilmesidir. Bunda
alınacak esas, çocukların ne olmak istediğinden önce, neye yatkın olduklarının
ortaya çıkarılmasıdır. Çünkü bu tespit sadece çocuklarımızın değil milli
müktesebatımızın geleceğinin de bireysel yeterlilik ve liyakat bileşkesinde bir
güvencesidir.
3-
Yapılan
tespitler sonucu elde edilen bütün değerler, bundan sonra da hayatlarında yol
gösterici olarak bir amentü gibi yazılıp çocuklarımıza rapor halinde
verilmelidir. Bu belge belki de genetik kontrolleri kendi ellerinde olmayan
çocuklarımızın hayatlarında alacakları ilk diplomaları olacaktır.
4-
Uygulama
geçmeden önce de itinayla seçilmiş eğitim personelinin, kendi milli ve ulusal
verilerinin yerinde olup olmadığı kontrol edilip gerekli önlemler alındıktan
sonra öğretmen kadrosu göreve atanmalıdır. Ve bu kadronun liyakat esaslarında,
en hakça ve adil şartlarda seçilmesi ve tamamen siyasi olgulardan,
bağlantılardan temizlenmiş olması mutlak sağlanmalıdır.
Çünkü
eğitim siyasaya göre değil, tamamıyla milli, ulusal varlık, menfaat ve
müktesebata yönelik olması gereken bir Devlet hizmetidir. Kullanılacak
programlar ne kadar kullanıcı dostu olursa o kadar kolay, güvenli ve amaca
yönelik çalışma sağlayacaklar ve çocuklarımızın başarı oranını yükselteceklerdir.
5-
Ne
ve kimler tarafından yönetildiği bilinmeyen bir Siyasi Parti veya İktidarın denetimine,
Milli eğitim gibi en hayati bir meselemiz asla bırakılamaz. Çünkü bilgi güçtür,
lakin bütün milli datamız başkalarının elindeyse kendi bilgimiz başkalarının
gücü haline gelmiştir artık. İşte milli eğitim de bu doğru bilinçle yapılırsa kendi
milli gücümüz olur. Neticede BT sadece bilgiye sahip olmak için kullanacağımız
bir araçtır, amaç değil.
6-
BT
manipülasyona da çok müsait olduğu için milli siber güvenliği de Genel Eğitim Projemizin
ayrılmaz ana prensibini teşkil edecektir. Manipülasyon derken de esas alınması
gereken husus; verilmesi gereken bilginin bir ters algı operasyonu haline
getirilmiş olmasıdır aslında. Fatih Eğitim Projesi de acilen, bir oldubitti
Projesi olarak emperyalist ivmeyle başarılı olabilecek çocuklarımızın emperyalist
Batıya peşkeş çekileceği bir emperyalist olta Proje olma konumundan kurtarılmalıdır.
7-
Yüksek
düzeyli bir dijital eğitim Projesi her şeyden önce yüksek düzeyli bilgi ve
tecrübeye sahip BT Organizatörü ve Analist-Programcı kadrosu gerektirir. Çünkü
iyi bilinmelidir ki birçok hatalı projeyi bile aslında tek bir yüksek düzeyli
Programcının kurtardığı çok görülmüştür. Bunu 40 yıllık ve yarısı yurt dışında
geçmiş meslek tecrübeme dayanarak söylüyorum. Yani BT Projelerinde doğru analiz
ve kaliteli Programcı her şeydir.
8-
Projede
milli ve Açık kaynak kodlu Linux (Pardus) tabanlı işletim sistemi ve yazılım seçilmesi
olumludur. Ne ki bu milli sistem her seviyede siber saldırılara dayanıklı ve
bilhassa da data manipülasyonlarına çok duyarlı bir milli güvenlik sistemiyle
de azami koruma altında tutulmalıdır.
9-
Çocuklarımızın
etkileşimli derslerde, diğer paylaşımcılardan gizli kendi müsvedde alanlarında sorulara
açık cevaplar vermeden önce hesaplamalarını da yapabilmeleri gerekir ki az hata
oranıyla yüksek güven yüzdesine sahip olabilsinler. Bütün bu işlemler için de
klavye ve fare kullanabilir olmaları gerekir.
10- Etkileşimli tahtalar çok daha verimli
hale üst düzey Programcılar tarafından getirilmelidir. Ki bu cihazlar sadece
uzak eğitimler için değil okullarda aktif eğitimde de olmazsa olmaz araçlar
olmuşlardır artık.
11- Sadece klavyeli ve fareli PC
tabletlerle uzak eğitim yapılabilir. Çünkü etkileşimli eğitim ancak bu
araçlarla sağlanabilir. Çocuklara tablet verilmesi çok yanlıştır. Fatih Projesi
raporunda bu hatanın kendileri tarafından da görüldüğünü okumak, 9 yıl
gecikmeli de olsa en az bir aferin gerektirir hani.
12- Fatih Uzak Eğitim Projesi bir rant İktidarı
tarafından sahneye konup ve sadece rant ağırlıklı (Hardware) tarafı dikkate
alındığı için, oysa düşünce (Software) tarafı ilk önce analiz nedeni yapılması
gerekiyorken, neyi, neyle, nasıl yapacağı belli olmayan böyle bir Proje,
kuşkusuz havada asılı kalmış ve konu da şimdilik zararla kapanmıştır. Bu
elbette hazin bir durumdur, 18 yıldır böyle birçok sahte rant Projelerinin
kefaletini ödemek zorunda kalan ülkemiz ve onun mağdur vatandaşları için.
Görüldüğü üzere, işte ancak bu kadar ön
araştırma ve çalışma yapıldıktan, üstüne de bütün fizibilite çalışmaları yapılıp
yetkili onaylar alındıktan sonra ancak Fatih veya adı her ne olacaksa yeni ve amacı
salt milli menfaat olan bir Genel Eğitim Projesine başlamak, daha amaca yönelik
ve ulusal desteğe de hak kazanır olacaktır.
Sosyal, ekonomik, jeopolitik,
stratejik, örf, adet, gelenek, milli uygarlık tarihi, ulusal kimlik,
Cumhuriyetin kurucu ilkelerinin ve Atatürk Devrimlerinin bileşkesinde bir milli
eğitimin evrensel anlamda da ne kadar bilimsel olduğunu ve yarınlarda da
olacağını, bilmem tartışma konusu bile yapmaya gerek var mı?
Büyük Atatürk’ün, şayet yaşıyor
olsaydı vereceği ilk öğüt; ‘her şeyden önce kendi Bilgi İşlem Sisteminizi kurup
yabancı kaynaklardan tamamen bağımsız bir milli sistem ile kendi milli
eğitiminizi kendi kontrolünüzde sağlamalısınız. Ayrıca bütün Bilgi İşlem
araçlarınızı da kendiniz imal etmelisiniz’ olurdu kuşkusuz…
Sosyal Medya aslında bir sosyal
aynadır. Bilhassa da her gün o sosyal sahnede yer alan her seviyedeki popülist
İktidar yöneticileri, kanun koyucuları ve yürütücüleri bağlamında. Ne yanlışın
varsa o aynayı hemen tutarlar yani suratına.
Aslında Erdoğan’ın, kadın olduğu
için kardeşlerin de en akıllısı ve duyarlısı olması gereken kızına da söylemek
gerekir ki; en ufak bir günahı olmayan, üstelikte yeni doğum yapmış bir siyasetçi
kızı, şayet haksız ve acımasızca halka açık mesajlarla hakarete uğruyorsa,
bunun asıl günahı, aslında evladı ve/veya hayat arkadaşı olduğu siyasilerdedir.
Yani babası yüzünden hırsızlık yapmış bir evladın bakir günahsız lığıdır, onunkisi
de.
O halde bu genç Bayan da
mağduriyetine sebep olanlara diyebilmelidir ki; ‘yasal konumlarınız gereği size
açıkça içlerini boşaltamayanlar bunu bizlere yaparak sizlerden intikam
alıyorlar. Şayet günahsız bizlerin hakarete uğramaması için, önce siz kendinize
ve güvenilmez ikircikli siyasalarınıza ayar çekmelisiniz ki evlat ve eşleriniz de
güvende olabilsinler. Ve çözüm asla ceza değil, aksine sosyal toplumun
itimadını kazanmaktır diyebilmelidir…
Kaynakça: Milli Eğitim Sisteminde Teknoloji Entegrasyonu – (Onursal Adıgüzel).
Serendip Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder