Bu arada mel'un kafanda ki muhtemel yeni
kurguları sahneye koyarken, lütfedip, 2030'lara sarkıttığın muhayyer kürdi
bölümünü, şimdilik bir kenara koyup, haritamızı yeniden yüce emanetimiz misak ı
millimiz perspektifinde tek parça halinde göstermeye başlaman, acaba kendi
otokritiğinin ilk göstergesi mi oluyor. Sağ ol be, hani çok alicenapsın(!).
Yoksa sol gösterip sağ vurmaya hazırladığın yeni kolpon mu bu? Aslında
başkalarına haritalar biçmeyi bırakıp yakın gelecekte zorunlu olarak içine sığmak
zorunda kalacağın, yeni topolojinin hesabını yapmaya başlasan, akıllılık etmiş
olmaz'mısın. Yoksa “haritalarını” desek daha
mı doğru olur.
Bugün 13 Aralık, Silivri’de bir
miladi başlangıç olarak geçecek artık, sahtesiyle başlayan ama gerçeğe
dönüşecek yeni ERGENEKON dirilişiyle, sonsuza
gidecek olan Cumhuriyet tarihimize. Onbinlercesiyle, ülkenin bütün Kemalist, Ulusalcı ve Kuvvacı akil güçleri
oradaydı, birlikte yürüdüler. Eksik olmasınlar beni de aralarında görmek istedikleri
halde, maalesef şu an geçirmekte olduğum gribal enfeksiyonum nedeniyle; ama bana
kalsa gidebilecekken, otobüste dar ve havasız bir alanda, yakın kontak içine
gireceğim gönül dostlarımı hasta etmemek adına, affımı rica ettim. Bunu
istemeye istemeye yaparken de, kalan ömrüm boyunca gururla saklayacağım ahde
vefa belgeselimde, muhteşem bir sayfanın eksik kalacağının da bilincindeydim ne
yazık ki. Bugünkü tarihi dayanışmanın amacı herkesin malumudur. Bunun
ayrıntılarına girmek istemiyorum. Özellikle yozlaştırılmış; ama önce, kendisini
yozlaştıranların yakında biletini kesecek olan hukuk sistemine verilen mesaj,
bu anlamda çok önemliydi.
Ahde vefa dedik de, video kanalıma
koymak üzere klipler oluştururken, en gerçekçi ve ikna edici Kemalist olguyu ve
milli dayanışmayı, aslanlar gibi tek başına ortaya koyan İşçi Partisine destek
çıkmak adına, diğer muhalefet liderlerini de boşuna aradı gözlerim. Bilhassa da
kendi adıma Sayın Kılıçdaroğlu’nu. Hele de bu miladi günden sonra, CHP den İP
yönünde yeni kopmaların önünü almak adına, parti içinde bir reorganizasyonun
planlanması vazgeçilemez gözüküyor artık.
Bu bağlamda, CHP de gözlenen yanardönerli
durumu teyit edercesine, söylentilere göre de parti bünyesinde inişyatör
çıkışlı ve Siyonist-Mason ittifaklı gizli parmakların temasları olduğundan,
kuşku da duyulmuyor değil. Zira bu kardeşlerin eşyalarının tabiatı gereği,
iktidar veya aday partilere her fırsatta sızma yaptıkları ve yapacakları yeni
bir şey değildir. Şimdi kişiliğine büyük güven duyduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, bu
kuşkuları kökten yok edici dirayetli müdahalesini bekliyoruz. Bu sayede
bilhassa da Kemalist ve Kuvvacı öz CHP lilerle yeniden güven tazelenebilecektir
ki, işte bu çok elzem ve acildir.
Serendip
Altındal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder