10 Şubat 2017 Cuma

AKIL MI, TAKIL MI..

            Siz bakmayın resmin görünen yüzüne; Hitler bile bizimkinin yanında devenin toynağındaki ufak kır dikeni gibi kalırdı. Evetlerinizle uyandıracağınız o karanlık ruhun derinliklerinde işaretinizi bekleyen depresif canavar, hele bir de iplerini koparmaya görsün, anlarsınız. Siz sağlık uykunuza daha devamda kalın.

15 yıldır bu ne uykusudur be. Elinizle şişirdiğiniz canavara, yataklarınızda çerez olmak üzeresiniz. Ayrıca İslamcı yazar Levent Gökdeniz ‘in dediği gibi yatak odalarınızın anahtarlarını da istendiğinde yandaşlarına teslim etmek zorunda kalacaksınız. Yani Osmanlıda, kimseye sorulmadan Sarayın haremine her evden cariye toplandığı da hiç unutulmasın.

Sonra bunlar kimlere peşkeş edilirdi o da ayrı bir sorundu. Hele de başlık parası filan boşuna da beklemeyin sakın, nasihat bile alamazsınız. Ayı bile derin uykusundan vakti geldiğinde çoktan silkinip kalkardı; ama uykuda postunu da asla kaptırmazdı. Her halükarda çok iyi bilmek zorundayız ki tartıya konan yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi ile ülkemizin emperyalist tarafından bizatihen işgal edilmesi arasında, esasta hiçbir fark yoktur aslında.

Şimdi neresinden bakarsanız bakın; ama Referanduma bu gözlükle bakmanızda hem Ulusal müktesebatınız hem de sizin ve tüm ailenizin ruh sağlığı açısından sayısız Hayırlar vardır. Biz söylemiş olalım da, günahı da sevabı da size ait olsun bundan sonra.


            Rıdvan denen bir futbol eskitmesi, ’bana Şeytan deme, 55 yaşındaki adam Şeytan olmaz’ diyor Şenol Güneş’e. Söyleyelim o zaman, ulan hem de Şeytanın babası olur. Çünkü Şeytanın da olmuşu, pişmişi, kestane gibi kavrulmuşudur o artık. İnanmıyorsan bak çevrene, kendin gibi olgun sayısız Şeytan göreceksin. Yoksa çoluk çocuğun her tarafı Şeytan olsa ne yazar.

Unutma ki top oynadığın gençlik yıllarında sen bile bu kadar Şeytan değildin. Ayrıca evet dediğin birisi bile ‘hırsızlık babadan oğula geçer’ dememiş miydi? Şeytanlık da böyle bir hastalıktır işte, büyükten küçüğe geçer. Yani hiçbir insan yavrusu Şeytan veya hırsız doğmaz.

            Sen bunu da iyi bilirsin, şimdi de milletçe binmişiz bir tekere, birlikte gidiyoruz pokere. Hali pür melalimizi bizim Temel’e bile sorsan; ‘ula zaten sizde akıl olsa idi böyle İblis kuyruğuna takıl olmazdınız uşaklar’ derdi sana kesin. Ayrıca senin evet demene de ihtiyacı yoktur biraderlerinin nasılsa.

            Çünkü herkes HAYIR dese bile yine sandıktan ‘evet’ çıkacağı; mevcut ve ne hikmetse hala çalışan, nalıncı keseri gibi de hep kendi(!) tarafına yontan meşhur ve aynı dijital sayaçla alınacak sonuçların, geçmiş diğer sayımlarda olduğu gibi yine AKP tarafını göstereceği gün gibi ortadadır. Ne yazıktır ki muhalefetin bütün gücü de, bu sadece tek taraflı işleyen düzeneği kaldırmaya yeterli olamamıştır şimdiye kadar. Balık bile iki defa aynı oltaya takılmaz. Balık kadar bile olamadığınıza göre, o halde hüsran yine hüsran olacaktır sonuçta.

            Bu arada hala Bahçeli mi? Onu unutun, son barutunu da harcamış bir boş kovandır artık o. Hoş eskiden de aslında yivsiz, kurusıkı boş tabancadan başka bir şey değildi. Şayet hamurunu o mübarek(!) eliyle açtığı Başkanlık pişerse, o çok güvendiği Başkanının elinde, kedinin sıçanı gibi kalacağını kendisi de anlayacaktır nasıl olsa işin sonunda. Refakatçileri mi ne olacak? Onları zikretmeye bile gerek yoktur. Arif olan anlar.


            Ee emekli kardeşim gelelim sana. Sen ne düşünürsün AKP Panayırının en son balonu Varlık Fonu hakkında. Hele de hesabın başında jöleli danışman varsa. Desene hep birlikte maaşlarımızı, bundan böyle artık Düyunu Umumi ’den alacağız. İyi de ne zamana kadar! Yani yabancı patron ne zamana kadar ödeme yapar acaba bize?

Hani bunu da bir düşünüversen diyorum. Sen yine boş verir takmazsın kafana nasılsa, en iyisi de hala uykuya devam et, tabii bıçak kemiğine dayanıncaya kadar. Veya nasıl olsa da öbür tarafta Hurilerle, Nuriler kollarını açmış seni bekliyor olacaklardır. Boş ver umurunda mı Dünya.

Erdoğan ve tarafgirlerinin Başkanlıkla prangalardan kurtulacağız manevraları, asimetrik alındığında ancak doğruluk kazanır. Çünkü Osmanlı despotu Abdülhamit’in bile 33 yılda ümmetine yaşatmadığı böylesi ihanet ve sorumsuzluğu, son milli kaynakların Varlık Fonuna aktarılmasıyla, 15 yılda AKP Hükümeti yapmıştır. Ve aslında tüm milli varlığımızın yeni bir Düyunu Umumi bileşkesinde yine yabancı sermaye altına alınması bağlamında, sahte AKP Osmanlıları tarafından şimdi Türk Ulusunun geleceğinin dahi prangalanıyor olması gerçeği, tarihin ihanetinin dik alası değil de nedir?


            Anlaşılıyor ki Erdoğan’ın önce Başkan olmasını bekliyor birileri. Beraberinde Cumhuriyet tasfiye olup, federatif bir ortam hazırlandıktan sonra da emsal ülkelerde yaptıkları gibi despot Erdoğan’dan kurtulup, kendi profesyonelleriyle rafine bir kadroyu işbaşına getirmeyi planlıyor olmalılar. Trump’un yeni CIA Başkanı Türkiye’ye, Erdoğan’ı yine kafaya almak ve bunun zemin yoklaması dışında sizce neden gelmiş olabilir. Böylece yeni Sevr şartlarının oluşacağı Türkiye’den ve yılların kâbusundan kurtulmaları, hesapları tutarsa mümkün olacak demektir.

                                                                       Serendip Altındal


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder