Kazakistan da LPG zamlarıyla
ilgili bir bağlantı bile halk Devrimi havası yaratabiliyorsa, ülkemizin içinde
bulunduğu kaotik durum aslında milletimizi çoktan infilak ettirmeliydi. Demek
oluyor ki emperyalist, içimize yeteri kadar adamını yerleştirdiği için bu
durumu Erdoğan ve AKP İktidarına bırakıp şimdilik sabırlı davranıyor. Ayrıca
bunun en önemli nedeni ise Türkiye’nin bir Kazakistan olmadığı ve ülkemizdeki
böylesi bir yapılanmanın, her şeyden önce tasarımcısının başına emsali olmayan jeopolitik
nedenli belalar açacağı ve USA’nın da artık bir Perestroyka dönemi Amerika’sı
olmadığı içindir.
O halde gelin biraz
gülelim; ama yine de düşünelim isterseniz. Kazakistan’da Rus teritoryal
sistemine karşı vatandaşları provoke eden sokak militanları acaba neden Türkiye’de
çok daha etkili olabileceklerken aynı oyun sahneye konulmuyor. Yoksa Erdoğan’a
daha fazla güvenildiği için mi büyük emperyalist şimdilik uzatmaları tercih
ediyor. Ya da Tokayev’in bir Erdoğan kadar popülaritesi olmadığı için mi Rusya’yı,
bizim seçimlerden önce tedirgin etmek üzere bu oyunu önce Kazakistan’da başlatıyor.
Ki beliren şekle göre de önce küçük Asya seçimleri mi beklenmektedir acaba?
65 yaş üstü aslında en
fazla dinlenmesi, fikirleri sorulması gereken ve içinde ermişleri de ihtiva
eden kişilerdir aslında. USA tarihi bile ön Türk ve Roma tarihlerini
benimsemiştir. Bu nedenle de aslında Senatosuz yapamaz. Şayet Senato olmasaydı,
Trumph gibi bir uçuk bile hala USA Başkanıydı ve Roma İmparatorluğu nasıl var
olabilirdi. Zira ön Türkler ve sonrasında Etrüsk Türk Devletinin bıraktığı
görsel ve belgesel tarihi gelenek ve görenekleri içeren miras sayesinde, bir büyük
Roma İmparatorluğu kurulabilmiştir ancak.
Menfaatin akıl gözlerini
körelttiği yaratıklarla -ki insan, hayvan farkı olmadan – insan için huzurlu yaşam
asla devam edemez. Hayvanların bile menfaat konusunda daha insancıl olduğunu ve
samanını, kemiğini unutup önce, ölen sahiplerinin mezarına koşup o mezara başını
sürten atlar, köpekler vs. asla unutulmamalıdırlar. Ki bu bağlamda doğada bilmediğimiz,
kim bilir daha ne örnekler vardır.
Erdoğan bırakıyor, Bahçeli
alıyor sazı eline ve çalıp, söylüyorlar. Vatandaşın ise açlığından sadece karnı
gurulduyor. Ve diğer yanda Adana vs. gibi şehirlerimizde silahlı, sopalı bazı göçüp
de yere basamayanlar, gösteri yürüyüşleri yaparak AKP’nin yeni seçim
senaryolarını daha şimdiden oynamaya başlıyorlar. Toplama bakınca da daha önceden
bilinen ve başka da bir varlığı olmayan AKP gerçeğini, içine doldurdukları çöp
kazanından, seçime doğru artan bir süratle etrafa saçmaya başlıyorlar.
Yani teatral göçmen
gösterileri, Erdoğan’ın bir iç savaş ve dolayısıyla da OHAL yaratmadan
seçimlere gitmeyeceğinin de göstergesi oluyor. Herhalde emperyalist de bu
durumu bekliyor ve ardışık sunulara kalkmıyor, bu duruma başka da ne denebilir
ki. Daha beteri de gelecek maalesef. Ne var ki çok önceden bu günleri adeta
görmüş ve defalarca da ifade etmiştim. Lakin ve ne yazıktır ki anlaması gerekenler
bu gerçeği bir türlü anlayamadı veya anlamak istemediler, muhtemelen de kendi
menfaat paradokslarından ve küçük hesaplarından ötürü.
Doları, faizi bir kenara koyup
önce de Erdoğan’ın kimlik kartını analiz edin. O zaman bilirsiniz artık, bundan
sonra nelerin yapılması ve nasıl düşünmeniz gerektiğini. Yukarıda söylediğim
gibi Amerika’da Trumph daha fazla yaşatılmadı, çünkü Senato var. Yani bir ermişler,
aklı erik ve adiller Meclisi. Demek ki hepsinin atası olan biz Türkler de kendi
özümüze dönmek zorundayız artık. Yani çoluk, çocukla öze dönülemez; ama sadece
büyükleri ve ermişleri kendilerine gereken bilgi ve özgüveni verebilir, sonra
da hepsini ebediyen sorunsuz ve saygı görerek yaşayabilecekleri, en önemli bir miras
olarak da onlara bırakabilirler.
Bir daha söyleyelim.
Görülüyor ki emperyalist, Rusya’nın en uzak köşesinde tesadüfen de yine bir
Türk Devletini kullanarak, yeni bir problem yarattı. Rusya’nın o bölgeye
odaklanmasını, böylece Batı bölgesinin şimdilik ikinci periyotta kalmasını
sağlayacak yeni bir projeye de imza attı. Demek ki ülkemizde seçim öncesi yeni planların
da devreye konacağı belli oluyor. Yalnız Rusya ve Çin bütün cephelerden
çevrilse bile işi bitirecek, son noktayı koyabilecek yeni bir gücü nereden ve
nasıl bulacaklar, işte o ortada yok. Demek oluyor ki düğümü bizatihen yine Rusya
ve Çin çözeceklerdir anlaşılan. O nedenle de böylesi, sadece tedbir almaya ve
algı yaratmaya yönelik transferleri fazla ciddiye almak da akla pek uygun gelmiyor.
Açık basın oturumunda
Meclis Başkanından, Bakanlara kadar Kılıçdaroğlu’nu Sarayın emriyle cevaplamak
zorunda kalanlar, tipik bir Erdoğan klasiğini de ortaya koydular. Çünkü Erdoğan,
açık bir oturumda Kılıçdaroğlu’na cevap veremeyeceği için oturumu terk etmek zorunda
kalacağından, Kılıçdaroğlu’nun ‘cevap veremeyeceğin için kaçtın’ polemiği
riskini almak yerine adamlarını kullanmayı tercih etti yine.
Halbuki aradaki bütün
kayıkçı kavgalarına rağmen 2021 yılı ihracatımızın tamamına yakını USA’ya
yapıldığına göre, en fazla Dolar girdisinin de USA’dan alınmış olduğu anlaşılıyor.
Öyleyse bu durum sizce de anlamlı değil mi? Ya da GSMH kat sayımıza ne katkısı
oldu bu girdilerin. O halde hiç kendimizi aldatmayalım. Erdoğan düşmanı(!) USA,
her şeye rağmen Erdoğan İktidarını seçimler arifesinde desteklemek amaçlı gerekli
dokunuşları yapmak üzere zemin ve zaman kolluyor. İşte Kazakistan komplosunun öne
alınmasının da bir nedeni budur aslında. Yoksa yıllardır bizde oluşan Suriye, Irak
vs. şimdi de militan Afgan göçlerinin nedeni, beklenen seçimler senaryosu için değil
midir, sizce de? Öyle ya Erdoğan’ın emperyalistin kazancını Türkiye Cumhuriyeti’nin
sırtından yükseltmekten başka ne zararı, pardon ne faydası var ki.
Yeni kurulacak Hükümet
şablonunda 65 yaş üstü liyakat sahibi, adil ve ermiş eski işçi, bürokrat ve
asker emeklilerinden oluşan bir Senato mutlaka yer almalıdır. Ön Türk atalarımızda
olduğu gibi. Ayrıca hiç unutulmamalıdır ki Etrüsk Türkleri olmasa onlardan
Senato geleneğini de miras almış bir Roma ve bugün de bir USA asla olamazdı. Çünkü
Türkler gibi bir milleti ve dolayısıyla da Ulusu olmayan USA’yı bile bir Ulus
Devlet yapabilen sadece Senatosudur.
Senato ancak bir Devlet ve
onun Meclisiyle birlikte ele alınırsa anlam kazanır. Senato denetçi, Meclis ise
icra organıdır. Ayrıca Senato Meclisteki Vekillerin de sorumluluğunu, Devlete
olan ahde vefasını arttıran ve siyasi yanılgılarını sıfırlayan en büyük etkendir.
Senatör hataları ise nasıl olsa icra organından geri dönecektir. Çünkü Senato
ve Meclis birbirlerini karşılıklı denetleyeceklerdir neticede. Senato ayna zamanda
bütün sosyal katmanları içeren bir milli mukavelenin de icra organıdır aslında.
Çünkü bir Devletin Ulus milleti de olsa Devlet müktesebatı asla Partiler ve
siyasilere, milli denetimsiz teslim edilmemelidir. Çünkü bugün Danıştay, Sayıştay,
Anayasa Mahkemesi, Merkez Bankası gibi olmazsa olmaz Devlet kurumlarının olmayan
otonomisi bile yürekler acısıdır ve totaliter bir idareye mahkûm edilmiştir. Ayrıca
DPT’nin olmayışı dahi bir meclis Hükümeti sorunudur. O halde Meclis ve Partiler
üstü bir Senatoya acilen ihtiyaç vardır.
Senatörler USA’da olduğu gibi de 5 yıl ve üstü seçim dönemlerine hak
kazanır ve defalarca da seçilebilirler. Ölümlerine kadar da huzur haklarına
sahip olmalıdırlar. Sayıları hep aynı ve Meclis toplamından da fazla tutulmak zorundadır.
Ve bilelim ki şayet bizim Senatomuz var olsaydı şimdi ne AKP Hükümetini tanıyor
ve ne de bugünkü sıkıntılarımızı yaşıyor olurduk. Çünkü Referandum bile Senato
dan onay almak zorunda olacaktı. Aynı bağlamda da Senato’nun kıymeti harbiye
sinin önemi asla göz ardı edilmemelidir. Çünkü kurucu anayasanın varlığı ve
geleceği de ancak Senatoyla korunabilir ve daim olabilir, ki bu da Devleti
ebedileştiren ana faktördür.
Senato, bütün sosyal katmanların temsilcilerini de kapsadığından, toplum
tarafından arzulanan; ama üçüncü mukavele betiğiyle, anlaşılır ifade edilemeyen
ve gerçek milli olan ulusal mukavelenin de kendisini temsil eder aslında.
Serendip Altındal