USA’da
yakın bir gelecekte Roma/Bizans gibi Türk’e vasal olursa hiç şaşırmamak
gerekecektir. Zira Trump’ın Türkiye’yi ziyaret edeceği söylemleri boşuna değil
ve akılda ister istemez bunu da çağrıştırıyor doğrusu. Latinler tarafından çok
daha öncelerinden beri İonyalı Türkler olarak anılarak Ortodoks itikatlarına rağmen
dıştalandıklarını düşünen Grekler, aslında Latin Avrupalı Hristiyanları hiç
sevmezler.
Esasen bu husus sonunda Roma
İmparatorluğunu Doğu ve Batı olarak iki bölgeye ayırmış, Rum veya Grek tarafı
olan Doğu Roma, Kilise desteğini de kuşanarak Bizans olarak betimlenmiştir. İşte
Bizans ve dolayısıyla da Batı Roma, Etrüsk Türk İmparatorluğu uygarlık mirası
üzerinde inşa edilince, süreç içerisinde Latinler, Türklerden aşırdıkları
tarihi, uygarlığının Türk aidiyetini dıştalayarak sahiplenmişlerdi.
Aslında Latinlerin bütün uygarlık varlığı,
Roma ve sonrası olduğu ve yüz binyıllarca öncesinden beri Avrupa’nın da insan
tarihini oluşturan eski aryan Türklerin tarihiyle mukayese bile edilemeyecek
bir kısa geçmişe sahip oldukları için de, bu kimlik saplantıları kendilerine
çok görülmemelidir. İşte bu tarihi gerçeklikten ötürü de sonunda yine Türklerin
kucaklarına oturacaklardı, nitekim öyle de olmuştur.
Önce Cenova, Venedik Cumhuriyetleri Roma’sı
sonra da sırasıyla Bizans, Türk Devletlerine (Selçuklu, Osmanlı ve bazı Türk
Beylikleri) Anadolu’da yaşayabilmek için vasal olmuş yani vergi (haraç)
ödemiştir. Hatta gâvur İzmir yerine gâvur Ege denmesi; bugün Ege’nin, Türk’ten bile
fazla Türkleşerek, çoğu da Müslüman bile olmuş eski dönemlerin Hristiyan Haçlı
kalıntılarının da Avrupa’ya geri dönmeyerek, tercihli olarak yaşadıkları bölge
olduğundan, daha doğru olacaktır.
Söylemek istediğim; Latin tarihinin
Türk tarihi yanında zikre değerde bile olamayacağı hatta bu çok kısa tarihin
bile Türk tarihiyle özdeş olduğudur. O halde kavga nedendir. Bizimle alıp
veremedikleri nedir. Bunu da sevgili okura bırakalım.
Biraz dolanarak biz yine günümüze
dönersek: İşte beline doladığı Bahçeli peştemalını da yapay İslam senaryosuna
bulaştırıp birlikte sürükleyerek, zoraki saltanatını uzatmaya kalkan Erdoğan’ın
bilmediği ve aklına dahi getiremeyecek olduklarıdır, esas ilgimizi çekmesi
gerekenler.
Tanrının kılıcı Muhteşem Cengiz Han
ile başlayan ve Moğol Türklerinin, törelerini terk ederek İslam tasavvufu
içinde kimlik değiştirmiş bir tabirle de kâfirleşmiş Selçukluları ve bu
başkalaşımdan nasibini almış diğer Türkmen boylarını cezalandırmak için, Güney
Asya’dan itibaren Rumeli, Anadolu ve Mezopotamya’yı da içine alan bir alanda
yaptığı büyük yürüyüşle, bütün bölgeyi vasal kılıp haraca bağlamasıdır, ilgi
konularımızdan biri.
Bir diğeri de; kaybolan Türk
töresini tekrar yerine oturtmak için sonrasında Timur (Timurlenk) İlhanlıları
da Cengiz’le aynı rotayı takip ederek Asya bozkırlarından aşağı inip Osmanlıların
ve diğer İslam Devletlerinin başına tokmak olmuştur. Öyle ki; Bayezid’i Ankara
savaşında perişan edip esir alan ve Anadolu’yu ilhak eden Timur, şayet
isteseydi, Osmanlı Devleti daha başlangıç döneminde tarihten silinebilirdi. Oysa
Timur uyarısını yapıp, Osmanlıyı vasal kılarak tekrar bozkırlarına geri dönmeyi
tercih etmişti.
Şimdi Türk yolundan sapan Erdoğan’da
Dünya nüfusunun % 66’sı Türkçe konuşan ve bozkırların çocukları olan yukarı
Asya ve Avrasya öz Türkleriyle yeni bir ceza talimine çıkabilir ve yeniden Türk
yoluna dönmesi için sertçe uyarılabilir. Bu nedenle Erdoğan daha yolunun
başındayken ayağını denk atmalı, emperyalistin terörist İslam ayağını terk
etmeli ve gerçekte Ehli Beyti de içeren Türk töresi ve erdemine geri
dönmelidir. Yoksa aynı kafayla, Türk varlığını asla temsil edemez ve tabansız
kalır.
İşte Trump, Erdoğan’ın bir şekilde
bu analizi yakalayıp gerçek Türk yoluna avdet etmesinden mi endişe
duymaktadır. Ve bu nedenle mi onu
yeniden kafaya almak üzere makamında ziyaret edecektir. Bununla da kaçınılmaz
vasallığını geciktirmek üzere zamana mı oynamak istemektedir. Hani dikkatle
analiz edilmesi gereken süzme konulardır bunlar. Biz bir paragraf açalım da,
arkası da gelir nasıl olsa…
Serendip
Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder