Dolara değer vermeyen, döviz kurunun kontrolünün kendi elinde olduğunu söyleyen Albayrak, kafalarda sadece kuşku değil; ama fütursuz bir trajikomedyen imajı da yarattı. Bu durumda da bize ‘at Martini Debreli Hasan dağlar inlesin’ demek düşerdi elbette artık. Yoksa Kayınpederli, damatlı, birikmiş Dolarlarını daha yüksek kurlarla mı değerlendirmek istiyorlar giderayak; düşüncesi de ister istemez analizin geriye kalan artısı oldu.
Azeri, Ermeni çıkmazında bütün iyi
niyetine rağmen komşu olarak bile masada yer alamazken, Avrupa’nın uzak
ayağından gelen Fransa kadar bile söz sahibi olamadan, zorunlu olarak konu
mankeni kalmak, ülkemizin payı oldu yine. Vah benim Türkiye’m! Bu kadar silik
ve kişiliksiz bir Hükümetin mi olacaktı; Tam da Kemalist kanın, kurumuş
damarlarında can suyun olmaya susamışken senin.
Peş peşe çıkan torba yasalarla
bilhassa da jeotermal ve maden ihaleleriyle ülkemiz kaynaklarının daha da
zahmetsizce emperyalist paylaşıma açılması, vatandaşın kemiğine dayanmış bıçak
haline gelmiştir artık. Bu durumsa aslında ölüm sancısı çeken Hükümetin, son
çırpınışlarla İktidar ömrünü uzatabilmeye dayalı en son payandadır. Emperyaliste
altı ve üstüyle peşkeş çekilen ülkemiz tamamen tükenmeden, bu İktidarın
mevcudiyetine, bakalım vatandaş daha ne kadar dayanabilecektir.
Kılıçdaroğlu’nun erken seçim
talebinde Bahçeliyi muhatap alması, aslında boşuna değildir. Lakin asla
unutulmamalıdır ki Erdoğan’ı köşeye sıkıştıran Bahçeli de bu bağlamda asla
güvenilecek bir partner değildir. Yağmasa da gürleyen, yorgun ve artık sona dayanmış
bir Erdoğan’a oynamak, bu konuyu daha çabuk sona ulaştıracaktır belki yine de.
Milletin ümüğünü daha da sıkarak
ölüm orucundaki vatandaşın son kokmasının bile vergisini alıp onu da yoldaşlarıyla
paylaşan İktidar Partisi, bu işi acaba daha ne zamana kadar kotarabileceğini zannediyor.
23 yılını seçim vadesi olarak gösterirken, acaba o vakte kadar nefes
alabileceğinin de hesabını yapmış mıdır sizce de.
Hala Erdoğan, Bahçeli, AKP filan
deyip de sosyal karikatüre malzeme yaratmayın. Hepsi bir yana lakin görünen
odur ki; yarı sömürge ülkelerinin tüm AKP’lerini besleyen Bilderberg’cilerin, ceplerine
hapsolmuş, günceldeki o pamuk elleri, hep birlikte ve yakında sonlarını
getirecek bitiş düdüğü çalıncaya kadar da kurtulamayacak artık o ceplerinden.
Yani bugüne kadar hep kazandın, kazandın bundan sonra ise artık öde, öde dur…
Serendip
Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder