USA giderek federaller Devleti
mevcudiyetini şirket Devletçikleri kampüsüne devretmeye hazırlanıyor. Yani
yakın bir gelecekte Dünyanın her yerinde konsolide şubeler, montaj fabrikaları,
monopol ürün depoları, liman ve tersaneler vs. açmış şirketler sultası
güdümünde, bir liberal bağımsız(!) ulus Devletler paradigması oluşacak
demektir. Öyleyse Liberal şirketler sloganı gündemden kalkmadığı sürece de özgür
ve bağımsız olduğunu sanan Devletlerin ne kadar bağımsız oldukları ve/veya olabilecekleri
hep ana sorunları olarak kalmakta devam edecektir.
Almanya Türkiye’yi riskli Devletler
listesine almış. Dolayısıyla da Türkiye’ye buna rağmen gelecek olan Alman
tatilcilerinin, dönüşlerinde karantinaya alınmaları gerekecekmiş. Oysa ne gam!
Almanlar ve bilhassa da Türkiye tiryakisi olanlar, turizm cenneti olan Türkiye’mize
yine koşa koşa geleceklerdir. Aynı bağlamda bundan daha keselerine uygun ve her
bakımdan daha zengin bir tatili başka nerede yapabileceklerdir ki. Daha da
ötesi, karantina ile de gel keyfim gel. En az 15 gün daha ücretli tatilleri de
uzayacaktır aslında. Yani milletin düşündüğü buysa siz sakın kafanızı takmayın
Turizm esnafı.
Bizim vatandaşlara gelince; AKP
İktidarından bu yana, yandaşların, tuzu kuruların, beyaz yakalıların dışında hiç
kimsenin kendi imkânlarıyla tatil yapabilmeleri mümkün değil artık kendi
ülkelerinde. Biz emeklilerse esasen hanidir tatil yapmayı unutmuş garipleriz. Dolayısıyla
tatilciler bizi çok fazla da kaşımıyor anlayacağınız. Hele de bu kadar sorundan
nasiplendiğimiz bu kahır günlerinde.
Yurdunun dışında cepheden cepheye
koşturdukları askerimize, kuru kahramanlık menkıbeleri dizerek, zayıf karnı
olan ekonomi ve işsizlik bunalımını, vatandaşına susuz yutturmaya kalkan AKP
iktidarı ne yapsa, neye el atsa her halükârda büyümekte olan ve yakında Kralını
çıplak bırakacak olan yırtığını kapayamayacaktır.
Adaleti ve kalkınmayı aslında yok
etme misyonuyla işbaşına getirilen emperyalist mihraklı bir Partinin şaka gibi
olan adıyla bile verdiği ana mesajı, bugüne kadar yorumlayamamıştı maalesef vatandaşı.
Ne var ki 18 yıldır semamızda dolaşan büyük reklam balonu patladı ve gürültülü
patlamayla da vatandaş gaflet uykusundan uyandı artık.
Nitekim kime sorsam, ağzını bir
açıyor ki ben utanıyorum. Geçen gün Pazar da artık çiçekçilik yapmak zorunda
kalmış bir eski muhasebeciden saksı toprağı almaya kalkınca, daha geçen gün 5
Lira olan toprağın nasıl olup da bir gün sonra 10 Lira olduğu sorumu, cevabını
bildiğim için önce ben cevapladım. Ve adama ‘neticede herkes haklıdır sistem
hariç, bunun da nedeni Devletin yokluğudur’ dediğimde; adam ‘ben o Devletin…’
diyerek öyle bir ağzını açtı ki inanın benim bile iştahım kaçtı; ama Adam da
virgülüne kadar haklıydı hani söylediklerinde. Ayrıca yakın çevremizdeki gözleri
aydınlık bakan kadın, erkek kafaları da aşağı yukarı sallanarak teyit
etmişlerdi kendisini.
Şimdi yukarıdaki girişe tekrar
dönersek: Son resme bakıldığında, Dünya insanının Şirketler sultasının egemen
olacağı bir devinime sürüklenmekte olduğu anlaşılmaktadır. Yani aslında bu bir
amok yürüyüştür sonu Amokrasiyle gelecek olan. O halde akılcı olan; yapay milletlerle
dolu bir Dünya da gerçek bir Ulus/Millet olan Türk milleti, gözünü iki defa
açarak kendi özeğini muhafaza etmenin yanında, diğer Budunlara da yine mihmandar
olmalıdır…
Serendip
Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder